25

1.7K 99 9
                                    

<Kumsal'dan>

Telefonumun sesiyle elime aldım.

Bizimkiler grup araması yapıyordu. Açtım ve kulağıma götürdüm.

Biyolojik ailem bana bakıyordu.

Oğuz "Selamın Helloo"

"Selam"

Kaan "Gene noldu da gereksiz bir grup araması yaptın hiç merak etmiyorum"

Nisa "Valla ben ediyorum söylesene

(Baş harflerini kullanıcam kim olduğunu belirtmek için baş harfi olmayan Kumsal)

O "Aşık oldum."

"Ne."

K "Bilmediğim bi'şey söyle."

O "Ay valla bak. Aşık oldum. Ama varya görseniz kız çok güzel, çok tatlı, çok nazik. Ay bir de bir gülüşü var."

N "Hayırlı olsun."

Herkes bir süre sessiz kaldı. Oğuz kırgınlıkla dolu "Sağol." dedi kısaca.

Aslında en yakın olanlar Nisa ve Oğuz'du. Ama Oğuz, Nisa'yı seviyordu. Aslında bence Nisa'da onu seviyordu ama kendine bile itiraf edemiyordu.

Adım gibi emindim ki Oğuz kimseye birazdan bizi yanına çağırıp Nisa'ya ilan-ı aşk yapıcaktı. Ama Nisa böyle söyleyince vazgeçmişti.

N "Kumsal akşam bize gelsene pijama partisi yapalım."

"Olur gelirim." Pijama partisi aslında bir nevi bir koddu. Birbirimize ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda pijama partisi yapardık.

Biraz daha konuştuktan sonra kapattık. Biz konuşurken Deniz aile albümlerini getirmişti.

Telefonu kapatınca annem "Kızım senin albümün var mı?" diye sorunca gülümseyerek kafamı sakladım ve hızlıca üst kata çıkıp albümlerimi getirdim.

İki tane albümüm vardı. 15 yaşından yani abimden ömce ve sonra. Her gün için en az bir fotoğraf vardı.

Orta sehpaya oturduk ben onların albümünü incelerken annem ve babam benim ikinci albümüme bakıyordu. Diğerleri ise benimle beraber bakıyordu. Ve fotoğrafları gösterip anılarını anlatıyorlardı.

Albümde bir sürü güzel fotoğrafları vardı. Hepsinde gülüyorlardı. Sağ üst köşe de ksrdan adam yapmışlardı. Herkez gülümseyerek kadeaja bakıyordu. En fazla 2 yıllık bir fotoğraftı.

Deniz "O gün kardan adamı yaptıktan sonra Poyraz abim üzerine düşüp parçalanmıştı." gülerek tam sayfayı çeviricekken hepsi aynı anda gözümü kapatmaya çalıştı "Noluyor ya bıraksanıza" ben onları itmeye çalışırken kapı çaldı.

Babam gülerek "O sayfaya bakmasan daha iyi" dediğinde "Tamam da söyleseniz yeterdi bunlar neden böyle yapıyor şimdi" dedim omuzlarım düşmüştü ama hala kurtulmaya çalışıyordum.

En son bıraktıkların da albüme döndüm. Yarım saat kadar albümlerini inceledik. Gelen kişiyi tanımıyordum. Siyah, dağınık saçlı koyu gözlü, üzerinde siyah tişört ve siyah pantolon olan adam benden üç, dört yaş büyük görünüyordu.

Abilerle sohbet ediyordu.

İlk albümümü açınca beni izlemeye başladılar. İlk fotoğrafta gördüğüm şeyle istemsizce güldüm. Altında o günün tarihi vardı.

8 yaşındaydım burda. Evden kaçıp parka gitmiştim. Ve o gün ilk oyun arkadaşımı bulmuştum. Bu fotoğrafta ikimiz vardık. İsmini dahi bilmediğim oyun arkadaşım ve ben. Sarılıyorduk.

