THIEVES / SOPE

Bölüm 14

Hay gays bro

Beni özlediniz mi babyssss

Uyarı! Bölümde cinsel içerik vardır.

iyi okumalar

MİN YOONGİ    

   Aynanın karşısında siyah saçlarımı düzenlerken arkamdaki koltukta oturmuş bir şekilde beni izleyen bedenle iyice rahatsız olup arkamı dönmüş ve Hoseok a kaşlarımı çatarak bakmıştım.

"Bana bakmayı keser misin? Odaklanamıyorum."

O ise bu söylediğime hafifçe gülümseyip bana bakmaya devam etmişti. "Siyah saç yakışmış." Dediğinde ise göz devirip geri aynaya dönmüştüm. "Yeni mi söylüyorsun? 1 haftadır siyah."

Sungmin ile tanışmamın üzerinden bir hafta geçmişti. Numarasını aldığım için ilk mesajı atarak tekrar buluşmak istediğimi söylemiştim. O da havada kapmıştı. Aptal.

Şimdiki planımızda ise Sungmin ile buluşup içkiyi fazla kaçırıp sarhoş taklidi yapacaktım. Sonra ise evimi hatırlamadığımı söyleyecektim. O da eğer centilmen bir erkekse beni evine götürecektir. Ben de böylelikle kasayı nasıl açtığını öğreneceğim. Umarım ki bir bokluk çıkmaz.

Saçımı düzenlediğim sırada ensemde hissettiğim nefesle vücudum titremişti. Aynadan arkama baktığımda Hoseok u görüp gözlerimi ona diktim.

"O adam için çok fazla süsleniyorsun?" Mırıldanarak konuştuğunda ona dik dik bakmaya devam etmiştim. "Plan için süsleniyorum Hoseok."

"Ama sonuç olarak o adamla buluşacaksın." Dediğinde ise ona doğru dönüp başımı hafifçe kaldırarak yüzüne bakmıştım. "İyi misin sen?"

"Bilmiyorum Yoonie. Bu plan iyice canımı sıkmaya başladı."

"Plan değil, Sungmin le yakın olmam canını sıkıyor, değil mi?" Tek kaşımı kaldırarak konuştuğumda gözlerini kısmıştı. "Evet, öyle."

"Sungmin le yakın olmam neden canını sıkıyor Bay Jung." İşaret parmağımı onun göğsünde gezdirirken konuştuğumda yanağının içini dişlemişti. "Sebebini benden daha iyi biliyorsun Yoonie."

"Ya senden duymak istiyorsam?" Kaşlarımı kaldırıp yüzüne biraz daha yaklaştığımda dudaklarıma uzanmıştı ki işaret parmağımı onun dudakları üzerine koyup durdurmuştum. "Soruma cevap alamadım Bay Jung."

"Seni o adamla görmek canımı sıkıyor çünkü senden gerçekten çok hoşlanıyorum." Hızlıca konuşup yutkunduğunda gülümsemiştim.

"O zaman daha çok canın sıkılacak." Sırıtıp ceketimi almış ve hızlıca odadan çıkmıştım. Ne yapayım? Hoseok la uğraşmak hoşuma gidiyordu.

Aşağı kata indiğimde Jungkook ve Taehyung un televizyonun önünde oturmuş oyun oynadıklarını görüşmüştüm.

"Cidden, siz ikiniz bir şeyi de ciddiye alın. Birazdan bara gideceğiz ve siz oturmuş oyun mu oynuyorsunuz?" Yakınarak konuştuğumda Taehyung oyunu durdurup bana dönmüştü. "Hemen hazırlanıyoruz Hyung" ardından Jungkook u dürtüp ayağa kalkmıştı. Onlar hazırlanmak için odaya girdiklerinde Hoseok da yukarıdan inmiş ve yanıma gelmişti.

"Karşılık alamadım?" Söylediği şeyle ona doğru dönmüştüm. "Derken?

"Senden hoşlandığımı söyledim. Sense  karşılık vermedin?"

"Vermem mi gerekiyordu?" Tek kaşımı kaldırarak konuştuğumda bir şey demeden yüzüme bakmaya devam etmişti. Ah, biraz uğraşmaktan zarar gelmezdi.