~Eski Dostlar~

42 3 34
                                    

Bir pano...

Üzeri siyah bir örtü ile kaplı.

Durun bir tahta bu!

Ayakları tekerlekli bir yazı tahtası ...

Bunlardan okulun bodrum katında yeterince görmüştüm .

Oradan hatırladım .

Niye üzerini kapatmış ki ?

Altında neler saklı?

Sarp'ın göz hapsine aldığı tahtaya yaklaştım .

Daha doğrusu yaklaşıyordum.

"Meraklı insanların her zaman aptal olduklarını söylemişimdir."

"Kerem'in o günkü merakı da buna dahil"

"Onun korkusu onu kurtuluşa ulaştırdı. Peki ya sen ?
O gün Kerem sen olsaydı...
Burada olabilir miydi?Belki sende biraz korkuna yenik düşebilirsin ha ne dersin?"

Uzattığım el yavaşça düştü.

Arkam dönük derin bir nefes aldım.

Nefesi geri vermeden konuştum.

"Depodaki o gün Kerem benim yerimde olsaydı ...
Belki burada sen de olamayacaktın. Öyle değil mi?"

"Yani demek istediğim o gün bana sorduğun sorunun cevabı 'Aptallığın temeli, ne kaçmak ne de merak !
Aptallık o temeli yıkmak!"

"O günkü sorduğun soru da kendini bulamamak!"

Arkamı döndüm.

Oturan bir çift keskin gözle karşı karşıyadım.

Her zamanki gibi kaşları çatık ,başı hafif öne eğik ve çıkarttığı kılıç gözleriyle tekrar yaralandım.

Ona her baktığımda derin kesiği hissedebiliyordum.

Hala kalbime batmakta olan o kılıcı...

"Aptallık benim tek çıkış yolum !
Sana yardım etmem de bunun göstergesi...
Ben kendim olmaktan vazgeçmeyeceğim ."

"Peki sen?"

"Sen kimsin?"

"Kimsin de aptallıktan kaçıyorsun?"

"Hata yapmaktan ,kaybetmekten korkun neden bu kadar güçlü ?"

"Kendi koyduğu kurallar çatısı altında yaşayan kim olduğu bilinmez kişi mi söylüyor bunları?"

"Biliyor musun asıl aptallık korkmak , kurala uymak, sonu düşünmek..."

"Ben hiç bir zaman o sonu düşünmedim ve düşünmeyeceğimde."

"Çünkü ben bir aptalım ve aptalların sonu olmaz "

"Gidebildiğim kadar gideceğim ama gittiğim o yolda da yaşayacağım..."

"Umarım anlamışsındır !"

"Hey!Hey!Hey! Durun bir saniye!"

"Durun!"

SUÇ ORTAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin