YİRMİ DOKUZ

195 12 2
                                    

Ben geldimmm şu an vizeye çalışmam lazım saat gece 02.32 ama olsun napalım kısmet kalcaz mecbur tpsmfoeötpe

"Baba..." diyebildim sadece. Ağzımdan bir hıçkırık koparken kollarımı ona sarmıştım. O da elleriyle beni sardığında işte o an acımın bir denli olsun uçup gittiğini hissetmeye başlamıştım bile. Gözyaşları içinde dizinin dibinde ne kadar süre kaldım bilmiyorum saçımı okşayışı beni huzura eriştirmişti biraz bile olsa.

Kızardığına emin olduğum gözlerimle babama baktım.

"Özür dilerim gün ışığım. " Dedi sessizce. Kafamı iki yana salladım.

"Bu konuyu konuşmak istemiyorum." Dedim ve yavaşça ayağa kalktım. Annem kenarda durmuş bize bakıyordu. "Annem." Dedi  gülümseyerek ve ona da sarıldım. Onları çok özlemiştim. Özellikle babamı.

"Hoşgeldin güzel kızım." Dedi gülümseyerek o da.

"Darlene canım bölmek istemedim ama sizi bekliyoruz." Dedi bir kadın. Bu kadın Dora'ydı. Onu daha önce sadece 1 kere görmüştüm.

"Matt... Matt nerde? " Diye sordum.

"İçerideler Sirius ile konuşuyorlar." Dedi.

Kafamı salladım. Umarım anlaşabilirlerdi. Matt uyumsuz biri değildi ve bildiğim kadarıyla Sirius da dışarı kapalı bir insan değildi ama yinede tereddütlerim vardı.

Babamın tekerlekli sandalyesinin kollarından tuttum.

"Gerek yok gün ışığım." Dedi babam ama ben onu aldırmadan onu ittirmeye başladım.

"Jess nerde?" Diye sordum bu sefer.

"Yukarıda uyuyor. İlaçlar onu sersemletiyor." Dedi annem. Ona da kafamı sallayarak cevap verdim. Zaten şu anda jess ile yüzleşmek en son istediğim şeydi. Sorunum hiç yokmuşcasına devam etmek istiyordum ama tabiki bu mümkün değildi.

İçeriye geçtiğimizde herkes oradaydı. Gerçekten aşırı bie kalabalık vardı. Weasley ailesi, sirius, Dora, Matt, Harry, Hermione ve ikizler.

İkizler, Matt ve Sirius konuşuyorlardı ve ortam gergin durmuyordu. Bu beni rahatlatmıştı. Hepimiz kocaman bir masanın etrafına oturmuştuk. Sirius kendi arasındaki konuşmasını bitirip tekrar bize döndü.

"Eksiklerimiz olsa da tekrar bi arada olduğumuzu görmek beni gerçekten mutlu etti." Dedi. Gözlerinin içi parlıyordu. Eksik diye bahsettiği kiiiler büyük ihtimalle Harry'nin ailesiydi. Harry de bunu anlamıştı ki yüzü düşmüştü.

"Son konuyu şimdi mi konuşacağız Sirius." Dedi babam. "Hazır çocuklar da burda." Diye ekledi.

"Yemekten sonra olabilirdi aslınds Steve. " Dedi Sirius.

"Bir an önce bilgilendirmesi gereken bir konu bu. Ve benim kızımın durumu bu konuda kritik bir durum. Aynı şekilde vaftiz oğlun Harry de böyle bir durumda. " Babam soluksuz konuşmuştu. İsmimiz geçtiğinde Harry ile birbirimize baktık. Profesör Snape'in bize bahsettiği konu olabilirdi.

"Haklısın." Dedi Sirius ve sesli soluk verdi.

"Bu konulardan önce Elizabeth'in durumunu artık anlatır mısınız? " Diye atladı Ginny.

Tüm gözler bir anda bana döndü. Bu konuyu konuşmak istemiyordum ama bu durumda anlatmak zorundaydım.

Aileme baktım ve her şeyin yolunda olduğuna dair bir bakış attım.

"Bu söyleyeceklerim bana karşı düşüncelerinizi değiştirebilir ama ben hala aynı kişiyim. Neyse. " Soluklandım. "Asasız büyü yapmam güçlerimden kaynaklı. Gerçek Vâris benim. Büyük atalarımdan dedem yani annemin büyük dedesi Salazar Slytherin. Onun güçleri de bana aktarıldı bir gem gibi. Bu yüzden ben bunları kullanmak için özel ders alıyorum Profesörlerden." Duraksadım.

OBLİVİATE | Draco Malfoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin