Yazarınız sonunda geri dönmeyi başardı. Çok uzun zamandır olmadığımı biliyorum üzgünüm biraz sıkıntılı zamanlardayım. Yakında tamamen geri dönmeye çalışacağım. Seviliyorsunuz.
Odanın camından içeriye doluşan güneş ışıkları çalan alarm ile birlik olup ağrıyan başımı daha da ağrıtmışlardı.
Dün gece ne olmuştu böyle? Hepsi birer birer gözümün önüne geliyor ve geldikçe yerin dibine girme isteğim daha da artıyordu. Ne ara o kadar kafam uçmuştu? İşte onu hatırlamıyordum.
Yatağımdan zoraki bir şekilde kalktığımda başımdaki ağrı varlığını sürdürmekle beraber sanki gittikçe şiddetini arttırıyordu. Öğle yemeğine daha vardı. Vücudum alışmaya başladığı için bu saatlerde kalkabiliyordum ama bugün koşu yapamayacak kadar bitik hissediyordum. Adımlarımı yavaş yavaş tutarak duşa ilerledim. Üzerimdekilerden bir çırpıda kurtulup sıcak suya kendimi bıraktığımda gelen hafif bir rahatlama çok iyi gelmişti.
Duşa kabinin kapısına dayadığım kafam ve kapalı gözlerim sıcak suyun altında hayallere dalmama yol açıyordu. Hayal ettiklerim belerdi peki?
Babam,
Babamla yaptığımı sabah koşuları,
İzlediğimiz filmler, oynadığımız oyunlar
Draco,
Babam ve annemle yapabildiğim büyüler üzerine...
Draco mu!
Bir anda gözlerimi açarak etrafa baktığımda hayallerimin ne kadar tehlikeye doğru ilerlediğini fark etmiştim. O aptal sarışının hayallerimin içinde yer alması kadar saçma bir şey yoktu. Madem bu kadar saçma Elizabeth neden her gözünü kapattığında onu düşünüyorsun? Haklısın canım iç sesim ama emin ol ben de neden böyle olduğunu bilmiyordum.
Kendimi duşa kabinden dışarı atarak havluma sarıldım. Düşüncelerim azıcık rahatlamış olan başımı tekrar ağrıtmıştı bile. Tehlikeli sularda yüzüyordum ve bunu istemiyordum. Giyinirken kafamı dağıtmak için kenarda duran müzik çalarımdan tatlı bir müzik açtım.
Müzik arkada tatlı tatlı çalarken ben de güzelce giyinmiş ve saçımı kurutmuştum. Yemekten sonra revire uğrayıp baş ağrım için bir şeyler almam gerekiyordu. Dün gece fazla kaçırmıştım ve tüm arkadaşlarımın da benden farksız olmadığını düşünüyordum. Gidip görmem gerekiyordu. Gerçi daha yemeğe vardı. Andrew'u uyandırmaya gidebilirdim. Evet kesinlikle bunu yapacaktım. Sabahları onu rahatsız etmek hobilerim arasındaydı kesinlikle.
Tüm işleri halledip çalan müziği kapattığımda odadan çıkmaya yeltendim fakat camımdan gelen tıkırdı ile camıma döndüm. Ailemize ait baykuş ağzındaki mektup ile camımın önünde duruyordu. Ona yaklaşarak cakı açtım.
"Teşekkür ederim Lila." Dedim ağzından mektubu alarak. Camımı tekrar kapatıp yatağıma yaklaştım ve oturdum. Mektubu zarfın içinden çıkararak okumaya başladım.
Güzel kızım Elizabeth,
Henüz gideli birkaç gün olmasına rağmen annen ve ben sizi çok özledik. Özellikle benim özlediğimi söylemek durumundayım. Geçirdiğimiz tatilde seninle yaptığım tüm aktiviteleri tek başıma yapmak beni çok yalnız hissettirdi.
Ama güzel bir haber olduğunu düşündüğüm bir şeyi dile getirmek istiyorum. Biliyorsunki sana Slytherin soyundan kalan büyü güçlerin üzerine çalışman gerekiyor. Profesörlerinden özel dersler alacaksın profesör Snape zihin kontrolün için yardım edecek profesör Mcgonagall ise asasız yapabildiğin büyüler üzerinde kontrol sağlaman için sana destek olacak. annen ve ben arada seninle çalışmaya geleceğiz. Bazen de sen geleceksin.
Dumbledore ile konuştuk ve buna onay verdi. Böyle bir süreçte yalnız kalmanı istemiyoruz gün ışığım.
Kardeşine onu çok sevdiğimizi ilet. Seni de çok seviyoruz gün ışığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBLİVİATE | Draco Malfoy
Fanfiction"Yapamam sana bunu yapamam." Diye titrek bir şekilde ona baktım. "Bize bunu yapamam lütfen isteme benden böyle bir şey." Ben ki evrenin en güçlü cadısı olan ben bir çocuğun karşısında tüm gücümü yitiriyordum. "Yapmazsan zihnime girecekler. Önce ben...
