Bu hikaye fenomen kızımızın yeni bir şehre taşınmasıyla başlar. Yeni okuluna gidecek ve yeni arkadaşlarla tanışacaktır. Ve hayatında ilk defa yaşadığı bir duyguyu tadacaktır. Bu duygu ona neler yaşatacak görelim.
Berke ve Ece çiftimiz de halloldu ama her zamanki gibi ben sap kaldım. Ama bu sefer tek ben değil Ada ve Elif'te sap. En azından tek kalmadım.
Arkamda birinin sesini duyunca arkamı döndüm ve Ateş'i gördüm.
" Evet köle bugün benimlesin eve gidip biraz daha doğru düzgün şeyler giy 1 saat sonra seni almaya geleceğim bugün gerçekten işime yarıyacaksın "
" Ne işi ? "
" Ne iş olduğunu öğreneceksin zaten biraz sabırlı ol " dedi ve gitti.
Öffff ya bir günüm Ateş ile geçecekti.
.........
Eve geldim. Annem evde yoktu. Büyük ihtimal zaten işe gitmişti. Ateş bana biraz daha düzgün şeyler giy derken neyi kast etmişti acaba ? gayet de düzgün giymiştim bence ama yine de üstümü değiştirdim.
Giydiği 👇👇👇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aslında sonbahar mevsimine girmiştik ama havalar hâla bana sıcak geliyordu.
Ateş 1 saat sonra geleceği için hızlı davranmama gerek yoktu. O yüzden de elbiseyi girmeden önce duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra kapı çaldı daha Ateş'in gelmesine vardı. Annemin olduğunu düşünerek üstümde havluyla kapıyı açmaya gittim. Kapıyı aralayarak sadece kafamı dışarı çıkardım ve kapının önünde Ateş'i görünce şok oldum. Kapıyı hemen yüzüne kapattım ve giyinmek için odama koştum kapıyı çalıyordu ama ben açmıyorum. Hemen üstümü bir çırpıda giyinip saçlarımı toplamadan kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açınca Ateş " niye kapıyı yüzüme kapattın ?" diye bağırdı. İyi ki sadece kafamı sadece çıkarmıştım yoksa Ateş'in önüne havlu ile çıkmak istemezdim.
" duş almıştım " niye kısa kestim.
" neden bu kadar erken geldin ?" diye ekledim.
" bir saatin fazla geleceğini düşündüm zaten sen makyaj yapmıyordun değil mi ? alt tarafı bir giyinip çıkacaktın işte neyine uzatayım ki süreyi "
Makyaj ne alaka ya?
" Gördüğün gibi hazır değilim iki dakika bekle " dedim.
Ardından ben onu içeri davet etmeden içeri daldı ve salondaki koltuklardan birine oturdu.
" çabuk ol ! " hemen kapıyı kapatıp odama koştum odamın kapısını kapattım ama kapattığım gibi tekrar açtım. Tam da zamanında açmıştım.
" evdeki hiçbir şeye dokunma Hele ki o kameraya " dedim ve kapıyı tekrar kapattım. Zaten Ateş de tam kameraya dokunmak üzereydi. O kamera benim için çok önemliydi çünkü babamın bana hediyesiydi şu ana kadar ki en iyi kameralarımdan birisiydi. Ona bir şey olmasını istemiyordum. Çoğunlukla o kameraları bilgisayar başında video çekerken kullanıyordum. O kamerayı hiç dışarı çıkarmamıştım ona zarar gelmesini hiç istemiyordum.
