16. YÜK

115 7 2
                                    

Omuzumda biriken yüklerimin ağırlığını taşıyordum ben öyle yada böyle. Büyüdüm anladım oysa bir başkasının derdini kendi omuzlarına koymak herşeyden daha ağır bir yükmüş. Kendime çare olamazken başka birine olamamak da en zoruymuş anlamamıştım fakat şimdi anlıyorum sandığımdan daha büyük bu yük.

Keyifli okumalar...🖇

Bir saate yakındır Savaş'ı ikna etmeye çalışıyordum ve artık kafayı yemek üzereydim.

- Yeter Savaş. Aaaa kıza ne olacak saçmalayıp durma, alt tarafi Elif bizde kalacak uyanana kadar hem diyorum sana bende yanında olucam ve yanında uyuyacağım. Yeter iki saattir uğraşıyorum burda ne var bunda da bu kadar büyüttün.

- İyide abla Elif yabancı bir evde uyanırsa direk ağlamaya başlar. Elif çok ağladığı zaman hasta oluyor anlıyor musun iki saattir aynı şeyi anlatıyorum bende sana dinlemiyorsun ki yada anlamıyorsun bilmiyorum.

Gözlerimi devirdim ve içimden sabır dilendim şu anda ağzının ortasına bi tane geçiresim vardı. "Saçmalama kızım sen bunun canını yakacağını mi sanıyorsun ayrıca vursan bile büyük ihtimal kırılan senin elin olur." Hehh ic sesim de kendini belli ettiğine göre iyice sinirlenebilirdim. Şu an hem Savaşa hemde kendi iç sesime sinirleniyordum.

- Bana bak Savaş daha fazla sinirmi bozma bak endişeni anlıyorum ama uyandığında yanında beni görecek ağlar mı sence?

Bu sefer göz deviren kisi Savaş olmuştu. Ellerini Yeter artık benden bu kadar gibisinden kaldırdığında zaferle gülümsedim ve yanağından bir makas aldım. Öyle bir bakış atmıştı ki bana kahkaha atmadan duramamıştım oda bana katıldığında kontrol çoktan bizden kaçıp gitmişti kendimize engel olamıyorduk resmen. Gülme krizimizi bozan kisi ise tabiki de Cihangir beydi çünkü çatık kaşları ile bize doğru geliyordu.

- Yeter bu kadar şamata Meyra sende niye bunun gibi ergen hareketler yapıyorsun.

Bu sefer kaşlarımı çatma sırası bendeydi tamam Savaş ile yakındık ama Cihangir bey hangi ara beni bu kadar samimi görmeye başlamıştı.

- Gençlerle gülmek yada bazı hareketler yapmak ergenlik olmuyor Cihangir bey sizede tavsiye ederim belki duvar gibi olan suratınız gülmeye alışır da ortalıkta çatık kaşlar ve sert yüzünüzle gezmezsiniz.

Benden bu tarz bir yanıt alacağını tahmin etmiyor olacak ki yüzü şaşkınlığa bürünmüştü kaşları ise hala çatıktı.

- Benim yüzüm mü duvar gibi sık sık gülen bir insanim ben dikkatli baksaydın görebilirdin Meyra.

- Yaa ne demezsiniz.

- Tamam yeter bu kadar hadi Savaş Elif'i al gidelim.

- Elif benimle geliyor bu gece bende kalacak.

- O zaman bende kalıyorum.

Cihangir beyin söylediği seyle yerimde donup kaldım yüzümde bariz bir şaşkınlık oluşmuştu. Bu halimi gördü ve kendisini açıkladı.

- Yani Elif bu belli olmaz beni eve götür diye tutturur o vakitte de tek başınıza dışarıya çıkamayacağınıza göre benimde kalmam en iyisi.

Tam ağzımı açmıştım ki bakışları ile beni susturdu.

⏱⏱⏱⏱⏱⏱

Eve geldiğimde kucağımda huzurla uyuyan Elif'i alıp kendi yatağıma yatırdım. Yol boyunca uyanmamıştı fakat amcası kucağına almak istemesine rağmen de kollarımdan hiçbir şekilde ayrılmamıştı. Uyuyordu fakat yaptığı şeyin bilincinde olmadan yapmıştı bunu ben olduğumu bildiği için yapmıştı bir nevi. Belki onu bırakıp gideceğimi düşünmüştü bilemiyordum.

İzler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin