BİR

1.6K 73 143
                                    

Yeni hikayeme hoşgeldiniz canlarım. Hikayenin işleyişine göre ve okuyucu yaşında göre belirli sahneleri açıkça yazabilirim. Lütfen bu konuda hakaret içeren sözler yazmayın. Geri kalan her konuda eleştiriye açığım💚

Seviliyorsunuz❤️

Yeni yılın ilk gününe ulaşmak için trende arkadaşlarım ile yolculuk ediyordum. Andrew, Veronica, Vanessa ve Blaise. En yakın arkadaşım Andrew'un koluna kafamı koymuş konuşan diğerlerini izliyordum. Gülüşerek eğleniyorlardı. Her ne kadar onlara katılmak istesem bile aklım evde kalmıştı. Geçirdiğim son yaza. Tüm yaz boyu neredeyse her gün ağlamış Cedric'in arkasından yas tutmuştum.

Cedric benim en yakınlarımdan bir tanesiydi. Andrew'dan sonra en sevdiğim arkadaşımdı. Hatta arkadaşımdan daha öteydi. Birlikte çok güzel anılarımız olmuştu. Geçirdiğimiz günler cansız bedeninin ayaklarım önüne düşmesiyle son bulmuş geriye sadece anıları kalmıştı.

Babam Steve Rogers tüm yaz boyunca benimle konuşmuş mutlu olabilmem için elinden geleni yapmıştı. Hayatta tanıdığım en harika adam babam olabilirdi. Gerektiğinde benimle yaşıt olur gerektiğinde benden küçük bile olurdu. Onu şimdiden özlüyordum.

"Elizabeth, Güzelim iyi misin?" Kulaklarımda yankılanan Andrew'un sesiyle doğrulup ona baktım ve kafamı olumlu anlamda salladım.

"Sadece Çok yorgun hissediyorum." Dedim boğuk çıkan sesimle.

"Birileri gece yorulmuş." Dedi şakasına Vanessa.

Vanessa ve Veronica Ravenclaw olmasına rağmen hep bizimlelerdi. Çok samimi bir grubumuz vardı. Arada bizim ortak salonumuza da gelir kimse bir şey demezdi.

"Bu kısımdaki olay yazı spam için kaldırılmıştır ilişkinizi izlemek zorunda değiliz." Dedi.

Doğruydu Andrew benimle birlikte büyümüştü. Ailemden öte ve güvendiğim nadir insanlardandı. Tüm ilklerimi onunla yaşamak istemiştim ama bunun sadece belirli seviyede kalmasını sağlamıştık.

"Kendisi yapamayınca kıskanıyor boşverin. Savaşmayın sevişin." Dedi Veronica ikizini bozarak. Etrafta kahkahalar artarken içeriye sarışısın mavi gözlü anlaşmakta en zorlandığım ama ortak arkadaşlarımızdan dolayı bizimle olan Draco girdi. Arkasından da Draco'nun tam tersi olan ve samimi arkadaşım Kennedy Malfoy girdi. Draco'da nasıl yüzüm asıldıysa Kennedy'i görünce gülümsemiştim.

"Geldi seninki." Andrew'un kulağına doğru fısıldadım. Andrew, Kennedy'e oldu olası aşıktı ama Kennedy onu reddettiği için arkadaş kalmışlardı.

Bizim ilişkimize bir kez daha değinecek olursak en büyük kurallarımız bu ilişki arkadaşlığımızı etkilemeyecek ve herhangi birinin ilişkisi olursa bu tatmin edici arkadaşlığı son bulucaktı.

"Güzellerim siz gün geçtikçe güzelleşiyor musunuz?" Kennedy gülerek yanıma oturup kolunu omzuma attı.

"Biz hep güzeliz aşkım." Vanessa ileriden öpücük atarak Kennedy'e baktı.

"Hepiniz öylesiniz ama Elizabeth'in gibi tanrıça annem ve Sexy babam olsaydı ben de daha güzel olurdum."

Kennedy babama yürüyor gibi konuşuyordu. Arada sinirimi bozsada bunun şaka olduğunu bildiğim için gülüp geçiyordum.

"Sizin de şampuan reklamından çıkmış gibi babanız var." Dedim gülerek.

"Babam hakkında konuşma hakkını sana kim veriyor melez." Diye çıkıştı Draco.

Bu çocuk beni çıldırtmak için yaşıyordu. Ona bir şey demeyerek sinirle bakıyordum.

"Şu anda aklından geçenleri büyüte dökmenin tam sırası Beth." Kulağıma fısıldanan Andrew'un sözleriyle muzipçe gülümsedim.

OBLİVİATE | Draco Malfoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin