Yeni bölüm geldiiii;)
Yine çığlık atarak uyandığım günlerden birindeydik. Fakat tuhaf birşeyler oluyordu. Hissediyordum. Babamın elinde bıçak yerine silah vardı. İçinde tek bir tane kurşun olduğunu söylüyordu. Ve bana sıkacakken ömer asaf önüme atlıyor Ve vuruluyordu.
Bu kabus beni fazla etkilemiş olacak ki etrafımda endişeli endişeli konuşan arkadaşlarım ve sevdiğim adamın ne dediğini anlayamıyordum.
"Zeyşan, güzelim bana bak" Ömer asafa döndüğümde derin bir nefes verdi ve bana sarıldı. Bende zorlanarak kollarımı beline sardım.
"Ne gördün güzelim?"
"Ö-önemli birşey değil." İnanmayan gözlerle baktı ama üstelemedi. Digerlerine de tebessüm ederek konuştum.
"Dava saat kaçta?"
"Yarım saat sonra." Önce smokin giyen erkeklere sonra da elbise giyen azraya baktım.
"NEE?! Hem siz niye bu kadar süslüsünüz? Davaya gittiğimizi bilmesem, düğüne gidiyoruz diyeceğim." Dedim o sırada da kıyafet seçiyordum.
"O da olacak inşallah." Diyen ertuğrulun karnına dirseğini sokan (yani bildiğiniz deşti çocuğu) Ömer Asaf bugün biraz tuhaf davranıyordu.
"Aramızdan biri evleniyor da benim mi haberim yok?"
"Yok kimse evlenmiyor. Biz çıkalım sen giyin." Bunu diyen ömer asaf diğerlerini de ittirerek dışarı çıkardı. Azra kapıdan kafasını uzatarak elbise giymem gerektiğini söyledi. Ben de itiraz ederek onu da odaya çektim ve üzerini değiştirmek zorunda bıraktım. Hayır kesinlikle elbisesine makyaj yapmadım arkadaşlar.
🦋🦋🦋
Arabadan indikten sonra adliye binasına doğru ilerledik. Bu süreçte azra elbisesini mahvettim ile ilgili bir destan yazmış, ömer asaf ise azrayı susturamamanın verdiği mağlubiyet ile sessizce yola bakmıştı. Tabi ben de bu sırada ayrı gezegenlerde hiçkiseyi duymadan ya da görmeden içimdeki sıkıntının bir çaresini arıyordum.
Biz daha binaya giremeden yanımızda duran siyah araba dikkatimi çekmişti ama umursamadan içeriye girdim.
🦋🦋🦋
Mahkeme bitmiş, Ahmet kılıcı bir celse de hapse atmıştı. Aslında bir celsede olması beni şaşırmıştı. Ömer asafa sorduğumda ise bundan önce de binlerce kez dava açtıklarını fakat yeterli delilleri olmadığından geri saldıklarını söylemişti.
Ömer asafın soyisminin farklı olmasının sebebi ise o adamdan gelen en ufak bir şeyi dahi istemediğini söylemişti.
Adliyeden çıktığımızda siyah arabanın hala aynı yerde olduğunu gördüm.
"Tek celse de hapsi boylamasına tek şaşıran ben miyim?" Azranın konuşmasıyla ona döndüm.
"Katılıyorum." Dedim.
"Azra sen zaten biliyorsun. Önceden ne kadar dava açmıştık. Yeterli delil yok deyip geri gönderiyorlardı." Bunu diyen ertuğruldu.
O sırada siyah arabadan bir adam inmişti. Belli etmemeye çalışıyordum ama baya tedirgin olmuştum.
"Ya evet de... Ne bileyim tek celse de olması şaşırttı beni. Yani yine tıkdırırdık da tek celse de olacağını düşünmemiştim." Konuşan azraya hiç bakmadan arabadan inip bize yaklaşan adama bakıyordum. Eğer gözlerimden lazer saçıp insanları öldürebilme gibi bir gücüm olsaydı, adam çoktan ölmüştü.
Azranın önüme geçip saçma salak hareketler yapması yüzünden adamın ne yaptığını görememiştim. Ama hala yaklaştığına emindim. Azranın hareketlerini kesen şey bir el silah sesiydi.
Bir el silah sesi...
Ben dejavu oluyordum sanırım.
Hemen bizimkilere baktım. Azra sağlamdı. Ertuğrul ve Yiğit de gözleri kocaman olmuş yere bakıyorlardı. Baktıkları yere baktığımda...
"Ömer asaf! Gözlerini aç!" Kalbinden vurulmuştu.
Sevdiğim adamı vurana baktığımda öylece sırıtarak bana baktığını gördüm.Bütün nefretimi ona kusmak için yavaşça ayağa kalktım. Sevdiğim adam ölmemişti, ölmeyecekti. Ölmemiş olsa bile onun canını yakmıştı, ben de onun canını yakacaktım.
Sol gözümden bir damla yaş aktı. Bu zamana kadar insan içinde ağlamaktan utanan ben kendimi sıkmasam çocuk gibi oturup ağlayabilirdim.
Yavaş adımlarla karşımda ki piçe yaklaşmaya devam ettim. İyice dibine girip konuşmaya başladım. Bu sırada da etrafımızda daire olmuştu.
"Sen. Benim. Sevdiğimin. Canını. Yaktın. Öyle. Mi?" hala sırıtarak bakıyordu ve konuşmaya başladı.
"Sen de benim canımı mı yakacaksın yoksa? En fazla ne yapabilirsin ki?"
"Hemen söyleyeyim. SİKİNİ KESİP ONU DA SANA YEDİRECEĞİM!" deyip kafayı gömdüm.
"Zeyşan ne yapıyorsun?"
Duyduğum ses bacak arasına atacağım tekmeyi durdurmuştu.
Ömer asaf'tan
"Zeyşan ne yapıyorsun?"
Bu günler öncesinden yaptığım bir plandı. Zeyşana evlenme teklifi edecektim ve kuru kuru olsun istememiştim. Bu fikir ise azranın aklına gelmiş, zorla kabul ettirmişti. Tabi gidip adama kafa atmasını ben de beklemiyordum. Üstelik adam dediğim de üniversiteden eski bir arkadaşımdı.
Zeyşanın oturup başımda ağlayacağını tabiki de beklemiyordum. Fakat sikini yediririm dediğinde gelen gülme isteğini zar zor bastırmıştım.
Şaşkınlıkla bana dönen zeyşana baktığımda burnunun kanadığını gördüm. Kesin yine burnunu kırmıştı.
"Ö-ömer asaf?" Dedi titreyen sesiyle ve bana doğru gelmeye başladı.
"Güzelim?" Sesimi duyduğu anda ağlaması daha da arttı. Onu cidden korkutmuştum. Gelip bana sarıldığında kollarımı beline sardım. Bir süre daha o şekilde durduktan sonra başını hafif geri çekerek yüzümü inceledi.
"Senin ben şakanı sikeyim ömer asaf!" Dedi ve bana da kafayı gömdü. O kadar sert vurmuştu ki beynimi yerinden oynatmıştı cadı.
Bir süre kendime gelmeyi bekledikten sonra cebimden yüzüğü çıkartıp konuşmaya başladım.
"Sen ki benim zeyşanım, sen ki benim mavim, sen ki benim enojadom, korkuyu, heyecanı, aşkı dorukta yaşadığım mehlikam," ben bunları derken etrafımızda daire oluşturan insanlar eline bir sürü mavi balon almış benim teklifi bitirmemi bekliyorlardı. "Seninle uyuyup uyanmak, seninle gezip tozmak, seninle bir ömür geçirmek istiyorum. Şu kısa zamanda herşeyim olan kadını hayatımın merkezine yerleştirmek istiyorum. Buna izin verir misin? Hayatımın tek kadını olur musun? Ömrüm olur musun?" Ben bitirir bitirmez yüzlerce Mavi balon gökyüzüne doğru süzülmeye başlamıştı. Balonlara hayran bir şekilde bakan zeyşana tedirgince baktım. Bu saçma organizasyona çok sinirlenmişti ve korkmuştu. Hayır demesinden korkuyordum.
"Hayır"
Final bölümüne çok az kaldı. Hepinizi beklerim:)
Vote & yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi (Yarı Texting)
ChickLit(TAMAMLANDI) (Sadece birkaç bölümü textingdir.) Geçmişi yaralarla dolu bir kadın ve bir adam, tapılası şekilde kızın gönlünü çalmış. Kadın en sonunda cesaretini toplayarak sevdiğine yazacak. Peki sonra? Sonra ne olacak? Gelin hep beraber görelim ;)...