on dokuz

20.2K 984 525
                                    

Duyduğumuz sesle karşımdaki adam geri çekilip arkasına baktığında bu cesareti gösterenin böyle biri olmasını beklemiyordum.

Karşımdaki kadının gözleri ilk önce beni süzdü ardından yanımdaki adama döndü.

"Aferin anlaşılan sen kendin çekmeyi doğru buldun." Sesi alaylıydı ki zaten kendisi de alayla sırıtıyordu.

"Birdiniz iki oldunuz ne güzel. Bugünde hep nazlılar denk geliyor bana." adamın içkiden ağzını yaya yaya konuşmasıyla kadının ona doğru yürümeye başlaması bir oldu.

"Sen hâlâ ne diyorsun? Bak gel seninle anlaşma yapalım." Adamın kulağına eğilip bir şeyler söylemeye başladığında ben hâlâ şok içerisinde olanları izliyordum.

Kadın geri çekildiğinde adam güldü "Bir kadın mı yapacak onları?" kadının cümleyi duymasıyla bacağını adamın apış arasına geçirmesi ardından yere eğilen adamın kafasından tutup duvara vurması ve adamın yere yığılması aynı saniyeler içinde olmuştu.

Ben daha da büyük bir şokla olanları izlemeye devam ederken kadın telefonunu çıkardı bir şeyler yaptı ve adamı yerde bırakıp yanıma geldi.

"Sen iyi misin?" Kafamı olumlarcasına salladığımda kolumdan tutup kenardaki banka oturtturdu. "Bekle burada su alıp geleceğim." yine başımı salladım. Sanki ne derse yapmak zorundaymışım gibi sadece başımı sallıyordum.

Birkaç dakika sonra yanıma gelip oturduğunda elindeki suyu bana verdi. Ben suyu içip kenara bıraktıktan sonra dakikalarca yan yana sessizce oturduk. En sonunda sessizliği bozdu.

"Sana bir şey yaptı mı?"

"Yapmadı." biraz sustuktan sonra aklımdaki soruyu sordum "Adama ne oldu?"

Soru onu güldürdü. "Sana belkide tecavüz etmek isteyen bir adamı mı merak ediyorsun?"

"Hayır sadece katil olup olmadığını merak ediyorum." açık sözlülüğüm beni şaşırtırken bu onu daha çok güldürdü.

"Böyle adamlar kolay kolay ölmezler mavi göz kendine bunu dert etme."

"Öyle bir sokakta ne işin vardı?" sanki kırk yıllık arkadaşımmış gibi onunla konuşuyor olmam belki garipti belki değildi.

"Peşinden geldim. Çok belliydi isteyerek girmediğin ve başına bir iş açacağın, ben de insanlık görevimi yaptım bu kadar." İnsanlık görevi, sahiden artık bu görevi yerine getirenler var mıydı?

"Teşekkür ederim."

"Teşekkür edilecek bir şey yapmadım. Gideceğin yere kendin gidebilecek misin?" Ne kadar soğuk konuşsada bakışlarında ki samimiyeti görüyordum. Telefonumu çıkarıp Berkan'a konum attığımda gözleri benim üzerimdeydi.

"Artık gidebileceğim." Kafasını salladığında ayağa kalktı ve kafasından düşen kapüşonunu geri taktı. Tam yürümeye başladığında adımlarını kesen sesim olmuştu.

"Adını söyleseydin bari." yürümeye devam ettiğinde arkasını bile dönmeden cevap verdi "Ahker."

Sanki çok umurundaymış gibi arkasından bağırdım "Ben de Ada." beni bu boktan kurtaran kişiyle tanışmaya çalışıyordum.

Bir anda durduğunda sadece kafasını bana çevirip o da bağırdı "Tanıştığıma memnun oldum Ada, umarım bir gün daha güzel bir şekilde karşılaşırız." önüne dönüp yürümeye devam ettiğinde kendi kendime "Umarım." dediğimi duymamıştı.

Birkaç dakika sonra bir araba o adamın yanında durduğunda arabadan biri sarışın biri esmer iki oğlan inmişti.

"Ahker hanım işini görecek diye biz sürünüyoruz amına koyayım ortalıkta!" Esmer söylene söylene adamın yanına vardığında sarışın adamı gördüğü an gülmeye başladı. O kadar ses çıkarıyorlardı ki duymamak elde değildi.

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin