Birazcık da benim kitabımı okuyun be. Dbgdydhhd bu saçma girişim affola.
İyi okumalaaaaaaaar
Ömer asafa attığım tokat işe yaramış beni öpmemişti fakat bu keskin gözleriyle beni yiyecek gibi bakmasına kesinlikle engel değildi.
Bu sefer birazcık, minicik korkmuş olabilirim.
Arkadan gelen kahkahalar ile şaşkına uğradım çünkü yarım saat sonra geleceklerini düşündüğüm şahıslar erken gelmiş ve ömer asafın karizmasını çizen o ana tanık olmuşlardı.
Denizden çıkarak erkeklere hoşgeldiniz dedim ve azraya sarıldım.
Yiğidin "Napıyorsun yenge nasılsın?" Demesiyle keskin bakışlarım anında ona döndü. Yiğit de ömer asafa bakarak kısık bir sesle "ben yanlış birşey mi söyledim?" Dedi.
"Evet yiğit çok yanlış birşey söyledin." dedim ve ömer asafa da bir bakış atarak azrayla eve doğru ilerledik.
🦋🦋🦋
"Barışalım işte ya. Ne inat ediyorsun ki?"
"İnat mı ediyorum? Ben inat mı ediyorum? Ulan onca sözden sonra seninle aynı ortamda bulunduğuma şükret."
"Tamam bak defalarca kez özür diledim tekrar diliyorum. Özür dilerim zeyşan ben öküzüm odunum tamam mı?"
"Keşke özür dilemek olanları unuttursaydı."
"Neden ikinci bir şans vermiyorsun?"
"Neden birinci şansını bok ettiysen o sebepten vermiyorum." Bu dediğimle susmak zorunda kalmıştı. Haklı olduğumu o da biliyordu. Her ne kadar belli etmesem de çok derin yaralar açmıştı ve kuru bir özürle affedilecek sözler değildi bunlar.
Azrayla eve geçtikten birkaç dakika sonra erkekler gelmişti. Sonra da birşeyler atıştırarak oyun oynamıştık. Kavga etmemizin sebebi ise sürekli inat ediyorsun demesiydi. Tabi ben ona böyle saçma salak sözler söylemediğimden dolayı ne hissettiğimi bilmiyordu davar.
Şimdi ise hava iyice kararmıştı. Azranın film izleyelim feryatlarına hayır diyememiştik. Erkekler durumdan pek hoşnut olmasa da bana film olsun arkadaşlar.
Mısırları patlatmış kucaklarımıza çekmiştik. Ertuğrul tekli koltukta oturuyordu. Yiğit ile azra üçlü koltuklardan birine geçmiş yanyana oturuyorlardı. Bunları anlayamıyordum. Bazen sevgili gibi bazen de birer yabancı gibi davranıyorlardı.
Ben ve ömer asafa da üçlü koltuk kalmıştı. Ama ömer asafı tekli koltuğa atma fikri daha cazip geliyordu. Benim dememe gerek kalmadan tekli koltuğa gitmesi için koltuğa boylu boyunca uzandım. Tabii ömer asafın gelip karnıma yatmasını hesaba katamamıştım.
"Ömer asaf kalk şuradan!" Dedim ittirmeye çalışarak.
"Hareket etme." Dedi ve filmi izlemeye devam etti.
"Ömer asaf!"
"Şşşt sessiz olun biraz. Kavganızı daha sonra yaparsınız" bunu diyen ertuğruldu.
Bunu duyan ömer asaf sesimi çıkartmayacağımı bildiğinden bu sefer de başını göğsüme koymuştu ve bana sırıtarak bakıyordu. Kafasına vurdum ve yarım saattir odaklanamadığım filme odaklanmaya çalıştım. Tabi ki de aklım göğüslerimde yatan ömer asafta değildi.
On on beş dakika sonra göz ucuyla ömer asafa baktığımda uyuduğunu gördüm. Uyandırmamak için yavaş hareketlerle kalkmaya çalıştım. Tabi ki de kalkamadım arkadaşlar ne diyorsunuz? Adam ahtapot gibi yapışmış mübarek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi (Yarı Texting)
ChickLit(TAMAMLANDI) (Sadece birkaç bölümü textingdir.) Geçmişi yaralarla dolu bir kadın ve bir adam, tapılası şekilde kızın gönlünü çalmış. Kadın en sonunda cesaretini toplayarak sevdiğine yazacak. Peki sonra? Sonra ne olacak? Gelin hep beraber görelim ;)...