Eternal Magician [DÜZENLENİYOR]

Onikiparmak mağarası 2

Taşı cebine attıktan sonra dinlenmeye bile vakit ayırmadan sıradaki ve bu mağaranın içinde yetişen lav çiçeğinin bulunduğu kata gelmişlerdi.

Feng: Lav çiçeği bu katın hemen sonunda ama etrafta hiçbir yaratık göremiyorum bu bir tuzakmı acaba?

Kai: Dikkatli olmanızı öneririm efendi feng, hiç iyi auralar hissetmiyorum.

Feng: Aura mı?

Kai: Üzgünüm efendi feng, size bahsetmedim ama sizde hiç sormadınız her insanın belli bir aura rengi ve yoğunluğu bulunur seviyeler arttıkça alemler bir üst aleme geçtikçe auranızın rengi boyutu ve birçok özelliğiniz gelişir ayrıca güzelleşirsiniz, bunların bir diğer yolu ise eğitim puanlarınızı dağıtmaktır.

Feng: Eğitim puanı mı?

Kai: Her insan alem ve seviye atladıkça eğitim puanı kazanır ve bu puanları Bilgelik, Saldırı, Direnç, Çeviklik, Zeka gibi özelliklere dağıtarak ruh ve karakter özellikleri güçlendirilir etkisi küçük gibi gözükebilir asla aldanmayın! bu puanları akıllıca kullanan herkes şüphesiz güzel bir şekilde güçlenebilir.

Feng: Anladım peki eğitim puanlarımı ne zaman dağıtabilirim ayrıca onları neden karakter durumuma bakarken göremedim?

Kai: Efendi Feng, bundan hiçkimseye bahsetmeyin siz on seviyeyi geçtikten sonra karakter puanı dağıtabilirsiniz bunun nedenini ben bile göremiyorum o yüzden lütfen sorgulayıp ikimizide tehlikeye atmayın.

Feng: Tamam tamam belli ki tuhaf birşeyler var zaten en baştan beri farketmiştim bu dünyada sıradan bir insan olmadığımı ama şimdilik bunlarla uğraşamam bana auramı nasıl hissedebileceğimi gösterir miain?

Kai: Efendi Feng, size doğru yaklaşan dokuz adet dağ tarantulası var ayrıca hepsi mutant güçlere sahip dikkatli olun.

Feng: Mutant güçlerde nedir?

Kai: Öldürdüğünüz patron kurdu düşünün ve onun zıttı yeteneklere sahip bir diğer patron kurt ile aynı bedende olduğunu idrak etmeye çalışın, mutant yaratıkların bu mağarada bulunması imkansızında çok ötesinde bunun arkasında başka birşey var efensi feng o yüzden dikkatli olun ve ölmemeye çalışın.

Dokuz tane mutant dağ tarantulası feng'e doğru harekete geçmiş hızlıca üzerine doğru baskı kurmaya başlamışlardı.

Mutant canavarların hafife alınması rakiplerine karşı her zaman avantajlı olmalarını ve saldıracak vakit vermeden kaş ile göz arasında rakiplerini devirmeleri ile ünlü kaotik varlıklardır, bu varlıklar diğer canavarlar gibi doğar büyür fakat karanlık element içeren büyülü yerler veya karanlık canavarlar tarafından zehire mağruz kalarak bedenleri değişime uğrarken düşünebilen canavarların zihinleri sadece öldürmeye programlanmaya zorlanmıştır Feng'in karşısında ki dağ tarantulalarının her birisi sonradan değişime mağruz kalmış zeki yaratıkları oldukları gibi mutant olmanın getirisi yüzünden sadece öldürmeye programlanmış tehlikeli yaratıklardır.

Kendisinden tam iki seviye üstün varlıkların ayrıca mutant avantajı olduğundan küçük beden oradan oraya kaçıyor arkasını bile dönmeye fırsat bulamadan yolladığı buz bıçakları ile kısa kısa zaman kazanırken aslında gücünü tükettiğinin de farkındaydı.

Feng'in ağzından:

Aaaaah! bu kadar da şanssızlık fazla ama nasıl bir cenabetim ben allahım, allah dediğim ben gerçek dünyamda ateisttim ne ara müslüman oldum gerçi bu dünyanın bir dini varmı varsa ne hiç bilmiyordum o sırada kafamın hemen yanından bir rüzgar gibi örümcek zehri geçtiğine yemin edebilirim, bu lanet canavarların ölümcül bir noktası yok mu be ! Bir diğer örümceği de kıl payı atlatırken hemen bir açık görmüştüm sanırım bu dünyada her canavarın bir açığı var yoksa bu taşlar ve işaretler neden onları öldürsün ki?

Kai: Canavarların seviyesi ve sistemi insanları aşan bir konu efensi feng, onların insanların aksine hiçbir sınırı yoktur istedikleri kadar güçlenebilirler ve bu konuda insanlardan akılalmaz derecede daha üstünler, kadim, kaotik, mutant, evrimleşmişler gibi daha sayması uzun zaman alan canavar seviyeleri, alemleri ve yetenekleri var o yüzden bu konuyu şimdilik düşünmezseniz daha iyi.

Bu dünyada ki şeyler düşündüklerimin bile ötesinde çok detaylı şeyler.

Savaşmayı bırakmış mağaranın yüksek bir yerinde çıkıntılara tutunarak tırmanmış bir yandan da tırmanırken arkasında büyük bir buz bıçağı ordusu yaratıyordu her geçen saniyede artan bıçaklar ve azalan enerji yüzünden güç kaybediye ne yapması gerekiyor ise hemen yapması için üzerinde büyük bir baskı yaratıyordu.

Tepeye varır varmaz, kalan son gücü ile buz bıçaklarııı! diyerek emir vermiş ve vücudu güçsüzlükten dolayı çoktan kendisini korumaya almış ve dinlenmesi için bilincini kapatmıştı.

Kai: Efendi Feng, umarım altı saate uyanırsınız yoksa görev başarısız.

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Yn/ Bölüm çok gecikti ben bile bu kadar geç atacağımı düşünmemiştim ama hasta oldum ve bu bir bahane sayılabilir.. İçime hiç sinen bir bölüm olmadı sıradaki iki bölüm ortalama 1500 - 2500 kelime arası yaparak konuyu hızlıca toparlayacağım, cidden kısa bir bölüm oldu hiç içime sinmedi iyi akşamlar öpüldünüz 😔😗.