XI

654 111 57
                                    

Kaç gündür sadece kahveyle ayakta durduğunu, aniden ayağa kalktığında kasılan karnı yüzünden yere düşünce anlamıştı. Mutfağa gidip kendisine yemek hazırlamak inanılmaz zahmetli geliyordu gözüne. Telefonunu alıp karşı dairesinde oturan arkadaşlarından birini rastgele aradı.

"Efendim beomgyu? "

"Acilen yemek getirmen lazım bana. Çok acıktım."

Karşı hattan gelen bir iç çekme sesiyle beraber kendini yiyeceği azara hazırlamıştı beomgyu.

"Ne kadar zamandır yemek yemiyorsun yine? O bilgisayarı kırmamak ya da o hikayeyi silememek için tek bir sebep söyle bana."

"Bilgisayar çok pahalı, hikayeyi de kopyalıyorum zaten. Boşuna uğraşmış olursun."

"Neyse dışarıdayım ben. Soobin de derse gitmişti evde sadece kai var. Onu ara."

Teşekkür bile edemeden telefonu yüzüne kapatmıştı yeonjun. Kai'nin numarasını bulup üstüne bastığında kendi evinden gelen telefon sesiyle adımlarını koltuğa yönlendirdi. Muhtemelen arkadaşı gece yine eve girmiş ve burada uyumuştu.

Karnının kasılması geçince yemek yemekten vazgeçip koltuğa uzanmıştı öylesine. Gözlerini duvarına diktiğinde aldığı notlara göz gezdirdi. Taehyun için kararlaştırdığı onlarca karar orada asılı duruyordu. Hemen tabloların yanına asmıştı bunları.

Bir sonraki ölecek kişi için hangi ressamı seçmesi gerektiğine karar verememişti.

En sevdiği ressamı öldürdüğü ilk karakter olarak yazmıştı. Salvador Dali. Salvador Felipe dali...

İkinci kişi her zaman kıskançlıkla hayatını araştırdığı kişi olmuştu. Final ödevi için zorla aldığı kişiydi Da vinci. Ser piero antonio da vinci...

Farkına bile varamıyordu tutkusu olan kişileri Taehyun aracılığıyla tek tek yok ettiğinin.

Sanat bölümünü bitirmenin en önemli katkısı kesinlikle binbir farklı düşünceyi ve akımı tek vücutta birleştirme arzusu olmuştu.

Bu notların hemen altında çizdiği bir çikolata resmi vardı. Taehyun'un herkes gibi çalarak tatmak istediği çikolata. Taehyun için özel tasarladığı çikolatayı en güzel şekilde paketlemişti çizerken. Yedi yaşında ilk kez para vermeden yemesi için ona hediye ettiği çikolataydı o.

Daha da altlarında asılı olan başka bir kağıtta ise iz hastalık diye yazdığı hastalık vardı. Willebrand hastalığı.

Beomgyu kolunu kaldırıp baktığında gördüğü morlukla gülmeden edemedi. Kendisinde olmasa asla adını bile bilemeyeceği bu hastalığı yazdığı kitapta herkese bulaştırmıştı.

Gerçekte ölümcül bir boyutu olmamasına rağmen birileri kolunu gördüğünde atılan bakışlar yüzünden hissettiği dışlanmışlık hissini yazmak istemişti. İzsiz birini yazıp tüm hıncını çıkarabilmek bile vardı amaçları arasında.

Kang Taehyun sadece bu iş için yazılmış alelade bir karakterdi.

On yedi dakika duvarda gözlerini gezdirdi. Çelik kapısından gelen anahtar sesiyle dikleşti yerinde. Elinde poşetlerle gelen küçük arkadaşından başkası değildi.

"Dün gece telefonum burada kalmış sanırım. Yeonjun ev telefonundan aramasa burada açlıktan ölüp gidecek miydin cidden?"

Katlanabilir masayı kolunun altına alıp koltuğa bıraktı poşetleri. Masayı ayarlayıp aldığı hamburgerleri üstüne koydu. Evlerinin hemen altında hamburger dükkanı olduğu detayını aklında tutabilseydi eğer arkadaşları yerine orayı arayabileceği düşüncesini yok edip teşekkür etti.

WRİTER |TAEGYU |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin