17. BÖLÜM- GEÇMİŞİN AYAK SESLERİ

59.4K 2.5K 1.9K
                                    

Benim için yaptığınız kapakların hepsini biriktirdim ve kullanmaya çalışıyorum. Kendimi bana o kadar iyi hissettirdiniz ki keşke diyorum keşke sizlere sarılabilsem... iyi ki varsınız, sizleri seviyorum.

Medyada yer alan şarkı;
Çağan Şengül- Bir deli hasret ♩

Sadece bu şarkıyı dinleyerek yazdığım bir bölüm oldu, yoksa bölüme ithaf edilen bir şarkı değil.

İyi okumalar 🔥
______________________________________

Belirsizliğin bir insanı ne kadar çok yorduğunu en iyi bilen insanlardan biriydim.

Belirsizlikler içerisinde en çok kaybolanlardan biri olduğum gibi.

Yaşananlar, yaşanmaya devam edenler ve yaşanacak olan şeyler üzerime üzerime geliyor ve yavaş yavaş kaybolmamı sağlıyordu.

Silinmeye başlıyordum.

Ben Veda Soykıran, tükeniyordum.

Hiçbir şey bilmiyordum ama bazı şeylerin ağır olacağını tahmin edebiliyordum. Bilmediğim şeyler de beni tüketiyordu.

Gözlerimi kapatıp içime derin bir nefes çektim. Rüzgarın sertliği yüzüme çarpınca yutkundum. Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.

Yoksa onu arayacak ve beni böyle saçma bir şeyin içine çektiği için pişman edecektim. Tam o anda çalan telefonum ile gözlerimi açtım ve çantamdan telefonu çıkardım.

Ekranda yazılı duran Savaş ismi ile hafifçe tebessüm ettim. Kesinlikle kafamı dağıtabilecekti.

"Efendim" diyerek telefonu açmam ile "ah ah, telefonumu şöyle bir ses tonuna sahip biri açmayalı ne kadar oldu biliyor musun?"

O sırada arabama doğru ilerleyerek "bir şey mi oldu?" Diye sordum. Yetiştirmesi gereken bir projesi olduğunu söylemişti.

"Sensizim" demesi ile tebessüm edip arabama bindim.

"İşin yok muydu senin?" Diye sormam ile sıkıntılı bir nefes vererek "vardı evet ama şimdilik iptal oldu" dedi. Belli ki onunda kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı.

"Nerdesin?" Diye direkt sormam ile iç çektiğini hissettim. "Evdeyim, burdayken yaşadığım evde" diye cevap verdi.

"Konum atsana" demem ile yere bir şeylerin düştüğünü duydum. Heyecan mı yapmıştı o?

"Ya kızım aniden yapmasana şöyle, elim ayağım birbirine dolandı" dedi.

"Atıyor musun?" Diye sordum. "Attım bile" demesi ile telefonu kapatıp attığı konuma doğru sürmeye başladım.

Sadece konuşmak istiyordum... birileriyle yani.

Yirmi dakikanın sonunda evin önüne gelip hafifçe inceledim. İki katlı bir villaydı. Beyaz renkli duvarlarına bakarak iç çektim.

Karan'ın aksine daha canlı renkler severdi.

Niye kıyasladın ki sen şimdi?

YASAK TUTKU (+18) | DÜZENLENECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin