-Yanlız-
"Eren neden öne binmiyorsun?"Kendisine gelen komutla birlikte gözlerini yanındaki minik bedene çevirdi. Hiç bit tepki vermiyordu. Fakat kaşları hala çatık vaziyetteydi.
Hiç sesini çıkarmadan arka koltuğa oturunca tekrardan kıza döndü. Kız ona sıcak bir gülümsemeyle hafiften göz kırptı. Normalde kızlar kendisine ilgi gösterirdi ama onun gösterdiği ilgi diğerlerinden daha fazlaydı.
Tereddütlü bir biçimde ön koltuğa oturdu ve kemerini bağladı. Arkaya eğilip bakmak yerine aynadan arka tarafa baktı. Aynada görünürde kimse yoktu. Büyük ihtimalle kendi koltuğunun arkasına geçmişti ve boyu yüzünden görünmüyordu.
Bir katil olmasına karşın onun ne kadar da tatlı biri olduğunu düşünmeden edemedi. Küçücük elleri ve kısa boyuyla Peter Pan lakabını kesinlikle hakediyordu.
Araba çalışmaya başladığında arka koltuklarda oturan adamdan çok farklı kullandığını fark etti. Arabada en ufak bir sarsılma dahi yoktu. Kesinlikle bu iki kardeş birbirlerine çok zıttı.
Birden bire dizlerinde hissettiği elle beraber hızla kafasını sol tarafa çevirdi. Yanındaki kız yola bakıyor aynı zamanda boşta kalan eliyle kendisini dürtüyordu.
Ellerini nazikçe bacaklarının üstüne sürttü. Daireler çizdi ve elleri daha yukarıyı hedef aldı. Bu sefer elleri karnında gezinmeye başlayınca kaskatı kesilmişti. Yanan kırmızı ışıkla birlikte araba da durunda kadın ellerini oğlanın çenesine koydu ve aralarındaki mesafeyi kapattı.
Altına giydiği mini der siyah etek ve üstüne giydiği kırmızı göbeği açık kıyafetin üstüne giydiği siyah deri zincir dekolteli ceketle kesinlikle harika duruyordu. Dudaklarına sürmüş olduğu kırmızı ruj ise tarzına derin bir hava katıyordu.
"Geçen... neden beni aramadın Eren?"
Sonunda sorulmasından korktuğu soru sorulmuştu. Nasıl bir cevap vereceğine dair en ufak bir fikri yoktu. Kız biraz daha yaklaşmışken aralarına giren minik bir el sayesinde kurtulmuştu.
"Bu kadar yeter. Önüne bak Mikasa ışık yandı."
Aniden geriye çekildi ve aynadan makyajını kontrol etti. Kızgın olduğunu aniden bastığı gazla herkese hissettirmişti.
"Dokunma bana makyajımı dağıtıyorsun!"
"Emin ol ben de eve gidince elimi tuz ruhuyla yıkayacağım. Seni kendini beğenmiş embesil!"
Arabada ortam gerilmişti fakat fazla uzatma gereği duymadı sürücü koltuğundaki kız. Aniden girdikleri ara sokakla birlikte tekrardan etrafı incelemeye koyuldu.
Çoğu lüks evlerin olduğu topluluk bir yerdi. Evler sıra sıra dizilimiyle güzel bir görüntü yaratıyordu. Şehir alanından uzaklaştılar ve biraz daha kırsal bir alana doğru yöneldiler.
Etrafta çok fazla ev yoktu. Sadece yolda geçerken bir kaç tanesine rastlıyorlardı. Bir süre dalmış etrafı izlerken durduklarının farkına bile varmamıştı. Kendisini dürten el sayesinde ayıldı.
"Hadi çık artık geldik."
Arabanın kolunu kendisine çekti ve arabadan indi. Kapıyı orta düzey hızla sanki bu karşısındaki lüks arabaya zarar vermek istemiyormuş gibi kapattı.
Karşısındaki devasa eve kısa bir göz gezdirdi. Evin dışı beyaz ve kremin tonlarına boyanmıştı. Aralara atılan koyu kahve çizgiler evin görünüşüne ayrı bir şıklık katıyordu. Geniş bahçesinin ortasına yapılmış taşlık yolla beraber bir o kadar da Petra Ral'in evini andırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fата| Епсоuптег
Mystery / ThrillerÜnlü dedektif kendisine gelen sıkıcı dava ve ardı arkası kesilmeyen aynı olaylardan sıkılmış ve bunun için eski ortağına başvurmuştu. Posta kutularına bırakılan gizemli mektuplar ve ardı arkası kesilmeyen cinayetlerden sonra dedektif Eren Yeager bu...