17. ÇABA

106 5 5
                                    

Verdiğim çabaların bir gün ayağıma takılıp beni yere çakacağından habersizce büyümüştüm. Geriye dönüp baktığımda sevmek için verdiğim çaba bana keşke dedirtmişti ne yazık adi bir insana gitmişti çabalarım oysa karşımda çıkacağını bilsem tüm çabamı harcar mıydım. Sen ben bir biz olamıyorsak sebebi benim sevdiğim affet beni.

Keyifli okumalar...🖇

Sabaha gözlerimi açtığımda tepemde beni izleyen bir adet Elif beklemiyordum oysa Savaş ağlar o ağlar diyip beynimin etini yemişti bütün gün. Ellerimi güneşten bile parlak olan saçlarına götürdüm hafifçe okşadım ve yerimde hafifçe doğrularak başının tepesini minik bir öpücük bıraktım.

- Günaydın prenses.

- Günaydın Meyra. Neden uyandın.

Elif'in bu sorusu kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.

- İşe gitmem gerek Elif'cim neden uyanmayayım.

- Amcamla biz seni izliyorduk çünkü çok güzel uyuyordun biliyor musun prenses gibi.

Durdu ve küçük bir kıkırtı çıktı dudaklarından o kadar masum ve tatlı bir şekilde gülüyordu yanaklarını ısırmamak için zor tutuyordum kendimi.

- Amcam da öyle düşünüyor hem.

- Nasıl düşünüyor anlamadım canım.

- Prenses gibi uyuduğunu Meyra, amcama söyledim bunu oda evet dedi.

Gözlerimi küçücük çocuktan kaçırma isteğinde bulunmuştum daha 7 yaşındaydı fakat tek bir lafıyla beni utandırmayı başarıyordu. Kızardığından emin olduğum yanaklarımla yataktan kalkmış Elif'in karşı tarafına doğru oturmuştum. Cihangir beyin benim için prenses gibi demesine takılmamıştım zaten Elif ona küsmesin diye söylemişti bundan emindim sözlüsü olduğu halde bana yürüyecek değildi hem. Sebepsiz bir şekilde sözlüsünü çok sevdiğini düşünüyordum.

- Hmm söyle o zaman bakalım prenses, amcan nerede?.

- Ona kahvaltı hazırlamasını söyledim oda mutfağa gitti.

Küçücük boyuyla insanlara istediğini yaptırabilirdi bu küçük kız o kadar tatlı ve masumdu ki zaten hangi insan ona hayır diyebilirdi ki.

Yataktan kalktım ve Elif'i de alarak lavaboya gittim önce Elif'e yardım ederek yüzünü yıkadım özenli bir şekilde kuruladıktan sonra kendi yüzümü de yıkayıp kuruladıktan sonra tekrardan yatak odama geçtim.

Üzerimi giyinirken Elif köşede beni izliyor ve gerçekten de karşısında bir prenses varmış gibi bakıyordu bu halleri gözüme fazlası ile komik aynı zamanda da tatlı geliyordu.

Dün geceden sonra Cihangir beyin yüzüne bakabileceğimi sanmıyordum içimde nedensizce büyük bir utanç duygusu vardı oysa sadece dizlerime yatıp uyumak istemişti neden istediğini anlamamıştım fakat fazlası ile üzgündü ve sadece iyi hissetmeye ihtiyacı vardı böyle düşünüyordum çünkü sözlü bir adamdı bi nevi iyi hissetmek için beni kullanmış gibiydi.

Kendimi rahatlatmak amacıyla öyle yada böyle Cihangir beyin yüzüne bakacağımı tekrarlayıp duruyordum icimden hem ayrıca kendisi söylemişti yarına bunları unutacağız diye madem onun bi sıkıntısı yoktu benimde olmamalıydı sonuçta ben dememiştim ya adama gel dizlerime yat diye kendisi utansaydı bananeydi ki.

Elif'i de kucağıma alarak adımlarımı mutfağa yönlendirmiştim. Üzerinde mutfak önlüğü ile mutfağın ortasında duran Cihangir beye baktığımda üzerinin boydan boya unla kapli olduğunu gördüm. Kafamı hafif bir açı ile Elif'e döndürdüğümde zaten bana baktığını gördüm ve daha fazla dayanamadan kahkaha attım Elif'te benimle eş zamanlı olarak kahkaha atmaya başladı.

İzler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin