SEN YİNE BENİMSİN JJK

Bölüm 24

== Sabah, saat 6=

Jungkook sizi akşam yemeğinden önce yatağa çektiğinden ve hemen sonra uyuyakaldığınız için aç hissederek uyandınız. 

Jungkook hala derin bir uykuda, sen mutfağa gittin, kahvaltıyı ve onun için beslenme çantasını hazırladın.  Ve tabi ki!  Kıyafetleri de.

  Jungkook'u uyandırmak için odaya geri döndün, uyuyan yüzünü görünce, bir bebeğe benziyor, onu kızdırmak istiyorsun. 

"Jungkook-ah-ireona-" diye fısıldadın usulca.  "Ireona-" tekrar fısıldadın. 

Gıdıklanan Jungkook kaşlarını çattı ve diğer tarafa döndü ve uyumaya devam etti.  Tepkisini görünce kıkırdadın, "Ju-" "Ah!"  Aniden belinizden yakalar ve sizi yatakta onun üzerine taşır.

"Günaydın" diyerek gülümsedi.

"Şimdi kalkmazsak geç kalacağız."  Sen ona söyledin. 

Seni kendine çekti ve uyumaya devam etti.  O masum suratla uyuduğunu görünce yanağını avuçladın, sıcak elin onu rahatlattı ve başını biraz daha yaklaştırdın, sonra da yanağını çimdikledin, "Yah!"  Omurganıza kadar ürperti verdi. 

Jungkook'un bir eli kıçını tutuyordu ve bir eli de gömleğinin altındaydı.  Sarılmak istediğini düşündün ama sonra seni orada burada öpmeye başladı.  Tam o masum suratla yattığını düşünürken. 

Gerçekten yanaklarını sıkıyordun, "Kalkmalıyız."  Ayağa kalktın ve onu kaldırdın.

Kızarıp somurttun, "Acele et ve yıkan." Aceleyle kırmızı yüz ve hızlı atan bir kalple odadan çıktın.

Jungkook sonunda kalktı, hızlı bir duş aldı, ofis kıyafetlerini değiştirdi ve odaya gitti.  kahvaltı için yemek masası Jungkook böyle bir kahvaltı yapmayalı çok uzun zaman oldu, genellikle kahveydi, bazen sadece süttü. Pişirdiğin her şeyi yedi. Çok lezzetliydi.

İşe gitmeden önce, ayakkabılarını giymişti.  ayağa kalktın ve ona çantasını verdin.

"Beni ara.  İşten sonra seni almaya geleceğim." dedi Jungkook ciddi bir yüzle.

"Gerçekten mi?" Heyecandan fırladın, bu senin rüyandı, kocan tarafından işten alınmak.

Gülümsedi ve elini uzattı.  , kollarını açtın, sana sarılacağını sandın. Onun yerine kolu arkandan gitti ve onun için yaptığın beslenme çantasına uzandı.

Sırıttı,  "o zaman ben gidiyorum." dedi ve gitti.  O gittiğinde, bir veda öpücüğü ya da sarılmayı düşünüyordun.

Eve döndü, "Bir şey unuttum." Gözlerin parladı! Olamaz! Bu dizideki gibi olabilir mi, bir şeyi unutur o zaman  Öpücük mü?! Kalbiniz hızlı çarparken bunu hayal ediyordunuz.

Jungkook doğruca oturma odasına yöneldi, "İncelediğim raporu neredeyse unuttum, o zaman gideceğim." Kıkırdadı ve dedi ki. Evet! Dramalar gibi olacak 

Jungkook'un işe gittiğini görünce vazgeçtin ve bir gülümsemeye zorladın. Yüzünü mutfağa döndün ve bir şeyleri temizlemeye başlamaya hazırlandın.

Jungkook nazikçe çantasını koydu ve ayakkabı dolabının üstüne raporu koydu.  Kravatını gevşetti, yaklaşırken belinizi kavradı ve sizi kendi etrafında döndürdü, duvara çiviledi. 

Şaşırdın," Ju-" Yavaşça dudaklarına bir öpücük kondurdu, gözlerin kocaman açıldı.  Jungkook başını diğer tarafa çevirdi ve öpücük güçlenip derinleşti, kabaca ve zar zor nefes aldı.