3.2

1.2K 143 49
                                    

Bu senenin eğlenceli geçeceğini mi düşünmüştü? Hayır hiç de öyle değildi. Şampiyonlar seçildiğinden beri her şey alt üst olmuştu.

Harry'nin dördüncü şampiyon olmasını kimse beklemiyordu ki buna kendisi de dahildi. Tamam, yaş çizgisini aşmak için ikizlerle birlikte çok şey denemişti ancak hiçbiri başarılı olmamıştı. Dumbledore'un büyüsünü aşabileceklerini düşünmeleri bile aptalcaydı. Zaten aşsalar bile onlarca Hogwarts adayının arasından seçilme ihtimalleri çok düşük olurdu.

Sirius'un söylediğine göre bunu her kim yaptıysa Harry'i bir başka okul adına aday göstererek ateş kadehini kandırmıştı ki bu hiç de kolay değildi. Belli ki güçlü ve kötü niyetli bir büyücüydü. Başından beri Harry'nin de turnuvaya katılmasını isteyen Sirius bile artık buna tamamen karşıydı.

Herkes olanların arkasında başka bir niyet olduğunu düşünüyordu. Annesi ve amcaları Harry'nin dördüncü şampiyon olduğunu duyar duymaz okula gelmişlerdi. Lily resmen kıyameti koparmıştı ancak oğlunun turnuvaya katılmasının önleyememişti. Barty Crouch kadehten bir kez seçilince geri dönüşü olmayacağıyla ilgili son derece katıydı.

Sonra her şey çok daha kötüleşmişti. Birdenbire tüm ilgi odağı Harry'e toplanmış, ailesinin tek yaptığı onun için endişelenmek olmuştu. Hepsi kadehten isminin çıkması üzerine komplo teorileri kurmaya başlamıştı. Harry neredeyse her gün dikkatli olmasıyla ilgili bir posta alır olmuştu. Kendisine gelen postalarda bile abisinden bahsediliyordu.

Hogwarts'ta da ortalık epey karışıktı. Okul ikiye bölünmüş gibiydi. Özellikle Hufflepufflılardan Harry'e cephe alan çok kişi vardı. Hile yaptığını öne sürerek gerçek şampiyonlarının Cedric olduğunu söylüyorlardı. Çoğunluğu Gryffindor'dan oluşan bir kesimse Harry'le gurur duyuyor ve destekliyordu. Hepsi yaş halkasını nasıl aştığıyla ilgili onlarca soru soruyordu. Tabii Harry bu fırsatı geri tepmemişti. Nasıl seçildiğiyle ilgili sorulara genellikle bilmişçe gülümseyip göz kırparak cevap veriyordu, bu sayede herkes onun bilerek turnuvaya katıldığını düşünebilirdi.

Will, gerçeği bilmeseydi bile abisinin kadehe adını koyduğuna inanmazdı. Harry yaş çizgisini aşmayı pek çok kez denemişti ve hiçbirinde başarılı olamamıştı. Başka bir okulun adıyla aday olmak onun asla aklına gelmezdi. O daha basit düşünen biriydi, böyle detayları planlayamazdı.

"Şampiyonların röportajlarını okudun mu?" Felix, kendini William'ın yanına bırakır bırakmaz sormuştu.

Will, başını kitabından kaldırmadan omuz silkti. "Okumadım, önemli bir şey var mı?" İlgisiz görünmeye çalışarak kitabını okuyor gibi yapıyordu ancak okumayı uzun bir zaman önce bırakmış, düşüncelere dalmıştı.

Sarışın çocuk arkadaşına bayık bir bakış attıktan sonra elindeki kitabı kaptı. "Konuşurken yüzüme bak, Potter." diye söylediğinde William derin bir nefes vererek ona dönmüştü.

"Tamam. Bakıyorum. Eee? Röportajlarda önemli bir şey mi var?"

Felix sırıttı. "Skeeter abine fena takmış. On iki yaşında olduğunu söyleyip duruyor. Rakiplerinden korkmuyor musun tarzı bir sürü şey sormuş."

Evet, günlerdir olduğu gibi konu yine biricik abisiydi.

"Öyle mi?" Will'in ilgisiz tavrına karşı Felix huysuzca kaşlarını çattı.

"Neyin var senin? Yazın bu yıl çok eğlenceli geçecek demiştin, şimdi en mutsuz kişi sensin."

"O zaman Harry'nin şampiyonlardan biri olacağına ihtimal vermemiştim." Ağzının içinde homurdanarak cevaplasa da Felix ne dediğini anlamıştı.

How Dark? | William F. PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin