Elimde oyuncaklarımın olduğu bir çocukluk benim hayalim. Babamın saçlarımı ördüğü bir çocukluk benim hayalim. Annemin,eve geç geldiğim için beni azarladığı bir çocukluk benim hayalim. Çocukluğum bir hayaldi benim. Küçük bir kız çocuğunun hayallerinin katili kimdi. Bu cinayetin zanlısı annem miydi babam mıydı yoksa her ikisi miydi?
Ben geçmişini peşinden sürükleyen küçük kız çocuğu Meyra keskin hayatımın cezasını kime kesmeliydim?
Keyifli okumalar...🖇
Uyandığımda aynı ağacın dibinde otururken buldum kendimi. Boynum tutulmuştu resmen muhtemelen uyuduğumdan beridir hiç hareket etmemiştim. Beynim kapalı bir kutu misali düşüncelerimin dışarıya çıkmasını engellemişti.
Şu an düşünme yetimi kaybetmiş gibiydim. Uykudan uyanmanın verdiği mahmurlukla etrafıma bakıyordum aval aval. Burda nasıl uyuya kalmıştım onu bile hatırlamıyordum en son toprağın kokusu beni mayıştırmıştı ve ben gözlerimi kapatmıştım sanırsam kendime hakim olamamış uyuyakalmıştım.
Uykumumdan uyandığımda düşüncesiz geçen bir kaç saniyenin sonunda rüyamda gördüğüm sahneler canlandı beynimin içinde. Kötü başlamış fakat güzel bitmişti nedenini bilmiyordum ama görmüş olduğum o adam bedenimi ve ruhumu tarifsiz bir heyecana sokmuştu. Rüyamda gördüğüm birinin beni bu denli etkilemiş olması çok mu garip kaçmış olurdu.
Beynimin derinlerde canlanan başka bir görüntüde ise siyah elbiseli o kadın belirtmişti. Beni boğmaya çalıştığında benden uzaktaydi bir bakışıyla bunu nasıl becerebilmişti gerçi bu bir rüyaydı normal olabilirdi fakat bir rüyanın bu denli gerçekçi olmuş olması işin garibe kaçan tarafıydı şu anda bile boğazımda ince bir sızı oluşmuştu.
Ya bedenimi rüyada bile olsa heyecana sokan o adama ne demeliydi. Elini tutup kalktığım görüntü vardı şimdi beynimin içinde nasil da gerçekçiydi. Rüyada gördüğüm adamdan etkilenmem biraz anormal kaçıyordu fakat rüyanın gerçekliği acaba gerçekten bunları yaşamış olabilir miyim sorusuna itiyordu beni.
Ateş kızılı renginde ki gözleri belirdi zihnimde gözlerimin önündeydi şimdiyse. Göz göze gelir gelmez nasıl da yakmıştı o gözlerle ruhumu. Benim gözlerimde toprakları çökmüş etrafı cesetlerle sarılı mezarlar varken onun gözlerinde bahar zamanı gelmiş rengarenk çiçeklerin dikilmiş olduğu bir bahçe vardı.
Bir gün rüyamda olduğu gibi karşıma böyle bir adam çıkar mı diye düşündüm kendi kendime sonrasında da saçmaladığımı fark ettim hem karşıma çıkmış olsa ne olacaktı ki kalbimde milyonlarca mezar vardı mezarların üstünde ise sürüyle cesetler başka birine kalbime alsam onada yeni bir mezar açmış olmaz mıydım oysa kim ölmeden bir mezar sahibi olmak isterdi.
Beynimin daha derinlerinde annem belirdi ölü gibiydi ruhsuzdu onun da gözlerinde cesetler,ruhunda çürükler görmüştüm peki ama neden öyleydi oysa o benim gibi değildi evimizin,hayatımızın canavarının elinden kurtulabilmişti. Ben ise şanssız olandım babam ölene kadar ne onun cehenneminden kurtulabilirdim nede canavarlarığından kaçabilirdim. Babasına mahkum bir kızdım ben.
Kaçayım desem parayı nerde bulacaktım hadi parayı buldum burdan nasıl kaçacaktım ki yaşadığım şehirden başka bir şehir mi biliyordum ben birkaç akrabamız vardı biliyordum fakat hayatım boyunca ne görmüştüm nede nerede yaşadıklarına dair bir bilgim vardı hem olsa ne olacaktı beni evlerine mi alacaktı sanki ayrıca kim ne bok onu bile bilmiyordum ben.
Birden aklıma kaç haftadır sigara içmediğim geldi. Para bulamamış ve babamdan da araklayamamıştım. 14 yaşında Anıl ile birlikte başlamıştım kullanmaya, o gün bu gündür de kullanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzler
Teen FictionGeçmişi kalbimin derininde saklarken kana bulanmış ellerimle nasıl çıkarırdım açığa, gözlerimden karalar bağlı ziftler akarken geleceğimi nasıl görmeye çalışırdım bana yazık olmaz mıydı? Oysa o temiz ellerini uzatmış beni bekliyordu, geçmişi kirli b...