Saatler birbirini kovalamış, hava kararmış olmalıydı.
Akşam ,gecenin habercisi ,salonu bastırdı.
Salonun içi iyice bir karanlığa boğulduğundan salonun ortasında 4 ayrı kafa soğuk zeminde yatarken bulduk kendimizi.
Etrafımızı salonun her bir yanına dağılan toplar kaplıyordu.
Yorgun ,bitkin düşmüş bu 4 beden şimdi ise karanlığın izin vermediği yüksek tavanı izliyorduk.
Düşündüm...
Her içsel yanlızlığa düştüğümde yaptığım gibi .
Sessiz ve sakin...
Öyle bir hayata adım atmıştım ki kendimi bu gizli çukurun içinde buldum .
Onun yanında, onun gözleri altında...
Sanki küçükken oynadığımız saklambaçın simdi güncellenmiş, riskli formunu oynuyorduk.
Her adımımız sessiz her hareketimiz temkinli olmak zorundaydı.
Ona oyun demekte haklıydım belli ki.
Çünkü sonunu kestiremediğim video oyunlarından benzersizdi.
Kuralları ve yasakları vardı.
Aksiyonu ve merakı...
Tam düştüm derken bu çukurda onu bulmam bir tesadüfe yorulmamalıydı.
Belki de tesadüftü tüm olması gereken.
Savaşmayı güçlü olmayı hatırlatan bu adama umut bağlamalıydım.
Onun yanına düştüğüm bu çukurda ancak onunla çıkabileceğime inandım.
Şimdi ise bu okul...
Yaktığımız bu hayatımızda yeniden küllerimizden doğabilecek miydik?
Yasakları ve kuralları olan tam yanımda yatan bu adamla...
Sessizce kafamı onun tarafina çevirdim.
Hiç bir hareketi olmadan öylece tavanı seyretmekteydi.
Kirpikleri bile hareketsizdi...
Soluk sesleri duyulamayacak kadar gizli.
O , o kimdi?
Kendime gelmem amacıyla kafamı belli etmeden iki yanıma salladım.
Gene onun kim olduğunu sorarken bulmuştum kendimi.
Tekrar tavana çevirdim gözlerimi
Fakat aklımdaki düşünceler susmak bilmedi.
Gözlerimi kapattım.
Ve kendimi bıraktım.Ne demişti?
Sınıf mı atlamışım?
Güldüm.
Hem de sesli güldüm .
Hay aptal kafam.
3 'ü birden kafalarını yana çevirip bana baktılar.
Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde yutkundum.
Bu da sessizliğe gömülü salonda ufak bir yankıya sebep olduğunda gözlerimi sıkıp açtım.
Telaşla ayaklanıp yüzleri tam belli olmayan bu suç ortaklarıma baktım.
Suç ortağı ?
Ne diyorum?
Bu tamlama içimi tuhaf hislere kaplarken bir bahane bulup oradan kaçmak üzere bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇ ORTAĞIM
Action"Aptallığın temeli midir kaçmak yoksa aptallık mıdır içindeki meraka kapılmak?" Bu ses... Soluk seslerin arasına karışan bu sözlerle vurulmuştum adeta ... Durdum,hatta donmuştu zaman, Çınlayan bu sesle kalakalmıştım o an , Bir mermi sesi değildi bu...