-1-

252 16 23
                                    

Evet asla korkmayacağınız bir korku hikayesine hoş geldiniz. Tam olarak korku değil ama biraz gizem ve gerilim katmaya çalışıcam. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar—>>>

-Yeni bir dava-

Her zamanki gibi deri siyah döner sandalyesinde kendisini geriye doğru verdi ve uzunca gerindi. Kendisine gelen hep aynı sıkıcı davaların içinden sıyrılmak istercesine derin bir iç çekti kendince.

Önündeki kağıtları eliyle eşeledi be içinden bu hafta ilgileneceği davanın kağıdını aramaya koyuldu. Her zamanki gibi sıkıcı bir dava kendisini bekliyordu. Bu davayla belki önceden milyon kez ilgilenmişti ama dönüp dolaşıp olay hep aynı yere geliyordu.

Gece yarısı gözü dönmüş adam karısını üç yerinden bıçakladı.

Kağıdı dörde katladı ve eline alarak vitrinde duran deri ceketini almaya gitti. Kağıdı buruşturmamaya özen göstererek ceketini kollarından geçirdi ve elindeki kağıdı ceketinin ön cebine yerleştirdi.

Anahtarlığı, araba anahtarını ve telefonunu yanına alıp almadığını kontrol ettikten sonra siyah boyalı ayakkabılarını kapının önüne usulca attı ve ayaklarına geçirdi.

Elindeki araba anahtarının açma düğmesine bastı ve ilerde kendine göz kırpan siyah Mercedes'in sarı ışıkları sayesinde bir kez daha kendisiyle ve yaptığı işlerle gurur duydu.

Yaklaşık on yıldır bu işi yapıyordu ama bir türlü kendisini heyecanlandırabilecek bir dava ile karşılaşamıyordu. Karşısına öyle bir dava çıkmasını istiyordu ki günlerce o kağıt parçasının peşinden koşsun, ipuçlarını birleştirsin ve katili kendi elleriyle yakalayabilsin.

Arabasının kırmızı ışıkla durmasıyla beraber etrafına bakındı ve kafa dağıtmak için nereye gitmek istediğini düşündü aklından. Kırmızı ışığı fırsat bilip yan koltukta duran telefonunu çıkardı ve en yakın arkadaşına geleceğine dair bir mesaj attı.

Yeşil ışık yanınca telefonunu yan koltuğa fırlattı ve hep ezberinde olan o konuma doğru yol almaya başladı. Işıklardan sağa sinyal verip döndükten sonra ofis çok da uzakta değildi.

Arabasını ofisin karşı kaldırımına yerleştirdi ve tekrardan eşyalarını eline aldı. Arabayı kilitledikten sonra kilitlendiğinden emin olmak için kapıyı açmaya çalışarak arabayı yokladı.

Arabanın kesin olarak kilitli olduğuna kanaat getirdikten sonra etrafına bakındı ve hızlı adımlarla karşıya geçti. Ofisin kapısını açar açmaz her zamanki bilindik zil sesi kulağına doluştu.

Karşısında şaşkınlıkla ona bakan arkadaşının yanına gitti ve ceketini sandalyeye diğer küçük eşyalarını da masaya koydu. Yüzüne her zamanki sıcak yüz ifadesini takındı ve oğlana baktı. Karşısındaki oğlana yaklaştı ve kısa bir selamlaşmanın ardından deri kaplama kahve koltuklara kendilerini atıverdiler.

"Nasılsın dostum! Neler yapıyorsun görüşmeyeli? Geleceğini bilseydim marketten bir şeyler alırdım."

"Ah. Aslında mesaj atmıştım ama görmedin galiba."

Oğlan bu sözün doğruluğunu kanıtlamak istercesine arka cebindeki telefonunu açtı ve mesajlar bölümüne girerek kendisine attığı mesajı okudu.

"Tamamen benim sorumsuzluğum. Şu şiktiğimin bildirimleri kapatmakla hata ettim."

"Sorun değil."

Fата| ЕпсоuптегHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin