"Kıyafet hazırladım, kapının önünde."
Aynı ev içinde üç gün geçirmişlerdi ama beraber değil gibiydi ikisi de. Genelde Taehyun yıllardır uyumamış gibi uyuyor, Beomgyu ise ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Duvarlarında Taehyunu yaşattığı odanın kapısını kilitlemiş ve anahtarı yeonjuna vermişti iki gün önce.
Bugün diğer günlerin aksine daha dinçti uyandığında Taehyun. Beomgyu'u uyandırıp banyo yapmak istediğini söyleyip gitmişti. Uykudan daha uyanmamış haliyle onun için kıyafet hazırlayıp kapının önüne bırakmıştı Beomgyu.
Koltukta yatan Taehyun'un yatağını toplayıp koltuğa oturmuş, bacaklarını kendine çekip elleriyle sabitlemişti yerini. Bir süre sonra kapı açılma ve tekrar kapanma sesi gelmişti. İki dakika sonra kapı tekrar açılmış ve adım sesleri duyulmuştu. Taehyun üzerindeki gri üst ve siyah eşofmanla gayet rahat görünüyordu. Saçlarını kurulamadığını uçlarından boynuna akan su damlalarıyla fark etti Beomgyu.
İçeri koştu ve odasında ki çekmeceden bir havlu alıp tekrar salona döndü. Elindeki havluyu Taehyuna uzattı.
"Saçlarını kurut, başın ağırır sonra."
Taehyun önce havluya elini uzattı ama şımartılmak isteyen tarafını bastıramamıştı. Havluyu beomgyunun elindeyken ona doğru ittirdi.
"Sen kurutur musun?"
Beomgyu bir şey deme gereği duymadan arkasına geçti ve saçlarının ıslaklığını havluyla almaya başladı.
"Dışarı çıkabilir miyim bugün?"
"Benden böyle şeyler için izin almana gerek yok Taehyun. Tabi ki çıkabilirsin. Hatta eğer rahatsız olmazsan beraber çıkalım mı?"
" Ne rahatsız olması. Öyle yapalım lütfen."
Saçlarının ucundaki suları havluyla almış dibine de havluyu bastırarak masaj yapıyordu.
" Yapmak istediğin bir şey var mı Taehyun? "
" Bilmiyorum ki burada neler yapılır. Sen ne istersen yapalım. "
"Yani benim aklıma hep klişe şeyler gelir. Piknik, bisiklet, yürümek, kayak falan filan işte sıkılırsın."
"Klişeler mutlu etmese herkes yapmazdı değil mi? Ayrıca ben hiç piknik yapmadım."
Nedenini biliyordu Beomgyu. Çünkü Beomgyu hiçbir zaman onun piknik yaptığını yazmamıştı. Hatta ona ailesiyle mutlu bir anı bile yazarken hep sonucunda mutsuz bırakmıştı.
"Emin misin? Yağmur yağabilir bugün."
"Şeker değiliz ya Beomgyu erimeyiz sonuçta. Hem sıradanlıktan çıkar yaptığımız iş. "
Şaka yaptığını belli etmek ister gibi omzuna ufaktan bir vuruş yapmıştı. Beomgyu hemen mutfağına gidip çilek kurulu gevrek ve süt paketini dolaptan çıkarmış, bir gün önce Taehyun için tıka basa aldığı meyvelerden saklama kabına koyup yıkamış ve yanına kaşıklar, bardaklar indirmişti. Evinde piknik sepeti taşıyacak kadar neşeli bir değildi. Karşı daireden alıp gelecekti.
"Taehyun benimle diğer eve gelmek ister misin?"
"Diğer ev mi?"
Beomgyu açıklamakla vakit geçirmek istemiyordu. Taehyunun kolunu tutup yönlendirmişti. Evden çıkıp karşı dairenin zilini ardı ardına dört defa çalmışlardı. Saate dikkat etmemişti beomgyu ama arkadaşları uyanık olmadığına göre o kadar da geç bir saat değildi. Kapıyı dağılmış saçları ve bir ayağında olan çorabıyla Soobin açmıştı. Karşısında kim var diye kontrol bile etmeden arkasını geri dönüp odaya girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRİTER |TAEGYU |
Fanfiction"Yazdığın kitabın karakteriyim de ne demek?" "İstediğin her şeyi sor. Seni ben yazdım. Ben seni mutsuzluğa sürükledim. Özür dilerim "