12. BÖLÜM- SAHTE YÜZLER

69.1K 2.4K 1.2K
                                    

Ufak bir bilgilendirme; bundan sonra karakterlere ya da okurlara gelebilecek en ufak hakaret içerikli (aşırı rahatsız edici olması halinde) söylemleri sileceğim. Eleştirilere açığım evet, ama bazı kesimler olayı o kadar yanlış anlamış ki hakaretin boyutu engelleyemeyeceğim derecede arttı. Sırf hakaret etmek için bu kitaba göz gezdirenler var onunda farkındayım, yapmayın. Uğradığım hakaretlerin haddi hesabı yok. Benimde bir sabrımın sonu olduğunu, insan olduğumun bilincinde hareket etseniz keşke... en başında yaptığım açıklamayı görerek bu kitaba başlıyorsanız, her şeyi göz almışsınız demektir. Zorla okutmuyorum.

Artı olarak gördüğünüz karakter ismini başka bir kitapta da görebilirsiniz, ya da herhangi bir sahne başka bir kitap da yer alabilir. Sahneler, isimler, karakterler, hatta konular bile birbirine benzeyebilir. Gördüğünüz isim ya da sahne benzerliğinden dolayı "aaa şu kitap da vardı" diyip aklınıza gelen başka bir kitabın karakterini buraya yazmanız açıkçası biraz kırıcı oluyor. Okuduğunuz kitap benim kitabım iken başka bir kitaptan da bahsedilmesi rahatsız edici ki bunun bir tek benim kitabımada  yapılmadığında eminim. Sizden ricam bunu yapmayın, üzülüyorum. Yetmezmiş gibi bir de "şu yazara rest mi çekiyorsun, gönder mi yapıyorsun?" Diyen var. Ya ne alâka? Bahsettiğiniz yazarları belki tanımıyorum bile... anlatabiliyorum değil mi?

Son olarak, 300K OLMUŞUZ. Size minnettarlığımı nasıl açıklayacağım, anlatacağım bilmiyorum. Harikasınız, harika. Hepinizi seviyor ve kocaman sarılıyorum. Daha nicelerinde görüşmek dileği ile 💙✨

İyi okumalar 🔥

______________________________________

Katildim.

Anne rahmine düştüğüm ilk an annemin sonu olacağımın habercisi olmuştum. Buna rağmen vazgeçilmeyen taraf da olmuştum.

Vazgeçilmeyen taraf olmamın sebebi, bir annenin evladına olan bağlılığı ya da sevgisinden dolayı değildi. Bir annenin yaşadığı hayattan en kolay yolla kurtulma isteğiydi.

Annem, hayatından vazgeçmek için beni doğurmuştu, beni yaşatmak için değil.

21 Aralık gecesi, ilk cinayetimi işlemiştim. Annem, beni doğurduğu an ölmüştü.

Her bebek ağlayarak ilk dünyaya gelirmiş, ben susmuşum. Çünkü aynı gecede ikinci cinayetimi işlemiştim.

Duygularım.

Duygularımı da o gece annemle beraber öldürmüş, mezara gömmüştüm.

Bir bebek, eline aldığı ilk oyuncakta mutlu olur gülümserdi değil mi?

Ben sadece oynardım, mutlu olduğumu hissetmeden.

Yetimhaneye bir kadın kollarına bırakılmıştım. Ben bu hayata yalnız atılmıştım.

Yedi yaşına geldiğim zaman babam beni yanına almış ve keşke yetimhanede yaşamaya devam etseydim dedirtecek kadar acı çektirmişti.

Duygularımı yedi yaşımda tamamen kaybetmiştim.

Acı psikolojik bir acı değildi çünkü beni oradan vuramayacağını bilen babam, tamamen bedenime oynamıştı.

Annem beni yaşatmamış, öldürmüştü.

Babamın bedenime hırsla ve tüm öfkesi ile savurduğu darbelerini, dokunuşlarını hissediyorken başka birinin de bedenim üzerinde zorla uyguladığı baskı ile kendimden geçmiştim.

YASAK TUTKU (+18) | DÜZENLENECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin