İblis Göz Ekim Tekniği -3-

242 19 13
                                    

İlk bölümün üzerinden neredeyse iki buçul yıl geçmiş. Duygusallaştım yahu.

İlk aşamanın tamamlanması sürüyorken zihninde yankılanan ses ile irkildi Feng.

'Şuana kadar elde ettiğin bütün kazanımları feda etmeye hazır mısın?'

N- Nasıl?

'Şeytani kazanımları şüphesiz diğer varlıkların ve yeteneklerin çok daha ötesindedir. Gerçek dünyaları görebilmenin ilk adımı baştan başlamaktır. Sıfırlanmadan bu teknik yararsız olacaktır ve kullanımı ölüm ile yaşam arasında sıkışmaya sebep olabilir.'

Duydukları karşısında beynine hançer saplanmış gibi hissetmişti Feng. Kai ile iyi anlaşıyordu bütün yetenekler ruhları ve becerilerini kaybetmenin bu teknipe değip değmeyeceğini tartıyordu zihninde. Evet şeytani ekimler ve sanatlar muazzam güç getirsede kaybedecekti bir yandan her şeyini. Daha önce şeytani ekim kullananlar arasında okudukları bir kaç efsane geldi aklına. Hemen hemen hepsinde birşeyleri kurban etme adakları yakmak gibi canice ve insanlıktan uzak fedakarlıklae isterken kendisinden sadece beceri ve yeteneklerini sıfırlayıp ilk adımı tekrar atmasını istemişti. Sonraki adımların ne olacağını bilmesede büyük savaşta özgürlüğü için bunu yapması gerektiğine karar kıldı, daha fazla düşünürse vazgeçebileceği için hemen işe koyuldu.

"Kai, herşeyi sıfırla."

"Hemde Herşeyi!"

Kaş hiçbirşey dememiş sanki bu anı bekliyormuş gibi onayı aldı ve Feng'in vücudunu terk etti hiç şüphesiz bu yaptığı ileride Feng ve savaş için olumlu etkilerini şimdiden gösterecekti. Her kötülükte bir iyilik, her iyilikte bir kötülüğün yeryüzündeki nefes alan kanıtı yeniden dirilmekteydi.

Zihninde hissettiği yoğun baskıyla önce ayağa kalksada hemen sendeleyerek olduğu yere düştü sertçe. Ellerini taşlara sabitlemiş sıkı sıkı tutarken vücudunda sanki bütün damarlarına iğne batıyormuş gibi hissediyordu. Zihnindeki acının basit bir tabiri olsaydı bu en iyi ihtimalle kafatasının içini jiletlerle doldurulmuş olarak tarif edebilirdi diğer değişle bitmeyen bir acı.

Damarlarından mavi kana benzer sıvılar akmaya başlarken kafatasınjn üzerinde yavaşça zihninden ayrılan Kai'yi hissetmişti. İçerisinde kendisine verdiği acının bir tarifi yoktu, birisiyle bir olmanın bu denli korkunç acılar çektirdiğini asla bilemezdi. En başından beri Kai'nin kendi bilincine sahip olduğunu biliyordu, daha öncesinde de tahmin ediyordu zaten. Sürekli kendi doğrultusunda yönlendirmesi ve aksi cevapları bunu kanıtlıyordu fakat bilmediği şey neden sadece kendi zihninde ona yardım eden bir destekçisi vardı. Bu durum herzaman gizemini korumuştu, Kai'de neredeyse hiç bilgi vermeyince üstelememişti Feng. Bilmediği şey ise kaderininin kontrolünün daha yeni kendisine geçtiği idi. Bunun dışındaki kendisini izleyen üç büyük gücün ne kadar öfkelendiğini asla bilemeyecekti. Sadece Kai'den kopması bile kozmik yaratıcıların dikkati ve öfkesini üzerine çektiemeye yetecekti ne varki güç üstünde herzaman başka büyük güçler  bulunurdu, Feng bugün sadece piyon olmaktan çıkmıştı.

Zihninin ferahladığını hissederken yanına düşen uzun boylu yapılı bedenin varlığını gördü ve yüzünü o tarfa çevirsede kendisine gülümseyen gözler buharlaşıp oradan uzaklaşmaya başlamıştı, Feng'in gördüğü somut bir bedenden ziyade ruhanı bir kabuktu şimdi Kai bedenine geri dönerken o yeni başlayan sınavlarıyla boğuşmaktaydı.

Sırt üstü yerde uzanırken kollarını yana açmış rahatsızca gökyüzünü seyrederken bedeninden fırlayan ruhlar ve doğaya karışmaya başlayan saf gücünün elleri arasından kayıp gidişini seyretti binevi yetiştiriciler arasından sakat tabiri ile kabul edilenler gibiydi tek farkla kendi yetişimini sakatlamıştı.

Eternal Magician [DÜZENLENİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin