Dinmek bilmeyen baş ağrısı ,düşünmekten deliye dönmüş olan tüm vücudumu kaplamaya başlamışken dayanamayıp ayağı kalktım.Başımı tutarak çantamın yanına doğru ilerledim.Küçük ön gözüne koyduğum ağrı kesici hapı boğazımdan aşağı doğru gönderirken sessize alınmış telefonumun yanıp sönen ekranı dikkatimi çekti.Belli ki bildirim gelmişti.Merakla telefonu elime alıp açtığım bildirim kutusundaki yazıyı okudum.
"Çabuk müzik sınıfına gel!"
Anlamayarak okuduğum mesajın ardından hemen yenisi eklenmişti.
"Ben Kerem telefon numarasını kaydet ve hemen yanıma gel!"
"ACİL!"
Gene ne olduğunu anlayamadığım bir acil durum çağrısı daha almıştım. Ve o kişinin emri kendi telefonundan vermesi de bir hayli garibime gitmişti.Bay soru işareti hakkında bilinmezlikler yavaş yavaş çözülürken telefonu da cebime atıp söylene söylene salondan dışarı çıktım.
Yoğun sıcak güneş ışınlarından bana en kısa mesafede bulunan kantin kapısını gözüme kestirip kendimi içeri attım.Güneşte bırakılmış dondurmanın dondurucuya girerken ki etkisi gibi rahatlayıp boş kantinde gözümü gezdirdim.
Hala zilin çalmamış olması sessiz kantini öylece boş bırakırken üst katlara çıkan merdivenlere yönelip bir üst kata tırmandım.Etkinlik sınıflarının bulunduğu bu katta müzik sınıfı yazan yazı altındaki ikinci kapının önüne geçip kolu çevirdim.Kolun çevrilmeyişiyle kaşlarımı çatarak kilitli kapıyı yumruklamaya başladım. Kapının açılmayacağını anladığımda ise mesajı kontrol etme gereksiniminde bulundum. Bildiğim kadarıyla müzik odası dediği yer burası olmalıydı.Peki ya neredeydi bu şimdi?
Oflayıp buradan uzaklaşıcakken gelen coğrafya hocasını görmemle birlikte panikleyip gözümle koridoru taradım. Gözükemeyeceğim en iyi yerin tekerlekli panonun arkası olması fikri aklımdan geçerken ayaklarım panonun arkasına göndermişti bile beni.Kıpırdamamaya çalışırken gözüken ayak uçlarımı fark ettiğimde aptallığımı bir kez daha gururlandırdığımın farkına vardım.Hızlı düşününce hiç de iyi düşünemiyordum.Bu belliydi.
Topuklu ayakkabı sesi koridorda yankılanırken yanımda olduğunu bile fark etmediğim odanın aniden açılan kapısından çıkan bir adet kolun beni içeri çekmesiyle olduğum yerde kalakaldım.Sırtımı sertçe vurduğum kapı titrerken iki kolunun arasında hapis kaldığım Kerem 'in yüzüne baktım.Şaşkınlıkla açılan gözlerim bir şey demesini beklediği Kerem'in yüzünü incelerken buna dayanamayan çenem ise çoktan harekete geçmişti bile.
"Noluyo Lan!"
"Ştt,bekle..."
Dikkatle dinlediği kapıdan sonunda kulağını,rahatlayan bir nefesle geri çekerken arasında kaldığım kolların aşağı inmesiyle doğruldum.
"Müzik sınıfında olduğunu sanıyordum."
"O sen gelmeden hemen önce müzik hocasının bana yaptığı sürpriz sebebiyle konum değişikliğine neden oldu."
"Peki ya neden saklanıyoruz."
"Senin pano arkasında saklanma sebebin ne ise bizde o yüzden saklanıyoruz ,gözükmemek... "
"Sen de mi coğrafya hocasını şikayet ettin?"
"Ne saçmalıyon kızım sen? Ne coğrafya hocası?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇ ORTAĞIM
Action"Aptallığın temeli midir kaçmak yoksa aptallık mıdır içindeki meraka kapılmak?" Bu ses... Soluk seslerin arasına karışan bu sözlerle vurulmuştum adeta ... Durdum,hatta donmuştu zaman, Çınlayan bu sesle kalakalmıştım o an , Bir mermi sesi değildi bu...