XIX

586 100 79
                                    

Salonda, sehpanın üzerine koyulmuş vişneli kahve ve ballı süt, Beomgyu'nun bilgisayarından çalan Taehyun için yazdığı ve bestelediği şarkı eşliğinde beomgyu koltuğa oturmuş, Taehyun ise onun dizlerine başını koymuş koltukta uzanmıştı. Beomgyu'nun eli her zamanki yerine konmuş ve kucağındaki saçları karıştırmaya başlamıştı.

"Ne yapacağız şimdi Beomgyu?"

"Sana kimlik çıkaralım burada, biraz zor işlemler ama ne gerekiyorsa yaparız. İçerdeki odayı sana oda yaparız. Bilmiyorum işte ne yapmamız gerekiyorsa onu yaparız."

Taehyun kafasını, Beomgyu'nun dizlerine bastırıp gözlerini onun gözlerine dikti.

"Geri dönmem gerekmez mi, kendi dünyamda hala azılı bir suçluyum."

"Senin dünyan benim bilgisayarımda Taehyun, değiştiririz hikayeyi ya da silerim direkt."

"Ya sildiğinde yok olursam?"

Bir anlığına yaklaşık bir aydır yan yana olduğu adamın olmadığı bir ev düşündü. İnsan bazen tamamlanmış hissederdi. Bu ailesinin yanında, arkadaşlarının yanında, sevdiği şeylerle hissedilirdi. Beomgyu bu duyguyu gerçekten nadiren hissetmişti. Taehyun o anları yapan insanlardan biriydi. Onu kaybetmek istemiyordu.

Elini Taehyun'un saçlarından indirip yüzünde gezdirmeye başladı. Önce şakaklarına dokundu hafifçe sonra çenesine kadar indirdi parmaklarını. Boynunda gözlerini gezdirip, adem elmasına değdirdi işaret parmağını. Tekrar çenesine çıkarıp usulca ilerletti, dudaklarında sonlandırdı parmaklarının gezisini.

Her zamankinin aksine bu defa ne romantizmden uzaktı, ne de tensel çekimi inkar eder gibiydi bu temas. Aksine oluşan gerginliğin varlığını hisseden kalbi deli gibi çarpmaya başlamıştı Beomgyu'nun.

Parmağı hala dudağındayken gözlerini, Taehyun'un gözlerine çıkardı ve ona bakan irislere değdi gözbebekleri. Parmağını aleve değmiş gibi hemen geri çekti.

Taehyun hala ona bakarken çektiği parmağını tutup geri götürdü dudaklarına ve beomgyu'nun işaret parmağını oldukça naif bir şekilde öptü. Sonra gülümsedi ve tuttuğu parmağı bıraktı.

"Yok olmana asla izin vermeyeceğim Taehyun."

"Uyuyabilir miyim?"

"Yatak açık Taehyun, geçebilirsin tabi ki."

"Burada, kucağında uyuyabilir miyim? Sen de bana annemle babamın nasıl tanıştığını düşündüğünü anlatırsın, olur mu?"

Beomgyu, o koltukta hayal dünyasına güvenerek bilmediği, varolmayan bir tanışma hikayesini Taehyun'a anlatmış ve Taehyun kendini yavaşça uykuya bırakmıştı.

İkisi de hareket etmeden kırk iki dakika durmuşlardı. Taehyun uykusunu almış ve gözlerini açmıştı ama Beomgyu'a baktığında onun uyuduğunu gördü. Yavaşça dizlerinden kalktı ve onu koltuğa yatırdı.

Mutfağa gidip bir bardak su içti. Aklında kol gezen en belirgin düşünce dönmesi gerektiğiydi. Ne olursa olsun evine, ailesine, ülkesine dönmeliydi. Kendini kanıtlaması için büyük bir şansı vardı artık. Beomgyu eğer iyi şeyler yazarsa onun suçsuzluğu ortaya çıkacaktı.

Bilgisayarın başına gidip yine kitabın yazılı olduğu sayfayı açmıştı. Beomgyu onun yanında defalarca basmıştı tuşlara ama ekranda değişen hiçbir şey olmamıştı. Klavye o ekrandayken sürekli tutukluk yapmıştı.

Taehyun sakince a harfinin üzerine basmıştı ve ekranda beliren harfle oldukça şaşırmıştı. Kitabın asıl karakteri olduğu için tuşlar onun sözünü dinliyor ve ekranda harflerin belirmesine izin veriyordu. Taehyun hızlıca yazdığı harfi silip Beomgyu'nun yanına gitti.

Beomgyu uyanmış ve tavana bakıyordu. Taehyun onun yanına oturdu.

"Geri döndürebilir misin beni beomgyu?"

"Hayır."

Beomgyunun aniden verdiği cevapla gözleri açılmıştı. Taehyuna baktığında onun da aynı şekilde baktığını fark etti.

"Öyle bakma lütfen Taehyun. Gitmeni istemiyorum. Senin buraya, benim yanıma gelmenin mutlaka bir sebebi vardır ve ben bunu sorgulamadan kabul etmek istiyorum. Sende öyle yap ve hep burada benimle, gerçek olan yerde kal olmaz mı?"

"Dalga mı geçiyorsun benimle Beomgyu. Benim gerçek yerim orası. Benim ailem orada. Buraya gelmemin ne sebebi olursa olsun ben oraya aitim." Yüksek çıkan sesini kısmış ve daha sessiz bir şekilde konuşmasına devam etmişti.

"Benim orada suçsuz olduğumu bilmelerini sağlar ve beni buraya geri getirirsin Beomgyu. Ben de buradan ayrılmak istemiyorum ama beni yazan sensin ve geri getirebilirsin."

"Hayır Taehyun. Zaten sonucunda buraya döneceksen asla o kitaba tek bir kelime bile yazmayacağım. Ben yazmadan buraya geldin, ben yazdığımda dönmeme ihtimalin var. Unut orayı, boşver. Seni kaybetmek istemiyorum Taehyun. Lütfen unut orayı."

Taehyun işi inada bindirmenin gereksiz olduğunu biliyordu. Daha fazla uzatmasına gerek yoktu. Çünkü beomgyu kabul etmeyecek, işin sonunda tartışmış olacaklardı ve Taehyun, beomgyu ile küs olmak gibi bir duyguyu tatmak istemiyordu.

" Sen benden etkileniyor olabilir misin acaba?"

Beomgyu, Taehyun'un patavatsızlığının ne zaman geleceğini merak etmesine kalmadan dediği cümleyle yerinde dikilmişti. Hayır diyerek yalan atmak istemiyordu ama etkilenme var mı yok mu anlayamıyordu. Hayranlık duyduğuna emindi ama ilerisi tam bir soru işaretiydi. Hala susmaya devam edince Taehyun sessizliği yine bozmuştu.

"O kadar da zor bir soru değildi Beomgyu. Ben etkileniyorum baya mesela senden ve söylemekte de garip bir şey görmüyorum."

"Sen benden mi etkileniyorsun?"

Taehyun odaya koştu ve hemen sonrasında elinde bir aynayla çıkageldi. Eski yerine oturup aynayı Beomgyu'a tutup kendisini görmesini sağladı.

"Şu yüzüne bakabilir misin? Farklı ama herkesin kabul edebileceği bir güzelliğin var. Çok güzel düşüncelerin var ve inanılmaz kibar birisin. Bana karşı hep çok iyisin ve mutlu hissetiriyorsun beni beomgyu. Saçlarıma elini koyduğunda bile sanki tüm evren benimmiş gibi hissediyorum. Ben senden ciddi anlamda etkileniyorum beomgyu. "

Daha sonra aynayı birazcık çevirip, Beomgyunun yüzüne yüzünü yapıştırdı Taehyun. İkisinin yüzünü de aynaya sığdırıp bir süre baktı oluşan görüntüye.

" Ve bence birlikte çok iyi görünüyoruz beomgyu. "

Beomgyu da farkındaydı. Gerçekten iyi görünüyorlardı ama başını sallamak dışında söylediği hiçbir şey olmadı.

Taehyun ve umarsızca her şeyi konuşması.

Bu açılma ani mi oldu pek emin değilim ama söz konusu bu hikayedeki Taehyun olunca bence o kadar da kötü olmadı.

Writerdaki ana karakterlerimin ikisini de aşırı seviyorum. Hır gür, kavga, tartışma olmadan gayet içime sine sine yazıyorum ikisini de.


Veee son 3...



WRİTER |TAEGYU |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin