SUÇ ORTAĞIM

~Gri Kurt~

Acil...

Yaklaşmakta olduğumuz kapıya baktım.
Felaketler için açılan kapıya...

Bir dakika,ne ?

"Ne oldu?"

İçeriye girmemize 10 adım kala durdum yani durduk.

"Acil durum B planı."

"Sana başka bir planın olmadığını söylemiştim. Yürü gidi..."

Anlatmama gerek kalmadan görmüştü göreceklerini.

Soruşturma polislerini...

Görüş açım kapının ardındaki polislere takılı kalmışken Sarp 'ın duraklamasıyla birlikte yan tarafımızdaki ambunlansa çevrildi.

O an kedilerin arasına düşmüş görünmez farelerdik adeta.

Küçüklüğumüz farkedilmememizi sağlıyordu aslında ...

Ama biliyorum ki aradıkları yemlerdik ortada.

İnen iki polis bize bakarak yürümeye başladığı sırada ne yapacağımı bilemez bir şekilde etrafıma bakındım.

Sarp'a , ardındaki açılan kapıdan çıkan polislere ve üzerime...

"Sakat rolü değil belki ama deli rolü bana uyar!"

"Ne?!"

Yere dizlerimin üzerine attım kendimi.

Ardından yumruk yaptığım kesik ellerimi yere sertçe vurarak çığlık atmaya başladım.

"Selen ne yapıyorsun?!"

Yer kanlı parmak izlerimle doluştuğunda durdum .

İşaret parmağımla yeri göstererek role devam ettim.

Belki de neon gözlüklerim bir show yapmam gerektiğini söylüyorlardı .

Bilmiyorum.

"Büyükanne! Olamaz! Yetişemedim kurt çoktan onu yemiş . Büyükanne seni koruyamadığım için üzgünüm !"

Tam önümüzde duran polisler hayretle yerdeki beni izlerken devam ettim.

"Annem sana kurabiyeler pişirmişti .
Kurabiyelerim?"

Evet bu bir kırmızı başlıklı kız masalı ya da neon gözlüklü kız mı demeliyim?

Hayali kurabiyelerimi yerde arıyordum ki önüme düşen siyah çanta ve omuzumdaki el ile irkilip arkama baktım.

Yabancı suratla karşı karşıya kaldığımda üniformasından ve yaka isminden onun Sarp'ın bahsettiği Mavi olduğunu anladım.

"İşte sepetin !"

Ardından polislere dönerek devam etti,

"Siz lütfen içeri geçin ben onunla ilgilenirim."

Polisler yüzündeki şaşkınlık ile yerdeki bana bakarak içeri geçerken bende Sarp'ı izledim.

En az polisler kadar o da şaşkındı.

İçimdeki gülme iç güdüsünü bastırarak ellerime baktım.

Acıyorlardı ama buna değmişti.

"Hadi bakalım senin şu kurdu bulalım o zaman."

Mavi'nin bana doğru uzattığı eline baktım ardından gülümsedim.