on yedi

24.7K 1.2K 1.1K
                                    

Başımda keskin bir ağrı hissediyordum ama neden hakkında bir fikrim yoktu. Gözlerimi açtığımda Eren'in yatağında olduğumu gördüm oysaki en son hatırladığım çöp atmamdı.

Elimi ağrıyan yere götürdüğümde elime tenim yerine sargı bezi karşılık verdiğinde anlam verememiştim. Düşmüş müydüm?

Kapının yavaşça açılıp kapandığını duydum ve giren kişinin yanıma gelmesini bekledim. Yatağın sol tarafı çöktüğünde ve etrafım Eren'in kokusuyla çevrelendiğinde gelenin Eren olduğunu anlamıştım.

Kafamı kaldırıp ona baktığımda acıyla ama büyük bir ilgiyle beni izleyen gözleri şaşkınlıkla büyüdü. "Küçüğüm?" Sanırım onu ciddi anlamda korkutmuştum.

"Sevgilim?" Seslenme şeklimle ben kendime şaşırırken, Eren'de ilk başta şaşırmış sonra gülümsemeye başlamıştı.

"Nasıl hissediyorsun kendini?" Başımda ciddi bir şey olsaydı bu kadar rahat olmazdı diye düşünüp başımdaki ağrıyı es geçtim.

"İyiyim ama bana ne olduğunu hatırlamıyorum." Eren beklediği ama istemediği bir şeyi söylemişim gibi yüzünü buruşturduğunda ona merakla bakmaya başladım.

"En son ne hatırlıyorsun?"

"Çöp attığımı hatırlıyorum ama gerisi yok." Eren'in gözlerini bir anda sinir kapladığında bir süre duvara öyle bakmış sonra bana dönmüş ve aynı şefkatle bakmaya başlamıştı.

"Birisi sana zarar vermek istemiş ama sen düşüp başını kanattığın için korkup kaçmış anladığımız kadarıyla." Kim olduğunu bilmiyormuş hatta ne olduğunu bile bilmiyormuş gibi davranmasıyla kaşlarım havaya kalkmıştı.

"Kimmiş?" Eren hiç düşünmeden "Sana yalan söylemek istemiyorum." benden saklamaya çalıştığını anladığımda sinirle ona döndüm.

"Ne saçmalıyorsun? Kimmiş?"

"Senin böyle şeyleri düşünmemen gerekiyormuş! Ben halledeceğim her şeyi sen bunları düşünme!" Bu durumda bile beni düşünmek için mi böyle davranıyordu? Cinnet geçirecektim.

"Eren söylesene şunu şu an beni sen daha çok kızdırıyorsun!"

"Söyleyeceğim ama gerisini sormayacaksın ve bana güveneceksin tamam mı?" Zaten umrumda değildi. Ölsem bile farketmezdi tek düşündüğüm kişi Eren'di.

"Sana zaten güveniyorum. Söyle artık."

"Deya yapmış ama ben gereken her şeyi yapacağım tamam mı?" Beklediğim isim zaten Derya'ydı. Kafamı olumlu anlamda salladığımda konu benim için kapanmıştı.

"Başın ağrıyor değil mi?" Saklamaya çalışsamda bir şekilde anladığı için daha fazla saklamamın bir anlamı olmadığından kafamı salladım.

"İlaç içmen gerek ama karnın aç mı?"

"Değil." Karamsar gözlerini yüzümde gezdirdiğinde dilimi çıkartmıştım. Bu hareketim karşısında tek yaptığı burnumu sıkıp yataktan kalkmak olmuştu.

Komidini açtığında oradan iki ilaç çıkarıp vermişti. Sorgulama gereksinimi duymadan ikisini de içip geri yattım.

"Çok mu ağrıyor?" Aklıma küçükken yaşıtlarımın hep yaptığı ama benim yapacak bir ailem olmadığı için yapamadığım diyalog geldi.

"Öpersen geçer." Eren gülümsediğinde ben de gülümsemiştim. Tekrardan yatağa yatıp bu sefer yanıma yaklaşmış üstten bana bakıyordu.

"Başını mı öpeceğim sadece?" Muzip sesiyle gözlerimi devirdiğimde "Yapma şunu, gözlerine bir şey olacak." demekten geri kalmamıştı.

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin