on

35.6K 1.5K 731
                                    

Eren'le konuşmaya başlayalı çok az bir zaman olmuştu ama bazen kısa bir süredir tanıştığın biri yıllardır tanıdığın birinden bin kat daha yakın oluyordu sana,Eren'de benim için böyleydi.

Her geçen gün beni kendisine daha çok çekiyordu yaptıklarıyla olsun,dedikleriyle olsun. Eren'in kalbi bu yaşına rağmen çok temiz kalmıştı ve kalbinin temizliği davranışlarına yansıyordu.

Gün geçtikçe birbirimizi daha çok tanıyorduk ve ikimizinde istediği tam olarak buydu. Birbirimizi tanıdıkça birbirimize iyi gelmek istiyorduk ve ben bunu ne kadar başarabilirdim bilmiyorum ama Eren gayet başarıyordu.

Eren'e bu kadar kolay nasıl bağlandığımı hayatınıza Eren gibi biri girdiğinde anlayabilirdiniz ancak çünkü bende hiçbir zaman böyle bir şey yaşayabileceğimi düşünmüyordum.

Erkekler benim için bomboş varlıklar olmuştu hep babamdan beri. Benim için hiçbir anlam ifade edememişti hiçbir erkek bu zamana kadar, Ta ki Eren'e kadar. Oysaki Eren ne anlam ifade ediyor diye sorulsa bununda cevabını veremezdim mesela ama çok şey ifade etmeye başladığının farkındaydım.

En son konuşmamızın üstüne biraz daha konuşmuştuk ve Eren uyumuştu bende hâlâ Deniz'i bekliyordum.

Bu aralar asla kendim gibi davranmıyordum. Asla tanımadığım birine yazıp dövmemi atmam, üstüne onunla konuşmaya devam etmem, üstüne onun hayatımda bir yer edinmesi bunlar yetmiyormuş gibi tanımadığım bir kızı bir anda benimsemiş ve evime çağırmıştım hatta bir gecede arkadaş bile edinmiştim. Bir anda nasıl bu kadar değişmiştim, ne için bu kadar değişmiştim bilmiyordum ama bu değişiklikten gram pişmanlık duymuyordum. Umarım hiçbir zaman duymazdım.

Yine ve yine düşüncelerimden beni ayıran zil sesi olmuştu. Hakkında hiçbir şey bilmediğim en yakın arkadaşım gelmişti.

Kapıyı açtığımda gördüğüm kız o kadar güzeldi ki dibim düşmüştü. Bu güzellikte bir kızı bile rencide edip küçük düşürebiliyordu ya Derya zillisi gerçekten helal olsun.

"Ben geldiiiiim!" diyip sarılması bir olmuştu. Fazla sıcak kanlıydı ve benim bu kadar rahat olmamın en büyük sebebi buydu.

"Hoşgeldiin!" Sarılmasına karşılık verdiğimde iyice sıkı sarılmaya başlamıştı. Daha önce hiç arkadaşı olmamış olabilir miydi?

"Ay evini bulasıya canım çıktı Adaskım."Sonunda sarılmamızın sonuna gelmiştik ve birbirimizi bırakmıştık.

"Evet biraz ara sokaklarda dolanman gerekiyor. Ben bulabildiğine bile şükür ediyorum şu an." Gerçekten öyleydi. Ben bile kendi evimi zar zor buluyordum.

"Hadi geç içeri. Kapının önünde mi geçireceksin hayatının devamını?"

"Ayy ne biliyim heyecan yaptım sanırım." O kadar tatlı mimiklerle konuşuyorduki ister istemez içiniz ısınıyordu Deniz'i gördükçe.

Yerdeki çantasını alıp odama bıraktım ve içeriye girdiğimde konuşmasının aksine son derece çekingen bir şekilde kanepede oturan bir Deniz'le karşılamıştım.

"Rahat olsana Deniz." Zaten ne yapmam gerektiğini bilmiyordum üstüne bir de o da gergin olursa iyice işler sarpa sarardı.

"Ay rahatım zaten ne yapmamı istiyorsun, uzanayım mı boylu boyunca şuraya?"

"Öyle rahat edeceksen öyle yap sonuçta akşama tam olara oraya boylu boyunca uzanacaksın." Dediğimle kıkırdayıp boylu boyuna yayılmıştı. Gerçekten gerginliği aşırı uzun sürmüştü.

"Aç mısın?" Lütfen aç ol biri bana bakarken yemek yemekten nefret ederim.

"Valla kurt gibi açım sabahtan beri yok eşya hazırla yok yola çık derken bir şey yiyemedim." Şükür.

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin