4.15

1.7K 156 232
                                    

"Aramıza hoşgeldin, Potter."

William Draco'nun sözlerinden sonra içtenlikle gülümsemesine engel olamasa da kendini hemen toparlayarak gülümsemesini tıpkı Draco'nunki gibi memnun bir sırıtmaya çevirmişti.

"Anlatacağım şeyler var." Artık sözünün dikkate alınabileceği bir konuma geldiğine göre yanlış anlaşılmaları düzeltebilirdi ve bunun için vakit kaybetmek istemiyordu.

Draco ortak salona gelişigüzel bir bakış atarken ellerini cebine soktu. "Daha uygun bir zamanda."

William başını sallamakla yetindi. Draco'nun tepkilerini kestiremiyordu bu yüzden uygun bir zamanda konuşmak kendisinin de işine gelirdi.

Draco yanından geçip giderken William'ın gözleri sarışın çocuğu arkasında kalan gruba döndü. Hepsi ona şaşkınlıkla bakıyordu. Meydan okurcasına kaşlarını kaldırırken yarım ağız gülümsüyordu.

Nott, şaşkınlığını üzerinden atmaya çalışırken az önce onları şok eden arkadaşına baktı. Draco her şey gayet normalmiş gibi keyifle koltuklardan birine kurulmuş onlara doğru bakıyordu. Göz göze geldiklerinde artık bir tepki vermeleri için çenesiyle William'ı işaret etmişti.

Nott tekrar William'a dönerken birkaç adım ilerledi. William'sa hala onu izliyordu. "Demek abini ispiyonladın." dedi usulca. Kızıl olan başını sallamakla yetinirken Nott onu inceliyordu. Bir an için tekrar William'ın arkasına, Draco'ya baktığında arkadaşının onu beklentiyle izlediğini gördü.

"Pekala," dedi en sonunda. "Sanırım bu bazı şeyleri unutmamızı sağlayabilir." Yine de istifini bozmamış, üstten üstten bakmaya devam ediyordu. Eh, kendinden ödün verecek değildi.

Başka bir şey de söylemedi zaten. Ağır adımlarla William'ın yanından geçerek -ki bunu yaparken omzuna çarpmayı da ihmal etmemişti- Draco'nun yanına doğru ilerledi.

"Neyse ne! Sonuç olarak Aziz Potter ve o aptal arkadaş grubu okuldan atılmanın eşiğinde!"

"Belki de çoktan atılmışlardır!" diye atıldı Pansy heyecanla. Kalan beşinci sınıf Slytherin grubuyla birlikte Draco'nun yanına doğru yöneldi. "Aferin Potter! Sonunda bir işe yaradın değil mi?"

William gözlerini devirse de cevap vermedi. Salondaki ilgi dağılmış, herkes kendi arkadaşlarıyla olanlar hakkında konuşmaya başlamıştı. Çevresine biraz bakındı, çok geçmeden aradığı çocuğu da bulmuştu. Kendisini izleyen sarışın çocuğa bakarken sevimlice sırıttı.

Eh, artık Felix'le de arayı düzeltebilirdi.

*****

SİHİR BAKANLIĞININ EMRİYLE
Dolores Jane Umbridge (Yüksek Müfettiş)
Albus Dumbledore'un yerine Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nun başına geçmiştir. Bu duyuru, Yirmi Sekiz Numaralı Egitim Kararnamesi'ne uygundur.
İmza: Cornelius Oswald Fudge, Sihir Bakanı

Sabah uyandığında öğrendikleri ilk haber, William'ı şaşırtmıştı. Tamam, diğerlerinin aksine o abisinin okuldan atılmayacağını tahmin edebilmişti ama yaptıklarının Dumbledore'un kovulmasına neden olacağı aklının ucundan bile geçmezdi.

Yine de William'ı -hatta tüm okulu- şaşırtan tek haber bu değildi. Gece Harry'nin yakalanmasından sonra Dumbledore'un odasında her ne olmuşsa tüm okula yayılmıştı. Kimse haberin ilk kaynağını bilmiyordu, elbette. Yine de abisinin yapmadığına emindi, Marietta'nın yüzünden kocaman bir gammaz yazısı varken böyle bir şey yapmayacağından da.

Aslında dedikoduları yayanlar hakkında bir tahmini vardı, tablolar. Hogwarts'ta her yer tablo doluydu ve her tablo birbiriyle bağlantılıydı. Dumbledore'un odasındaki herhangi eski bir müdür veya müdire portresi olanları herkese yaymış olabilirdi.

How Dark? | William F. PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin