10

6.1K 281 32
                                    

Selam. Cidden çok yorgunum...

İlk oy için _mavimsi_siyah_ <33333333

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Eve geldim ve motordan inip eve geçtim. Üstümü değiştirip buluşmaya öyle gidecektim.

İçeri girince içerde sadece bio ana ve bio baba vardı.

"Hoş geldin kızım" dedi bio baba. Kızım?

"Hoş buldum" dedim. Odama çıkıp üstümü değiştirdim.

Aşağı inince bu sefer sadece bio ana ve bio baba yoktu. Tanımadığım 4 adam ve velet de vardı.

Geçip tekli koltuğa oturdum. Herkea bana bakıyordu.

Noldu anlamında kafamı iki yana salladım.

Hastalığını anlatıcaktın ya hani (Kezban)

Doğru

"Tabi siz hastalığımı merak ediyorsunuz. Yani Kumsal'ın hastalığını" "Hala Nil misin?"diye sordu velet. Güldüm "Nil mi? Size kendini Nil diye mi tanıttı?"

Evet (Kezban)

"Evet" dedi tanımadığım adamlardan birisi "Her neyse. Biz bir bedeni üç ayrı kişi olarak paylaşıyoruz. Kumsal bizim birleşimimiz. Kezban yani Nil mutlu, neşeli, insanları seven, eğlenceli, ve nerdeyse hep gülen, yani benim tam tersim. Ben Alev. Kumsal'ın beni tanımlaması ile asi, sinirli, Kumsal ve Nil'e göre daha dobra, duyguları yerine mantığını kullanan ve çoğu insandan nefret eden biririyim"

"İnsanlardan neden nefret ediyorsun?"diye sordu, muhtemelen en büyüğünün bir küçüğü (Aral)

"Çünkü insanlar kötüdür. Kalp kırmayı umursamazlar, karşısındakinin kalbi yokmuş gibi davranırlar, ön yargılılardır, karşısında ki ondan güçsüz ise ezmekden korkmaz, güçlü ise peşinde köle olurlar, iki yüzlülerdir, vicdansızlardır, birisi yardıma muhtaç ise ona yardım etmek yerine bir darbe daha vururlar, ve bazıları gereğinden fazla sevgi dolular, gerçek olamiyacak kadar fazla" deyip sustum. İkizlerden biri (Barış) "Şu kızla bir saat zaman geçirsem valla insanlığımdan utanırım lan"

Başım dönmeye başlayınca "Bana ayrılan sürenin sonuna geldik" diye mırıldandım her zaman ki gibi. Sonra zaten karanlık.

<Poyraz'dan>

Kumsal gözlerini açtı ve oturduğu yerde dikeldi. "Şimdi sen kimsin?"diye sordu Barış. "Kumsal" diye kısaca cevap verdi. Zaten sonra da telefonu çaldığı için izin isteyip kapının önüne geçti.

Uzaklaşmıştı ama sesi bize geliyordu. "Söyle abilerin bir tanesi" dedi sesinden bile gülümsediği belli oluyordu. "İyiyim iyiyim merak etme. Asıl sen nasılsın? Sibel abla nasıl?" İkinci cümlesinde belli olan bir ima vardı "Aaa ne kızıyorsun be. Yengemizin halini hatrınıda mı soramicaz?" Konuştuğu kişi muhtemelen diğer ailesindeki abisiydi.

"Ama abiiiii" ister istemez elim yumruk oldu. Bizdik onun abisi o piç değildi. Daha bize abi demiyordu. Lan yazar eğer bize, bana abi demezse o zaman öldün sen.

Aaa hele şeyime bak hele hele. Seni var eden benim kendine gel. Bir ölüm sahnesine bakar.

Şeyine mi? Kızsın lan sen.

Olabilir. Ayrıca sen dinlesene "kardeşini"

Haklısın.

"Tamam abicik tamam. Gene sen kazandın. Geliyorum" dedi ve kısa süre sonra yanımıza geldi. "Kusura bakmazsanız eğer benim çıkmam lazım" dedi. "Yok kızım ne kusuru?" dedi babam. Gülümseyip çıkışa doğru ilerledi. Peşinden Savaş'da kalkınca "Nereye?"diye sordum. Bana baktı ve "Sonra anlatırım" deyip çıktı. Ama onu biraz tanıyorsam Kumsal'ı takip edecekti.

YENİ AİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin