19. BÖLÜM

1.5K 51 15
                                    

Ben yüzmeyi bilmiyordum.

Düştüğüm yer fazla derin değildi ama boyumu geçiyordu.

Ben kollarımı çırpıp suyun yüzeyine çıkmaya çalışırken -galiba Ateş- beni kollarımdan tutup su yüzeyine çıkardı. Ben ona sımsıkı sarılırken o "yüzmeyi bilmiyor musun?" diye sordu. Ben onu "hayır" diye cevaplarken o sessizce gülüp "hayatın benim ellerimde mi şimdi?" dedi.

Ben gözlerimi devirirken o beni daha fazla kendine çekip -artık daha ne kadar fazla çekebilirse- kulağıma fısıldadı.

"Ciddiyim, hayatın benim elimde seni şuan bırakırsam ölme ihtimalin yüksek"

Doğruydu. Eğer beni bırakırsa burada boğularak ölürdüm. Belki de cesedimi bile bulamazladı.

Ahh, tamam abartıyordum.

Ben titreyerek -su çok soğuktu çünkü- kollarımı onun boynuna dolarken o ise sadece sırıtarak beni izliyordu.

"Beni çıkarır mısın buradan? su çok soğuk."

"Tamam tamam çıkıyoruz"

"Lütfen..." dedim gözlerinin içine doğru bakarken.

Kendimi acındırmaya çalışıyordum.

Ateş beni sudan çıkardığında havanın etkisiyle daha çok üşümeye başlamıştım.

Ayrıca giydiğim kıyafetler üstüme yağışmıştı ve rahatsız oluyordum.

İmanlı bir kızım ben tamam mı

Ateş elimden tutup beni bir yere doğru sürüklerken ben nereye gittiğimizi düşünüyordum. Aslında sorabilirdim ama çenemin -soğuktan dolayı- titremesi üzerine soramıyordum.

Ben insanların bize olan garip bakışlarından rahatsız olurken Ateş beni bir giyim mağazasının içine soktu.

"Üstüne bir şeyler giy. Hasta olacaksın" dedikten sonra kendisi erkek reyonuna doğru ilerledi.

Hasta olmam onu ne ilgilendiriyordu?

Ayrıca annem gibi konuşuyordu.

Bunları düşünmeyi boşverip bende üstüme kuru bir şeyler almaya gittim.

Mağazadan çıktığımızda Ateş bir taksi durdurdu ve beraber aynı taksiye bindik.

Sonuçta evlerimiz karşı karşıyaydı.

"Telefonum çalışmıyor senin yüzünden"

Ateş'in dediği şeye hafifçe güldükten sonra ona dönüp "benim yüzümden değil bi'kere. Sen kendin düştün ve beni de düşürdün."

"Telefonun çalışmaması çokta önemli değil zaten ama fotoğraf gitti ya"

Güldüm.

Salak bu çocuk ya.

Salak ve tatlı.

Ve yakışıklı.

Ne diyorum ben ya

Ateş bir anda bana yakınlaşıp kulağıma doğru eğildi.

"Bu arada denizden çıktığımızda çok seksi görünüyordun. Kıyafetlerin üstüne yapışmıştı ve saçların- "

Devamını duymak istemediğim için ondan uzaklaşıp tabiri caizse kapıya yapıştım.

O ise gülüp -aşırı tatlı gülüyordu- önüne döndü.

FENOMENİST/ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin