mortelvale

792 122 173
                                    

"Cidden böyle mi olmalıydı sonu Beomgyu?"

Beomgyu, dolabından çıkardığı pijama takımını üzerine geçirirken sorulan soruyu düşünüyordu. Cidden böyle mi olmalıydı diye bir şüpheye hiçbir zaman düşmemişti. Düşmeyeceğine de emindi. Taehyun o evren için bir hiç olmalıydı.

O evrende yok olmalıydı ki burada var olabilsin.

"Sonunu böyle yapmasaydım ileride tekrar geri dönmeyi düşünecektin."

"Bu sadece bir ihtimalken sen beni öldürdün Beomgyu. Halbuki daha mutlu sonlar hayal etmiştim. Bir sürü kedimiz olacaktı ileride. Onlara okuyacaktım bu kitabı."

Giydiği pijamalarla yatakta uzanan sevgilisinin yanına uzandı. Battaniyenin üzerine yatmaktan hoşlanmazdı Beomgyu ama Taehyun bunu huy edinmişti bir kere ve vazgeçirmek hiç de kolay değildi. Battaniyenin üzerinden ellerini Taehyun'un beline doladı ve başını tam göğsüne yasladı. Kalbinin sesini duymak her zaman çok özel olmuştu ama bu artık bir bağımlılık haline gelmişti. Burnunu Taehyun'un üzerine sürtüp kıkırdadı.

"Kedilerimizin okuma yazma bileceğini sanmıyorum. Okudukça kafandan değiştirirsin sen de sonunu. Olmaz mı?"

"Aynı şey mi Beomgyu?"

"Sadece sarılsak olmaz mı Taehyun?"

"O kitaba başlarken aklında ne vardı?"

"Dürüst olmamı istiyorsan seni kötü biri yapmak istiyordum. Şu ana kadar yazdığım her karakter çok iyi oluyordu ve ben bundan sıkılmıştım. Birazcık onların mükemmel olmasını da kıskanıyordum açıkçası. Baştaki fikrim devam etseydi o cinayetleri, soygunları senin yaptığını ama gördüğün sanrılar yüzünden bunları hep sana atılan iftiralar olarak hatırladığını yazacaktım.

Sanrıların senin tanrın olacaktı. "

" Potansiyel bir katil ve hırsızım yani şu an? "

"O sadece kitapta öyleydi. Şu an sadece mızmızlanan bir kedisin."

"Beomgyu, ya gerçek olsaydı? O geçişi yaparken ben sahiden de ölseydim ve sen bunları gerçekten yaşasaydın. Üstelik sadece yazdığın bir karakter yüzünden bunlar başına gelseydi."

" Kitaptaki kadar dayanıklı kalamazdım. Unutamazdım seni. Anı biriktirmedik diye kendimi yer bitirirdim. Fotoğraflarımızın azlığını sorgulardım. En çok da seni özlerdim Taehyun. Ne oldu ona diye kendimi cezalandırırdım duramadan. Senin yanına nasıl geleceğimi de bilmezdim. Muhtemelen ölsem bile yanına gelemezdim. "

Taehyun'un belindeki ellerini sıktı.

" Sana sarılamazdım. "

Burnunu dayadığı kıyafetten içine çekti havayı.

" Kokunu alamazdım. "

Başını kaldırıp, sevgilisinin gözlerine baktı.

" Sana böyle bakamazdım. Eksik kalırdım Taehyun. Tam tamamlandığım düğümden koparılıp atılırdım. Ve bunu yapan ben olurdum. Belki bu itirafı yapmak için fazla geciktim ama ben seni seviyorum Taehyun. Tahmin edebileceğinin gerçekten çok çok üstünde seviyorum hemde. "

" Bunu yatakta bana sarılıp , kokumla sevişirken itiraf etmen hakikaten çok erken oldu Beomgyu. "

Beomgyu seviyordu. Kulaklarının havadan Taehyun'un sesini toplamasını, kahkahalarını dinlemeyi seviyordu. Elinde olsaydı tekrar tuşuna basıp defalarca dinlemek isterdi hayatın tam o anını.

" Neden yüz on yedi diye spesifik bir sayı koydun oraya?"

"Küçükken bir yerde yüz on üç sayısının anlamını ölümü istemek olarak görmüştüm. Kitaba başlarken sen benim için yüz on üçtün. Üzerine gerçekten sevdiğin dört insanı ekleyip seni ölümden kurtarmak istedin. Kitabı bitirirken de yüz on yedi oldun yani."

WRİTER |TAEGYU |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin