Bölüm 20

1K 99 128
                                    

s-selam bebeklerim

dersler ve ödevlerden dolayı biraz geç bölüm atıyorum. Sorry 👉👈😔

kitaba yeni karakter atanması tamamlanmıştır. ☑

oy ve yorumlar çok düştü, bu beni bir miktar üzüyor sayın dostlar 🥺😔

iyi okumalar 🐥










Min Yoongi      

Kaçırılmamın ardından 2 hafta geçmişti. Yaralarım iyileşmiş ve okula gitmeye devam ediyordum. Jimin le aramızdaki buzlar da erimişti. Hoseok ların beni kurtardığı gece yemek yedikten sonra Jimin in yanına gitmiştik. Benimle bir daha asla küsmeyeceğini ve benim için çok endişelendiğini söylemişti.

Aslında bu kaçırılma olayı biraz da işime yaramıştı. Aksi taktirde Jimin benimle uzun bir süre barışmazdı.

Elimdeki telefona baka baka okul bahçesine girdiğimde birden birine çarmamla dengemi kaybetmiş ve birkaç adım geriye doğru sendelemiştim.

Kapattığım gözlerimi açıp başımı kaldırdığımda benden epey uzun olan çocuğa bakmış ve hızlıca önünde eğilmiştim.

"Özür dilerim, sizi görmedim." Aynı hızda geri doğrulduğumda çocuk gülmsemiş ve ellerini ceketinin ceplerinden çıkarmıştı. "Önemli değil, ama bir dahakine lütfen önüne bakarak yürü, telefona değil."

"Evet, afedersin tekrardan." Ben de zoraki bir gülümsemeyle konuştup yanından geçeceğim sırada tekrar konuşarak durmama sebep olmuştu. "Bu okula yeni geldim."

Ona doğru dönüp 'yani' dercesine tek kaşımı kaldırmıştım. "Adım Kang-dae. 1. Sınıf işletme bölümündeyim. Acaba bana okulu biraz gezdirebilir misin?"

Ne yani amına koyayım, bu çocuk benden küçük mü?

Şaşkınlıkla karşımdaki çocuğa bakıp, "Gerçekten birinci sınıf mısın?" Diye sormuştum.

"Evet, neden?" Diye cevap verdiğinde ise, "Hiç, hadi gel. Okulu gezdireyim." Söylediğim şeyle gülümseyerek yanımda yürümeye başlamış ve ben de ona bölümlerin olduğu kısımları, kafeteryaları, tuvalatleri göstermeye başlamıştım.

"Sen ne okuyorsun?" Birden sorduğu soruyla ona bakmıştım. "4. Sınıf mimarlık."

"Woah, benden epey büyükmüşsün. Seni küçük sanmıştım." Gözlerimi kısarak, "Boyumdan dolayı mı?" Diye sorduğumda başını hızlıca olumlu anlamda sallamıştı.

"Bak, eğer ki boyumla ilgili tek bir şaka bile yapacak olursan seni bu okula geldiğine pişman ederim. Anladın beni değil mi?" Net bir şekilde konuştuğumda başını tekrar hızlı bir şekilde sallamıştı. "Aferin sana."

Önümüze dönüp biraz daha yürüdüğümüzde benim bölümümün önünde durmuş ve Kang-dae ye bakmıştım. "Burası da benim bölü-"

"ALDATILDIM!" Arkamdan gelen yüksek sesle lafım bölündüğünde duyduğum sese lanet edip arkama dönmüş ve Gyo ya bakmıştım.

"Yine ne saçmalıyorsun?" Diye sorup tek kaşımı kaldırdığımda Gyo kalbini tutmuş ve acıklı bir role bürünerek yanımıza gelmişti. "Bunu bana nasıl yapabilirsin hyung?"

"Neyi?" Bıkkın bir tonda konuşup kollarımı göğsümde birleştirmiştim.

"Nasıl yeni gelen öğrencilerle arkadaşlık kurarsın. Ben varken nasıl?" Yalandan ağlıyormuş gibi yaptığında Kang-dae ye dönmüştüm. "Sen onun kusuruna bakma, kendisi biraz sorunlu. Doktora falan da gittik ama nafile."

THIEVES / SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin