20. KAVGA

92 4 16
                                    

Kalıcı değilim dünyada fakat izlerim sonsuza dek sende kalacak sevgilim. Bu bir veda değil seni bekliyor olacağım. Sen resimlerime bakarken ben seni izliyor olacağım. Bir yıldız seç kendine o ben olacağım,söz veriyorum.

Keyifli okumalar...

Banu gittiği yerden hala dönememişti ve biz yine derin bir sessizliğe bürünmüştük. Keşke hiç gelmese diye geçirdim içimden yoksa bu cadoloza hayatta katlanamazdım. Gözlerim sürekli Cihangir'in üzerindeydi fakat o bana bakmak yerine kafasını eğmiş yeri seyrediyordu sanırım morali bozuktu Banu hala gelmediğindendi sanırım.

Üzerime gelen bir gölge fark ettiğimde gözlerimi Cihangir'in üzerinden çektim ve gölgenin sahibine baktım. Savaş ayağa kalkıp kulağıma eğilmiş ve şunları söylemişti.

- Bu cadıya katlanmak zorunda değilsin Meyra istersen biz başka bir masaya geçelim.

- Yok Savaş Elif'e söz verdim elini tutacağım için bırakamam. Sıkma canını bi kaç saat daha katlanabilirim sanırım.

Savaş inanmamışcasına baktığı için yüzüme sahte bir tebessüm koydum ve yanağından makas alarak geriye yaslandım. Cihangir'in gözlerini üzerimde hissettiğim için o tarafa döndüm ve göz göze geldik sinirli görünüyordu fakat sebebini bilmiyordum. Kafasini Savaş'a çevirdi fakat Savaş'a baktığımda bana baktığını gördüm.

- Çek gözlerini aslanım.

Cihangir'in söylediği şey ile Savaş gözlerini üstümden çekti ve Cihangir'in aksine ona alay dolu bir gülüşle baktı. Bunu neden söylemişti gerçekten anlamamıştım. Beni yeğeninden mi kıskanmıştı yani. Bu ihtimal bile kalbimi büyük bir hızla çarpmıştı. Sözlü olduğu gerçeği kafama dank ettiğimde içten içe kendime sövdüm. Aptaldım öyle böyle değil koca bir aptal. İhtimaller de tıpkı hayaller gibi acı verirdi ve ben gerçeklere inat kendime acı çektiriyordum.

- Bebeğimm kusura bakma ya uzun sürdü.

- Sorun yok.

- Şey diyorum ya bi kaçamak mı yapsak? Sıktı burası sevgilim çok klişe bir yer beğenmedim ben burayı.

Onlar kendi aralarında konuşurken kafem ile ilgili söylediği seykere sinirlenmiştim fakat yinede umrumda değilmiş gibi yapıyordum aski takdirde hiç iyi şeyler olmayacaktı. Kaçamak mi demişti o gidip ne yapacaklardı ki hem "sanane kızım sözlü onlar istediğini yaparlar" kes sesini iç ses.

Cihangir'e firsat vermeden konuşmaya başladım.

- Aaa! Olur mu canım öyle şey Belis daha kahve getirecekti hepimize.

Belis aval aval suratıma baktığında masanın altından ayağına vurdum ve gözlerimi belirtip onu baktım. Mesajımı almış olacak ki konuştu.

- Şey tabi tabi daha kahve getiricem oturan biraz daha.

Belis kahve yapmak için içeriye geçerken bende göz ucuyla Cihangir'e baktım ve sırıttığını gördüm ne yani kıskandığımı anlamış mıydı yok canım ya nerden anlayabilirdi ki ben iyi bir oyuncuydum sonuçta değil mi.

Cihangir'e bakmayı kesip Elif'e döndüm ve onu kucağıma aldım oda zaten dünden razı olduğu için direk gelip oturmuştu. Banu'ya taraf baktığımda kıskançlık dolu bakışları ile bize baktığını gördüm.

Birden ayağa kalktı ve yanımıza geldi. Ellerini uzattı Elif'e doğru sanırım onu kucağına alacaktı. Vermek istemiyordum fakat bu bana düşmezdi ki hem yengesi olacaktı yakında öyle söylemişti.

- Çek ellerini daha yıkayıp yıkmadığını bilmiyorum ayrıca ben Meyra'nın kucağında oturmak istiyorum.

Elif'in söylediği şeyler sonrasında güçlü bir kahkaha atmak istesem de bunu tabiki yapamadım. Göz ucuyla masadakilere baktım ve herkesin sırıttığını gördüm hatta Cihangir bile sırıtıyordu. Bu nasıl bir şeydi yeğeni sözlüsünü sevmiyordu farkında mıydı bu adam. Banu dudağını büzdü ve etrafa üzülmüş pozları vermeye başladı.

İzler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin