~Onun Sesi~

62 12 1
                                    

Yangın merdivenleri, olduğumuz nokta tam da burasıydı.Yarı karanlık merdivenler arasında kaçmaya delik bulamadığım o yer....içimdeki tüm korkunun harekete geçirdiği çelimsiz bacaklarım,titrek kollarımın  sahip olduğu tüm güçlükle mücadele verirken atlayarak geçtiğim merdivenler gözümde kararak bir bir yok oluyordu.  Neredeyse tam ardımda bulunan oldukça çevik güvenlik görevlisinin bağırışlarıyla merdivene çarpan ayakkabı sesleri birbirine karışıyordu. Telsizini ağzına dayayarak bir şeyler tekrarlıyor,durumu diğerlerine de anlatmaya çalışıyordu.Anlaşılan bu onun için bir yardım çağrısı benim için ise tehlike sirenleriydi...

Nefes nefese kaldığım bu soğuk merdivenlerde daha fazla dayanamayacağımı anladığımda  hangi kata ait olduğunu bile bilmediğim bir başka  kapıdan kendimi içeri attım.

Nefes nefese kaldığım bu soğuk merdivenlerde daha fazla dayanamayacağımı anladığımda  hangi kata ait olduğunu bile bilmediğim bir başka  kapıdan kendimi içeri attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçimdeki adrenalinin emri üzerine girdiğim bu kapıdan endişeli gözlerle etrafı süzüyordum.Yorgun ve bitik gözler aynı anda bir silah gibi üzerime çevrilmişti adeta. Yukardakinin aksine insanlarla çevrili olan bu  koridor sessiz mırıltılarla doluydu ,ta ki ben içeri girene kadar...

Sakin kalmaya çalışıp insanlara 10 dakikadır bir görevliden kaçtığım düşüncesini ele vermemeye çalıştım fakat aptal bir fikir olacak ki içeriye ışınlanan görevliyi görmemle birlikte adrenalin beynimde tekrar zirve yaptı.

Tekrar başlayan aksiyon koşusu  yorulduğumu belli ederken bir taraftan da insanlara çarpmamaya çalışıyordum.Bu sefer bize dahil olan kalabalığın bağrışları  içimdeki endişeyi daha da alevlendirirken  bir taraftan da gözlerim Kerem 'i arıyordu.Ne kadar da inat etsem buradan tek başıma kurtulamayacağım belliydi.

Tam halime yanarken karşı merdivenden bana merhaba diyen bir başka görevliyle birlikte ağzımdan korku dolu bir küfür savurdum.

Bir an nereye kaçacağım düşüncesiyle birlikte tereddüt etsem de sağ koridor ayrımından kendimi dönerken buldum.İçimdeki korku ve adrenalin bir araya geldiğinde hızlı düşünüp hızlı kararlar almam beni bir taraftan şaşırtsa da tek çaremin bu olduğunu düşünüyordum.

Zeki bir kız olsaydım belki de şuan kaçmak yerine saklanmayı tercih ederdim fakat beynim' sen o kadar kurnaz değilsin' diyerek yankısını dile getirirken' aptal ben' tecrübelerime tekrar devam ettim.KAÇMAK... başka ne olabilirdi ki?

Birken iki olmaları içimdeki korkuyu daha da alevlendirirken artık zemin kata ulaştığımı fark ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birken iki olmaları içimdeki korkuyu daha da alevlendirirken artık zemin kata ulaştığımı fark ettim.Çıktığım koridorlar beni bu geniş alana atmışlardı adeta.Hızlı bir şekilde arkamı kontrol ettikten sonra etrafımı taramaya başladım.Belki de bu sefer saklanacak bir yer arıyordum.

Çıkış kapısının önünde bulunan iki ayrı güvenlik görevlisiyle göz göze geldiğimde buradan çıkışımın olmadığını kafamda kararlaştırmıştım bile.

İşte şimdi kapana sıkışmıştım...

Olduğum yerde tir tir titremeye başlamıştım adeta.Aramızdaki kalabalık bir bir  geçip giderken gözlerim güvenlik görevlilerini izliyordu. İşte şimdi işim bitmişti...

Aramızdaki mesafe hızlıca kaybolurken nefesimi tuttum. Özgür hayatımdaki son dakikalarım bir bir  bitip giderken aniden görevlilerinin önüne birisi geçiş yaptı.

Açılan gözlerim bir umutla görevlileri durdurmayı başaran kişiyi taradı.
Arkası dönük olan bizim siyah sweatli Kerem olduğunu belli ederken içimde tekrar yeşeren umut birikintisiyle birlikte yüzümde ufak bir gülümseme oluştu.

"Süper Sonic sonunda doğru zamanı bulabildi demek..."

İçimden geçen bu sözlerle birlikte tekrar bana bir şans tanınmıştı.

Daha fazla bu şansı kaybetmemek için kalabalık arasından hızlıca etrafı süzdüm.

Gözüme kestirdiğim soldaki aşağı inen merdivenlere yönelip ortalıktan kaybolmaya çalıştım.

Giderek kararmaya başlayan merdivenler yukarıdaki sesinde yavaşça kaybolmasını sağlıyordu.

Sonunda merdivenler bitip yerini koca bir alana bıraktığında karanlığın nereye ait olduğunu anlamaya çalıştım.

Etraftaki araba kalabalığına bakılacak olursa otopark a iniş yaptığım her halimden belli oluyordu.

İnsan yerine araba kalabalığı gördüğüme sevinirken boş otoparkta ilerlemeye başladım.

Burada da görevli bulunması an meselesiydi.
Demeye kalmadan arkamdaki ayak seslerini duymam bir oldu.

Şansıma küfrederken yüzüne bile bakmadığım adamdan oldukça uzaklaşmaya çalıştım .
Tekrar hızlanan ayaklarım kulağıma çarpan o sesle birlikte sebepsiz bir şekilde gittikçe yavaşlıyordu.

"Aptallığın temeli midir kaçmak,yoksa aptallık mıdır içindeki meraka kapılmak?"

Bu ses...

Soluk seslerin arasına karışan  bu sözlerle vurulmuştum adeta

durdum,hatta donmuştu zaman, çınlayan bu sesle kalakalmıştım o an

bir mermi sesi değildi bu beni böylesine durduran 

onun sesiydi  bu...

Onun sesiydi ,sorularıma cevap aradığım o adamın sesiydi ,tuttuğum o bir çift kanlı elin sesiydi...

Bu suç ortağımın ta kendisiydi...

Bu suç ortağımın ta kendisiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SUÇ ORTAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin