YİRMİ BİR

303 24 7
                                    




"Astoria'nın burada ve Mattheo'nun yanında ne işi var." dedi Draco o yöne bakarken.  Mattheo bir kızla konuşuyordu. Bahsettiği yeni kız olmalıydı. İsmi tanıdıktı ama hatırlamıyordum.

"Nerden tanıyorsun bu kızı Draco?" diye sordum ona.

"Hatırlamıyor musun Elizabeth. Siz bize geldiğinizde birkaç kez onlar da vardı." dedi. Ona anlamsız bakışlar attım hala hatırlamamıştım. Geçmişimizde ortak arkadaşımız çoktu.

"Üstüne çay döktüğün." dedi. "Neredeyse kaynar derece olan çay." dedi.

"Heeee o kız bu kız mı? Şimdi hatırladım." Bana sen canisin der gibi bakıyordu. "Hey yanlışlıkla olmuştu." dedim sitemle.

"Büyü yapmıştın dimi? şaşırmıştım nasıl yapıyor diye. Annemler nasıl oldu sorgulamadı anlamadım." dedi.

"Sorguladılar. Annemler gizlice öğrendiğimi falan söyledi galiba." duraksadım. "O kadar hatırlamıyorum. Sadece bu kızın Kenndey'e kaba davrandığını görünce içimden yanmasını istemiştim."

"İşte gerçek arkadaşlık." gülümseyip anlımdan öptü. Ben de gülümsedim.

Bir süre sonra Mattheo ve Astroia yanımıza gelmişti.

"Draco." dedi sevecenlikle beni görmezden gelerek.

"Pardon tanıyamadım." dedi Draco. Durun şimdi bu çocuğu ısırıcam. Gülümsedim. Kahkaha atmamaya çalışıyordum.

"Astoria dimi." dedim ayağa kalkıp karşısına geçerek. "Beni hatırladın mı?" kollarımı birleştirip önünde dikildim.

"Elizabeth Rogers. Üstüme kaynar çay döken birini nasıl unutabilirim. Aleve alevle karşılık vermezsen yanarsın." tek kaşını kaldırıp bana bakmaya başladı.

"Yanmadın mı?" dedim.

"Anka kuşu diyelim." dedi kollarını o da bağladı.

"Ortam çok gerilmiş gibi hissettim gel Astoria biz gidelim." dedi Matt kızın kolunu tutarak. Astoria pek gitmek istiyor gibi durmuyordu. Onunla bir savaş içinde olacağımız önceden kendini hissettirmişti ama ben de ne ona verecek arkadaş ne de kaybedecek savaş vardı.

Matt ve Astoria biraz ilerlediğinde içimdeki dürtüler bu sefer yanlışlıkla değil tamamen isteyerek ve bilerek bir adım attı.  "Anteoculatia"       

Anteoculatia: Hedefin saçlarını boynuza dönüştüren büyü.

Astoria'nın saçları bir anda boynuza dönüştüğüne hızla arkamı döndüm. Draco ile göz göze geldiğimizde Astoria çığlık atmış ve oradan uzaklaşmıştı.

"Hiç boşuna bakma bu sefer yanlışlıkla olmadı." dedim ve masaya geri oturdum.

"Napıcam ben seninle." dedi gülerek.

"Yani ilgilen, öp, sev falan yani ne diyim?" oan baktım.

"Okuldaki kimse Mattheo ile senin kardeş olduğunu bilmiyor değil mi?" diye sordu. Durup dururken nereden çıkmıştı bu şimdi.

"Yani sen, Andrew ve Jessica kimseye söylemediyseni Matt ve ben söylemedik. Ortak verilen bir karar. Biliyorsun hala Varis olduğum bile saklanıyor." diye açıklama yapmıştım.

"Niye söyleyelim Beth? Sahi o olayı nasıl sakladılar onca şeyden sonra? Arkadaş grubumuz bile öğrenmedi. Günlerce tek kelime etmedin." dedi.

"Bana biz bir şekilde açıkladık dediler tam bilmiyorum. Tek bildiğim hala saklamam gerektiği." duraksadım. "Saklamak da işime geliyor gerçi. Böyle daha huzurlu."

OBLİVİATE | Draco Malfoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin