FENOMENİST/ TAMAMLANDI

4. BÖLÜM

" Çabuk Alev in kolunu bırak "

Onları göreceğim hiç aklıma gelmezdi ama şu an o kadar korkmuştum ki sadece şuan burada olduklarına seviniyordum.

Elif , Ada , Rüzgar ,Berke.....

Zaten onlardan başka kimin burada olduğuna sevinirdim ki.

Berke sözünü tekrarladı "Alev in kolunu bırak "

" Hadi ya bırakmazsam ne olur ? " Dedi alayla tabii ki bunu söyleyen Ateş' ti.

Ardından Hazal olaya atıldı " siz kimsiniz de Ateş' e emir veriyorsunuz ? "

Sözünü tamamladıktan hemen sonra Ateş' in grubu arkadaşlarımın karşısına dizildi.

Ateş hâlâ kolumu tutuyordu ama şuan kolumu tuttuğunu unutmuş gibiydi.

Bir anlık boşluğundan yararlanıp kolumu onun elinden kurtardım ve mâlum yerine sert bir tekme attım ama beklediğimden de sert olmuş olmalı ki yere yığılıp kıvranmaya başladı.

Tabii ben bunları yaparken diğerleri aralarında nefretle bakışıyorlardı.

Çıkan sesten olsa gerek herkes bana döndü. Hazal direkt üstüme yürümeye başladı aynı zamanda bizimkilerde diğerlerine avını görmüş aslan gibi saldırdılar.

Berke Kerem ' e kafa atarken Rüzgar 'da Mert' e girişti Elif' te direk olarak Açelya 'yı yere yatırıp üstüne çıktı ve tokatlamaya başladı. Sizce Ada ne mi yapıyordu ? Tabii ki tezahürat yapıyordu. O aramızda ki en güçsüzdü. Hatta bayağı bayağı güçsüzdü. Ona bulaşanları biz hallederdik.

Hazal bana doğru gelirken bende rahat bir şekilde öylece yerimde duruyordum. Ondan zerre korkum yoktu. Bu arada size kavgalarda çok iyi dövüştüğümü söylemiş miydim ?

Söylemediysemde öğrenmiş oldunuz...

Hazal gelip önümde durdu ve " sen ne yaptığını sanıyorsun geri zekalı" deyince bana geri zekalı demesine çok sinirlenmiştim.

Bu arada birşey daha ben sinirlenince resmen gözüm döner ne yapacağım belli olmaz. Ve bana küfür edilmesinden hiç hoşlanmam.

O anlık sinirle karnına bir yumruk geçirdim nefessiz kalmış ola ki bir kaç saniye karnını tuttu. O karnını tutarken saçına yapıştım ve kopartırcasına çekmeye başladım.

"Sen bana geri zekalı mı dersin ha? Asıl sensin geri zekalı daha karşılık bile veremiyorsun aptal !"

Ben hala Hazal' ın saçlarını çekerken belimden birinin çekmesiyle son buldu. Kim olduğuna bakarken Ateş' i gördüm. Elleriyle beni belimden yakalamıştı ve kendi bedenine yapıştırmıştı.

Ben onun ellerinden ne kadar kurtulmak istesem onun elleri belime daha sıkı dolanıyordu. Hayvan gibi yani benim gücüm bile ona etkili olmuyor.

Bu arada o sırada Ece ne yapıyordu sizce ?

İlk başta şaşkınlıktan ve korkudan birşey yapamasada Ateş beni tuttuğu anda bu sefer o Hazal 'ın saçına yapışmıştı.

Salak Hazal da zaten saçını kurtarmanın derdine düşmüş karşılık vermiyordu. Geri zekalı.

Ben hâla Ateş 'ten kurtulmaya çalışırken elleri belimden dizlerime indi daha ben ne olduğunu anlamadan kendimi onun kucağında buldum.

Ben onun kucağında çırpınırken " ruh hastası bırak beni ! " diye bağırmayıda ihmal etmiyordum.

O beni bir yere götürürken ben sadece bağırıyordum. Okuldaki herkes dışarıdaydı ,bağırsamda duymazlardı. Zaten yardım da etmezlerdi Ateş 'in grubunun korkusu yüzünden. Arkadaşlarımında mâlum işleri var yani bu durumdan kendim kurtulmam gerekiyor.

Ben aynı anda hem çırpınıp hem bağırırken Ateş beni boş bir sınıfa getirdi ve kapıyı kapatıp kilitledi bunların hepsini ben onun kucağındayken yaptı.

Beni yere indirdiği anda ona vurmaya çalıştım ama o beni bileklerimden yakaladı ve bağırmaya başladı " Bana bak kızım ben kimseye acımam eğer bir daha arkadaşların bizim işimize burnunu sokmaya çalışırsa... " demeye kalmadan sözünü kestim " ne olur ha söylesene ne olur ? Siz bizim sizden korkmadığımızı zaten zamanla öğreneceksiniz. Unutmadan..."dedim ve bileklerimi hızla ondan çektim " bir daha asla bana dokunma ! "

Bu dediklerimden sonra " sen bir sürprizi hak ettin "dedi ve beni yine kucağına aldı ben " ya ruh hastası bırak beni "derken aynı zamanda onun sırtını yumrukluyordum.

Beni yemekhaneye getirdikten sonra beni bırakmadan yemeklerin yanına getirdi eline bir kâse yoğurt aldı ve beni yere indirdi "sürpriizzz "diye bağırdıktan sonra tüm yoğurdu kafamdan aşağıya boşalttı.

Tabii ben öyle dururmuyum en yakınımdaki yemeğe doğru ilerledim ve daha elime ne aldığımı bilmeden ona doğru fırlattım.

Fırlattıktan hemen sonra fırlattığım şeyin tatlı olduğunu görünce üzülmedim diyemem tabii. Yazık oldu be.

Yüzüne baktığımda o bana öyle bir baktı ki biraz ürktüm ama çok değil azıcık hem ne yapabilirdi ki bana?

En fazla tekrar bana yiyeceklerden fırlatırdı o kadar.

Yani herhalde...

Anında üzerime doğru yürümeye başladı beni öldürecekmiş gibi bakıyordu ama ben ondan zerre korkmuyordum.

Rahat bir kızım yani olamaz mı ?

Önümde durduktan hemen sonra eliyle kafamı tutup arkada bilmediğim bir şeye soktu kafamı çıkardığında gözlerimi açamıyordum ben kimseye acımam derken bunu kast ediyor olmalıydı.

Elimin tersi ile gözlerimi sildim. Ateş' e baktığımda bana bakıp sırıtıyordu.

Ona nefretle bakıp hemen havuzun oradaki duş almamız için yapılmış bölgeye girdim ve güzelce temizlendim tabii duştayken Ateş'e küfür etmeyi ve arkadaşlarımın şuanda ne yaptığını düşünmeyi unutmadım.

Duştan çıktıktan sonra okulda bize verdikleri okul kıyafetlerini giydim ve sınıfa doğru ilerlemeye başladım.

İçimdeki ses burada daha çok duş alacağımı söylüyor.

Oy verin lo.