Selam gençler ve genç kalanlar nasılsınız, umarım iyisinizdir. Çok uzatmadan bölüme geçiyoruum. Beğenmeniz dileğiyle, yazım yanlışlarım varsa affola.
(18 yaş üstü sahneler içerir.🔞 Rahatsız olacaklar geçebilir.)
Bm'in ağzından:
Gözlerimi zorlukla araladım. Güneş ışıkları gözüme giriyordu, ellerimle gözlerimi kapatıp yataktan kalktıgımda yabancı bir yerde olduğumu fark etmem çok uzun sürmedi. Olduğum yeri incelemeye başladım. Odada sadece bir masa onun önünde sandalye, ayna ve oturduğum yatak vardı. Buraya nasıl geldiğimi düşünmeye başladım.
Zihnimi zorlandığımda en son bizimkilerle evde oyun oynadığımız ve jiwoo'nun beni arayarak yanına çağırdığı aklıma geldi. Sahi fısıldıyordu, odaya girdiğimde karanlıktı. En son hatırladığım şey ise arkamdan birinin ağzıma bez tutup beni bayılması ve jiwoo'nun çığlık atmasıydı. Jiwoo neredeydi? Ben neredeydim?
Ayağa kalkıp pencereden dışarı baktım. Önümde upuzun ormanlık bir alan vardı. Ormanın içindeki bir evde ne işim vardı benim. Bir anda aklıma gelen şeyle şoka girdim. Jessie bu kadarını yapmış olamazdı değil mi? Vücudumun her zerresinden sinirin ve korkunun geçtiğini hissediyordum. Bana zarar vermezdi ama ya Jiwoo. Ona bir şey yaparsa ben nasıl yaşardım. Düşüncelerimi bölen şey kapının açılması ve jessie'nin cırtlak sesiyle bana doğru aşkım diye bağırarak koşup sarılması olmuştu.
"Uyanmışsın sevgilim." Jessie'nin ellerini üzerimden çekmeye çalışırken bir yandan da onun adamlarına bakıyordum. Anlaşılan babasının adamlarını yanına toplamıştı. Peki bundan babasının haberi var mıydı? Jessie'yi üstümden çektikten sonra aklıma gelen ilk soruyu sordum.
" Jiwoo nerede?" Jessie'nin yüzü düşerken tekrar eski haline dönmesi uzun sürmemişti.
" O şimdilik cezada sevgilim. Biraz ceza çekmesi gerekiyor. Sonuçta aramıza girdi değil mi? Senin kafanı karıştırdı. " Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Gerçekten kendini böyle mi kandırmıştı bunca zaman. Jiwoo benim aklımı falan karıştırmamıştı ve ben jessie'yi çoktan unutmuştum.
"O benim aklımı falan karıştırmadı jessie. Ben seni unuttum, şu hayatta en sevmediğim şey yalandı ve sen bana yalan söyleyip oyun oynadın. O zaman sildim seni. Şimdi gelmiş aklını karıştıran jiwoo'ydu diyorsun. Hayal dünyandan çık jessie evans orası iyi bir yer değil. " Dediklerime sinirlendiğini hissediyordum.
" Aklını karıştırdı diyorum sana anlamıyor musun? O yokken ben vardım matthew. Seni önce ben tanıdım, sana önce ben aşık oldum. O ŞILLIK ARAMIZA GİRMESEYDİ HALA BİRLIKTE OLABİLİRDİK."
Bağırmasıyla yüzünü buruşturarak geri çekildim.
"Hastasın sen. Bunu ne zaman kabul edeceksin. Sırf yanımdan geçti diye kızlara zulüm ediyordun sen jessie."
Daha da çok sinirlendiğinde masadanın önündeki sandalyeye tekme atmıştı."Sana nasıl bakıyorlardı bilmiyorsun, seni koruyordum ben. Hasta değilim ben gerçekten sana nasıl delicesine aşık olduğumu göremiyor musun? "
Sesi sonlara doğru kısılmıştı ve gözlerinin dolduğunu görmüştüm ama hastaydı o, üzülmeyi uzun zaman önce bırakmıştım. Sadece acıma vardı içimde ona karşı."Problem de bu jessie anlayamıyor musun? Delicesine aşıksın sen . Delicesine. Bu etik değil, sağlıklı değil." Ağlamaya başlamasıyla kollarını tutup bana bakmasını sağladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bwoo
FanfictionYavaşça bana doğru yaklaştı. Ben korkmuş ve şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum. Aramızda sadece 2-3 cm kaldığında beni öpeceğini anladım ve kafamı çevirdim ama o sanki hiç birşey olmamış gibi kulağıma doğru yanaştı ve kalbimi deli gibi attıracak o...