4.7

927 119 111
                                    

Toplanmış kalabalık Snape'in sinirini görerek yavaşça geriye çekilirken William'a meydan okuyan üçlü de birkaç adım gerilemişti ancak korkmuş da görünmüyorlardı

"Profesör Snape!" diye seslendi Yaxley. "Biz de tam yanınıza gelecektik."

Nott, "Evet profesör!" diye atıldı. "Potter bize saldırmaya çalıştı! Mecburen bağlamak zorunda kaldık. Sonra da olanları size anlatacaktık. Salondaki herkes şahit!"

Salondaki Slytherinlerden birkaçı hevesle "Evet profesör!" diyerek onların sözlerini desteklerken Will biraz geride başından beri olanları izleyen Felix'e baktı. Hiçbir şey söylemeden olanları izliyordu.

Tepkisizliği William'ın içinde bir şeyleri kırmıştı. Gerçekten, ait olduğu yerdeymiş gibi geçen iki yılın ardından bu olanlar onu üzüyordu. Ama kimseyi suçlayamıyordu da. Felix ona açıkça söylemişti. Slytherin sadece kendisinden olanı sever, sadece onları kollardı.

Ona aileden olması için tek bir koşul sunulmuştu, ihanet etmemek. Kimse ondan başka bir şey talep etmemişti. William bunun bir lütuf olduğunu çok iyi biliyordu. Slytherin ondan kabul görmek için bir şey sunmasını da isteyebilirdi ama istememişti. Hatta bunu kendisi yapmaya çalıltığında Draco ona senden böyle bir şey talep etmedik bile demişti.

Ufak tefek pürüzler dışında hiçbir zaman dışlamamış, Aziz Potter'ın kardeşi olması görmezden gelinmişti. Kimse ona laf taşır şüphesiyle bile yaklaşmamıştı. Peki o ne yapmıştı? İlk fırsatta abisi için onları karşısına almıştı!

Gerçi o zamanki tepkisinin sebebi abisi değildi ancak bu hiçbir şeyi değiştirmezdi.

Bakışlarını tekrar iksir ustasına çevirdiğinde siyah gözlerin zaten onu incelediğini farketti. Snape yavaşça ona yaklaştı, asasını kaldırarak hala görünmez bir iple bağlı olan bileklerine uzattı. "Emancipare."

William'a bileklerindeki baskı çözülürken elleri iki yanına düşmüştü. Açıklama yapmaya çalışmadan öylece bekledi. O an için sözünün hiçbir değeri olmadığını biliyordu.

Snape William'ı uzunca bir süre ifadesiz bir yüzle inceledi. Diğerleri bunu sinirine yormuştu ancak o yapılabilecek başka büyülerin izlerini arıyordu.

"Neredeyse abinizden farklı olduğunuzu düşünmeye başlayacaktım." diye mırıldandı Snape. Şimdi yüzünde Harry Potter'la tartıştığı zamanlardaki gibi bir aşağılama vardı. "Bu densizliğiniz için Slytherin'den puan kırmayacağım ama siz, bay Potter, önümüzdeki iki hafta boyunca cezalısınız."

William'ın gözleri şaşkınlıkla açıldı. İki hafta? Üstelik hiçbir suçu yoktu!

"Ama profesör-"

Snape öğrencisinin sözünü kesti. "Yoksa üç hafta mı demeliydim?"

Salonda birkaç kıkırtı yükselirken William etrafına baktı. Yaxley iğrenç bir sırıtmayla onu izliyordu, diğerleri de ondan farksız değildi.

Snape bakışlarını aniden kalabalığa doğru çevirdiğinde tüm uğultu kesildi. Kimse sinirli bir Severus Snape'in radarına girmek istemezdi.

"Tiyatro bitti..." diye usulca mırıldandı. Etraftakilerin dağılması için bu yeterli olmuş, herkes hiçbir şey olmamış gibi kendi haline dönmüştü.

"Sınıf başkanları, buraya," diye seslendiğinde Pansy Parkinson hızlıca yanlarına geldi. William'sa hala aynı yerinde durmuş şaşkınlıkla olanları dinliyordu.

"Bay Malfoy nerede?" diye sordu Snape tek gelen kıza.

"Buradayım efendim." Draco biraz ileriden seslenmişti. Üçünün dikkati kendisine dönerken birkaç adımda yanlarına geldi. "Üzgünüm profesör, kütüphanede bir kitabımı unutmuştum," Dramatik bir şaşkınlıkla etrafta gözlerini gezdirdi. "Bir şey mi oldu?"

How Dark? | William F. PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin