İblis Göz Ekim Tekniği -1-

172 21 6
                                    

"Nasıl farkettiniz?" diyerek uzatmadan konuyu girdi feng.

Zayn bu konuşmanın hızlı sonlanacağını düşünerek Feng ile özel görüşüp rahatsız edilmemek üzere saraya çekildiler, bu hareketleriyle diğerlerinin huzursuzca yerinde kıpırdanmasına sebep olsada umursamadı Feng.

Sarayın terasında Ursa'yı tekrar çağırırken anlık yeşim renkleriyle parladı heryer. Bakışları tekrardan Zayn'i bulunca sessizce bekledi.

Zayn uzunca bir iç çektikten sonra hızlıca konuya girdi;

İsmim Zayn, zaten biliyorsun. İçerideki aptallar kendilerini güçlü sanıyor bununda farkındasın ama hepsi bir avuç karıncan ibaret farkındasın..

Seni ilk gördüğümüz anda üzerimize çöken şiddetli aurayı hepimiz hissettik, ben Deva seciyelerimi doldurduğum için bunu kolayca karşıladım ancak sonradan farkına varabildim gücünün %1'i bile değildi bu aura. Şuan burada beni gözümü kırpmadan yok edebileceğinin farkındayım ama bunu sormak zorundayım bay Feng. Bu kadar kısa zamanda bu kadar gücü nasıl elde edebildiniz?

Feng bu sorunun sorulacağını bildiği için çoktan hazırdı fakat cevap vermeyecekti, veremezdi karşısında gelişimini normal yollarla yapmış bir uzmana ölülerden yarattığı gizli ordusu ve yaşayan rakiplerini yenmekle kalmayıp hayat enerjilerini çaldığını hiçkimse bilmemeliydi.

...Uzun süre önce....

Doğu'bun uçsuz bucaksız çöllerinde elinde bitmiş su matarası sırtında çantası ve yüzünde kendisini kum fırtınasından koruması için örtündüğü peçesiyle zorlu koşullar altında insanlardan duyduğu bu mağarayı keşife çıkmak istemişti ama saatler sonra  ne varki buna oldukça pişmandı. Seviyesi çok düşük ve yetenekleri fazlasıyla kısıtlıydı hem zamanından önce arkadaşının yanına dönmeliydi ancak bir kere geldiği bu yerden eli boş dönmek istemiyordu, bu yüzden yola devam etti.

Doğu'nun kadim çöllerinde bulunan sıra dağlarını gözüne kestirmişti. Karşısında kızgın kumların üstünde heybetle dikilmiş ucu bucağı bellisiz tamda efsanelerde adı geçtiği gibi sıralanmış üç koca dağı gördü. İlk gördüğünde büyülendiğini hissetmişti bu his kendi benliğini ararken çıktığı o zorlu yolculuktan bile daha farklıydı, bunlar kafasında dönüp dururken dağların arasında gibi gözüken belirsiz bir yerden kırmızı bir parlaklık gözünü aldı, sanki kendisini çağırıyordu kanı heyecandan daha hızlı akıyordu vücudu adrenalinle dolup taşsada tırmanması gereken alan kesinlikle basit değildi. En ufak harekerinde cesedinin bile bulunamayacağını düşündü ve hayatını ne bulabileceğini ya da neyi aradığını bilmediği bu sıra dağlara karşı harcamaya hazırdı.

Saatler boyunca alabildiği yola bakmak için kafasını dik yamaçtan aşşağı çevirdi bir an esen sert rüzgar ile tutunduğu küçük çıkıntıdan eli kaysada son anda tutunmayı başarıp kendisini geri çekmişti. Aşşağı bakma fikri o kadar iyi gelmemişti zira aşşağısı artık görülmüyordu, zeminde kum fırtınası vardı tırmandığı alanda ise sadece sert rüzgar esiyordu hiç kum yoktu. Bir süre daha tırmandıktan sonra yağmur yağmaya ve tutunduğu yerleri ıslatmaya başlayınca gözüne kestirdiği küçücük bir delikte mahsur kaldı bir süre. Yağmur biraz olsun dinmiş ve güneş yüzünü göstermişti. Küçük mağaradan aşşağı bakarken hala sert esen rüzgarları hissedebiliyordu. Tırmanmaya başladığından beri bu dağın normal olmadığını farketmesi biraz zamanını almıştı, dağ ya büyülüydü ya da farklı bir olayo var diye düşünüyordu. İlk tırmanmaya başladığında zamanın nasıl geçtiğini farkedememişti bile ve yol aldıkça havanında farklılaştığını hissetmişti, bu tırmanış zirveye yaklaştıkça azalan hava sıcaklığı değildi sanki aynı anda dört mevsimin en sert hallerini yaşıyor gibiydi. Bulunduğu yerdeki hava tekrardan bulutlanmaya başlamıştı ve daha kötüleşmeden tekrardan tırmanmak için kendisine cesaret verdi.

Eternal Magician [DÜZENLENİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin