22. BÖLÜM

1.3K 55 3
                                    

Türkiye yanıyor. Üzülüyorum. Dua etmekten başka elimden bir şey gelmiyor.😑

"Kızım, kalk artık şuradan herkes kantinde bir tek sen buradasın" dedi Elif kolumdan çekiştirerek.

Sabahten beri sınıfta oturmuş -teneffüsler dahil- belkide haftalardır yapmadığım o şeyi yapıyordum.

Ders çalışıyordum.

Daha doğrusu kafamı dağıtmaya çalışıyordum.

Sabah kızların söylediği şeyden sonra sebepsizce moralim bozulmuştu.

Sanırım -bunu hâlâ kendime itiraf edemesemde- kıskanıyordum.
Ve galiba ben...Ateş'ten hoşlanıyordum.

"Kızım, bi'dur zaten moralim bozuk !"

"Neden?...Ateş'in eskisi buraya geldiği için mi?" dedi Ece imayla.

"Ne alakası var be ! Sanırım hasta olacağım o yüzden" dedim.

"Ve bizim buna inanmamızı mı bekliyorsun ?" dedi kuşkuyla Ada.

Şuan sınıfta bizden başka kimse olmadığı için anlatabilirdim galiba. Açelya'da yanımızdaydı tabii. O da artık bizdendi sonuçta.

"Kızlar...ben bilmiyorum. Neden böyle hissettiğimi yani. Galiba ben Gece'yi kıskanıyorum"

"Neden?" dedi Ece sakince.

"Ateş yüzünden galiba"

"Ondan hoşlanıyor musun?" dedi merakla Ada.

Kafamı -utana sıkıla- olumlu anlamda salladığımda Açelya dahil hepsi güçlü bir çığlık attı.

"Kulağım yok galiba"

"Bir dakika doğru mu duydum Ateş'ten hoşlanıyorsun değil mi?" diye tekrardan sordu Ada. Heyecanı gözlerinden okunabiliyordu.

Kafamı tekrardan salladığımda çığlık atacaklarını düşünüp kulağımı ellerimle kapattım ama beni şaşırtarak çığlık atmadılar. Ben ellerimi kulaklarımdan çektiğim sırada ise duyabileceğim en güçlü çığlık sesini duymuştum.
...

"Hocam benim bir suçum yok, çığlık atan onlardı" dedim parmağımla Ada, Elif, Ece, Açelya dörtlüsünü gösterirken.

Sınıftan o kadar yüksek bir ses çıkmıştı ki hoca bize sinirlenip bizi müdürün yanına götürmüştü.

Hiçbir suçumun olmamasına rağmen.

"Neden böyle bir şey yaptınız kızlar?" diye sordu müdürün hemen yanındaki adını bilmediğim kadın hoca

"sen sorasın diye" kısık sesle söylenen Ada'yı bakışlarımla uyardım.

"Efendim Ada'cım, anlamadım?"

"Hocam Alev'in matematiği düzelmişte işte onun yerine biz sevindik sınıf belirleme sınavında iyi netler yapar diye. O kadar"

Ben onu tekrar bakışlarımla uyarırken hoca bana sorgular bakışlarla baktı ve birkaç uyarıdan sonra bizi sınıflarımıza göndermek için serbest bıraktılar.

"Neden çığlık attınız anlamadım?" dedim müdürün odasından çıktığımız gibi.

"Sevinç gösterisi işte"dedi Ece.

Sınıf kapısının önüne gelince herkes kapıyı başka birinin açmasını beklediği için bir süre bekledik.

Sonunda Ece dayanamayarak kapıyı tıkladı ve herhangi bir sesin gelmesini beklemeden kapıyı açtı. Kafasını kapıdan içeri soktuktan sonra " hocam biz müdürün yanındaydık" diye kısa bir açıklama yaptı ve bizde içeri girip sıralarımıza oturduk. Hoca ise bize tip tip bakarak dersini anlatmaya devam etti.

FENOMENİST/ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin