KOMUTAN

yirmi

Bölümleri üst üste attığım için görmemiş olabilirsiniz. okumadığınız var mı diyen bir bakın.

•

Eren sanki benim uyu dememi bekliyormuşçasına uykuya daldığında gülümsedim.

Ereni çok özlemiştim. Eren'i o kadar özlemiştim ki günlerce bu şekilde kalabilirdim ama biliyordum, daha çok özleyeceğimi biliyordum.

Kollarımın arasındaki Eren'e baktım. Bir erkeğe göre çok güzel bir yüzü vardı. Sonra gözlerim ellerine kaydı ve içim acıdı. Eren yine kabuslar görmüş ve eline zarar vermişti.

Kenarda duran kreme uzandım. Kremi açıp yavaşça Eren'in eline sürdüm. İzler içindi ve Eren'in bu izlerle yaşamasını istemiyordum.

Yanımdaki Eren'i biraz itip yataktan çıktığımda banyoya doğru yürüdüm. En son banyoyu olmaması gereken bir şekilde bırakmıştım. Kapıyı açtığımda beklediğimin aksine tertemiz bir banyoyla karşılaşmıştım. Eren'in ne zaman geldiğini bilmiyordum ama geldiği gibi ortalığı topladığı belliydi.

Aynanın karşısına geçtiğimde kendime baktım, saçlarıma baktım. Bir anda kesildiği belli yamuk saçlarım sinirimi bozdu. Daha fazla bakmadan duşa girdiğimde yine aynı şarkı kafamın içinde dönüyordu. Neden bir olayın etkisinde bu kadar kalmak zorundaydım?

Bir şarkıya sığınıyordum ama bunu kendime itiraf etmesi bile zor olmuştu. Mırıldana mırıldana duştan çıktığımda mutfaktan gelen seslerle mutfağa baktım, Eren kendine su dolduruyordu.

"Sen daha şimdi uyumadın mı? Neden kalktın?" Bana doğru döndüğünde baştan sona vücudumu süzdü. Gözleri çıplak bacaklarıma değdiğinde bir süre orada oyalandı ardından tekrar gözlerime döndü.

"Senin amacın ne?" anlamaz gözlerle ona baktığımda devam etti "Öleyim mi istiyorsun? Zaten bıraktım kendimi uyudum şimdi de çıplaksın amına koyayım." doğru söylüyordu ama ne yapabilirdim?

"Ben mi diyorum kendini bırakmanı Eren?" gözlerini devirdi. Ben gözlerimi devirdiğimde kızmıyormuşçasına.

"Neyse. Kapı çaldı ona uyandım. Giyin de saçını tarayayım." hevesle başımı salladığımda bu onu güldürdü.

Odaya gidip Eren'in tişörtlerinden birini giydiğimde tekrardan banyoya geçtim. Eren elinde tarakla beni bekliyordu. Önüne geçtiğimde aynadaki yansımamıza baktım. Ben aynaya bakarken o sadece saçlarıma bakıyordu.

Elindeki tarağı izlemeye devam ettiği saçlarımın içine soktuğunda "Saçlarını kesmişsin." dedi. Sadece konuyu açmaya çalıştığının farkındaydım.

"Evet, kestim."

"Neden?" bunu gerçek bir merakla sorduğunda benim gözlerim de saçlarıma kaymıştı.

Neden kesmiştim?

"Aynaya baktım ve saçımdaki kırıklar sinirimi bozdu. O kadar sağlıklı bakmaya çalışıyorum ve kırık dolu. Bende sinirlenip kestim."

"Anladım." sesi çok dalgındı.

"Beğenmedin mi?" ilk defa gözlerini saçlarımdan çekip aynadan gözlerimle birleştirdi.

"Beğendim. Ne yapsan yakışır zaten." yanağımı öpüp taramaya devam etti.

"Yamuk oldu ama biraz." cümlemi bitirmemle kenara bıraktığım makası gördüm.

"Eren," bana baktığında gözlerimle makası gösterdim "makası alır mısın?" Ondan bir iz taşımam gerekiyordu.

Gözlerini makasa değdirdi ardından geri bana döndü "Ne oldu?" diye sordu. Bir şey demeden tekrardan makası gösterdim. Makası eline aldığında tekrar bana döndü.