THIEVES / SOPE

Bölüm 12

Sa hatunlarım

Asılar sonra yeni bölüm

yorumlarınız benim için çok önemli >~<

İyi okumalar

MİN YOONGİ

Sabah çalan alarmın sesiyle yattığım yerden zıplayarak uyandığımda kısa bir küfür savurmuş ve ardından yataktan kalkıp banyoya girmiştim. Günlük rutinlerimi halkettikten sonra ise üzerimi giyinirken çalan telefonumla o tarafa yönelmiş ve Gyo nun aradığını görerek göz devirmiştim.

"Ne var sabah sabah?" Telefonu açıp umursamaz bir tavırla konuştuğumda Gyo her zamanki neşesiyle, "Sana da Günaydın Hyung" demişti.

"Uzatma Gyo. Ne var, ne istiyorsun?"

"Aşk olsun Hyung, ben sadece seni bir şey isteyeceğim zaman mı atıyorum?"

Cevap vermediğimde bir süre sessiz kalmış ve ardından devam etmişti.

"Çok nankörsün Hyung ya. Neyse şey demek için aramıştım."

"Söyle artık Allah ın belası." Sinirle konuştuğumda o da cırlamıştı.
"Bölmesen söyleyeceğim zaten!"

"Tamam, bölmüyorum. Söyle hadi."

İç çekip konuşmaya başlamıştı. "Ya hani ben sana şey demiştim ya, benimle sizin sınıftaki Eunwoo yu tanıştır, ona aşığım diye."

Dediği şeyi hatırladığımda "Hımm?" diye mırıldanmıştım.

"Tanıştırma Hyung, istemiyorum artık."

Her ne kadar o göremeyecek olsa da tek kaşımı kaldırmış ve pantolonumun fermuarını çekmiştim.
"Neden, ne oldu?" diye sorduğumda ise devam etmişti.

"Çünkü artık başkasına aşığım." dediğinde ise yüzümü buruşturmama sebep olmuştu. "Ne ara başkasına aşık oldun lan?"

"2 saat önce Hyung. Çok güzeldi. Melek gibi..."

O anlatmaya devam ederken ben onun aptallığın göz devirip okul çantamı omzuma alarak aşağıya inmiştim.

"Tamam sus artık Gyo, kapatıyorum." deyip yüzüne kapattıktan sonra Taehyung un hazırladığı sofraya oturmuştum.

"Hayırdır? Sen genelde bu saatte kalkmazsın." Meraklı bir şekilde sorduğumda gülümseyerek bana dönmüştü.

"Kalkasım geldi Hyung. Hem kötü mü oldu. Kahvaltı hazırladım bize."

"İyi iyi. Jimin nerede?"

"Hâlâ uyuyor. Dur gidip uyandırayım."

Taehyung Jimin in odasına gittiğinde ben de önüme dönmüş ve kendime çay doldurmuştum. O sırada telefonuma gelen mesajla gözlerim telefona kaymış ve gördüğüm isimle elim tirremişti. Bu yüzdende de içtiğim çay boğazımda kalmış ve beni öksürük krizine sokmuştu.

Taehyung geri geldiğinde tek kaşını kaldırarak bana bakmış ve, "Hyung iyi misin?" demişti.

Başımı hızlıca sallayıp telefonu elime almış ve ayağa kalkmıştım. "İyiyim, birazdan gelirim."

Taehyung un garip bakışları altında hızlıca odama çıkıp telefonun şifresini girmiştim. Mesajı atan kişi Hoseok tu tabiki. Mesajda buluşmak istediğini yazmıştı. Tamam buluşalım iyi hoş da. Ben bu adamın yüzüne nasıl bakacaktım amına koyim. En son görüştüğümüzde adama resmen sakso çekmiştim. Hem de bir tren vagonunda.