Rüyaların gerçek hayata dayandığını nerden bilebilirdi küçük Meyra. Bu gerçeği bugün büyümüş hali öğrenecek küçük Meyra'yı sevindirecekti.
Keyifli okumalar...🖇
Bu sabah içimde anlatılması tarifsiz bir sevinç vardı. Savaş'ın kardeşi Elif gelecekti bugün. Anlattıklarına göre çok yaramazdı, lavabodan döndüğümde çocukların konuşmalarında Elif'in garip bir huyunu öğrenmiştim.
Elif bir insanı ilk gördüğünde sevecek olursa utanıp elleriyle yüzünü kapatıyor fakat sevmezse kaşlarını çatıp sinirli bir şekilde bakıyormuş.
Bu çok garibime gitmişti daha 7 yaşında bir çocuk neden böyle yapardı ki. Elif daha küçük olsa da ailesinin yokluğunda sıkıntı çektiğine üzüldüğüne emindim bizim çocuklara da bu yüzden sürekli şaklabanlıklar yaptığı kesin bi durumdu.
Bir çocuğun daha küçük yaşlarda yalnız hissedip depresif bir ruh haline bürünmeleri çok kötü bir durumdu. Çocuklar dünyanın en saf en temiz varlıklarıydı. Bir çocuk düşüp dizlerini kanatsa düşe kalka öğrenecek derlerdi hep,benim dizlerim paramparça olana kadar hiçbir şeyi anlamamıştım.
Savaş'ın ailesi öldüğü zaman amcası sahip çıkmış onlara. Savaş okula ve işe giderken amcası bakıyormuş Elif'e. Amcasının adını dahi bilmiyordum bir ara çocuklar fotoğrafını gösterecekken yan masadan kızlar sipariş vermişti sonradan da aklımdan çıkmıştı bir daha da sormamıştım.
Elif'i 4 senedir görmemiştim,nedeni ise Elif'ten kaynaklı bir sorundu. Dışarıya çıkmayı sevmediğini ve çocuklardan nefret ettiğini söylemişti Savaş. Duyduğuma göre ise karşı komşunun çocuklara ile sürekli kavga eden bir çocuktu.
Bugüne gelecek olan posterler için Belis ile birlikte kafeye erken gelmiştik. Posterler elimize geçene kadar kahvaltı yapacaktık. Dünden beridir mideme giren tek şey çocuklarla birlikte kahve içerken yediğim bir kaç atıştırmalıktan ibaretti.
Ben bu planları yaparken sanki kargocu kahvaltıyı yapacağımızı ve açlıktan öleceğimi bilerek gelmiş ve yaptığım yeme planlarını bozmuştu. Icimden küfürler savururken posterleri koyacak uygun bir yer arıyordum.
Telefonum çaldığında elimdekiler ile birlikte içeriye geçtim ve telefonu açtım arayan Savaş'tı birşey mi olmuştu.
- Efendim Savaş.
- Ya Meyra benim acil bir işim çıktı Elif'i amcam ile yollayacağım sıkıntı olur mu.
- Yok canim ne sıkıntısı olur tabi gelsinler hem amcan ile de tanışmış olurum.
- Eyvallah sağolasın. Elif canını sıkacak olursa kusura bakma lütfen.
- Sabah sabah yine saçmalamaya başladın Savaş kapat telefonu.
Dudaklarından ufak bir kıkırtı koptu ve vedalaşarak telefonu kapattık. Bu kısa telefon görüşmesinden sonra gözüm elimdeki posterlere kaydı salak gibi elimde taşıyordum.
Posterleri koyacak uygun bir yer bulamadığımda sinirle Belis'e seslendim ve alması için söylenmeye başladım. Belis posterleri almış ve iceri girmişti ben ise dağınık gördüğüm bir masa örtüsünü düzeltmeye başladım. O an arkamda bir insanın varlığını hissettim fakat dönmedim tanıdık biri diye düşündüm ve işime devam ettim.
- Meyra hanım siz misiniz?
Arkamdan seslenen erkek sesi ile birlikte kaşlarım çatıldı ve boğazımda bir yumru belirdi yutkunmak istedim ama yapamadım bu sesi tanıyordum rüyamda beni kurtaran ve beni beklediğini söyleyen adama aitti yada ben öyle sanıyordum benzetmiş olabilirdim bu normaldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzler
Teen FictionGeçmişi kalbimin derininde saklarken kana bulanmış ellerimle nasıl çıkarırdım açığa, gözlerimden karalar bağlı ziftler akarken geleceğimi nasıl görmeye çalışırdım bana yazık olmaz mıydı? Oysa o temiz ellerini uzatmış beni bekliyordu, geçmişi kirli b...