"Bu kim lan?" diye sordu Barış. Poyraz "Kim, kim?" diyerek oturduğu yerden kalkıp yanımıza geldi. Onun arkasına Ateş, Aral ve Ata'da geldi.

"Bu kim lan!?" dediler aynı anda. "Bilmem." dediğimde hepsi bana döndü. "Nasıl bilmiyorsun?" yine aynı anda konuşmuşlardı.

"Aynı anda konuşmayı bıraksanız mı?" diye sordum. "Ayrıca ismini bilmiyorum ilk oyun arkadaşım oydu." diye devam ettim.

Bio ana ve bio baba dışarı çıkacağını söyleyip gitmişti.

Diğer sayfayı çevirdim. Burdaki ilk fotoğrafta sadece ben vardım. Sol gözüm morarmıştı ve sağ elimin iki parmağı alçıdaydı. Bu fotoğraf evden kaçtığım günden 2 gün sonra çekilmişti.

Kriz geçirip hastaneye kaldırıldıktan sonra bana 'Sağ mı, sol mu' diye sormuştu. Ben cevap vermeyince de sol gözümü morartıp sağ elimin parmaklarını kırmıştı.

Onlar fotoğrafa ve tarihe şaşkınca bakarken ben gülüyordum. O gün hastanede yatarken oda arkadaşım Oğuz'du. Fotoğrafta da beraberdik aslında, fotoğrafı o çekmişti.

Arka sayfayı çevirdim. 10. yaş günüm. Fotoğrafta ağlıyodum, aynı zaman da da mumları üflüyordum. Fotoğraf çekilmeden 2 saat önce. Amcam bana dokunmaya çalışmıştı. Bense ona izin vermemiştim. O yaşıma kadar 2 yada 3 kez tecavüze uğramıştım, o adam beni sattığı için.

O gün beni amcama satmıştı, ben karşı koymuştum. Mumu üfledikten sonra da beni dövüp komalık etmişti. 1 yıl komada kalmıştım.

Fotoğrafı yerinden çıkartıp elime aldım. Onlar bana bakarken ben fotoğrafı elim de buruşturuyordum.

"Neden yaptın bunu?" diye sordu Ata, merak ettiği belliydi. "Sevmiyorum o fotoğrafı."

"Arkadakine bir şey yapmadın ama?" dedi Savaş sorarcasına. "O gün ki anılarım daha güzeldi." diye cevap verdim

"Doğum gününden mi daha güzeldi?" bunu soran ise Ateş'di. "Doğum günü bile olsa insan taciz edilmeye çalıştığı günü kabusu ilan ediyor." deyince hepsi pişman olmuştu sorduğu soruya.

Arka sayfa da 12 yaşında bir fotoğrafım vardı. Barış "11 yaşın yok mu?" siye sordu, alıcağı cevaptan korktuğu belliydi.

"Bir yıl komada kaldığım için yok. Kişilik bozukluğu da o zaman başladı zaten. İlk kişiliğim Alev'di. Sonra Kezban geldi. Yani Nil. Şimdi iki yeni kişiliğim daha var işte."

Arka sayfayı çevirince gördüğüm fotoğraf ile gülümsedim.

Yaman abi vardı yanımda. Dövüş kursundaydık. Ona aitti.

Bana dönüşmeyi ilk öğreten oydu, silah kullanmayı öğreten de oydu, üstüne bana, daha doğrusu bize bu işi bulanda oydu.

Fotoğrafta kum torbasını tutuyordu. Ben ise yumruk atıyordum.

"Bu bana niye bu kadar tanıdık geliyor ya?" dedi Ateş kaşlarını çatarak. Fotoğrafa daha dikkatli bakıyordu.

Poyraz hala burda olan ama benim tanımadığım çocuğa döndü "Emir! Bu senin ameliyattan önceki halin değil mi!?"

○○○

Ben bu işin içinden nasıl çıkıcam lan....

Ayy çıkıcam çıkıcam yani inş.

2 hafta oldu hâlâ hastayım ya ben.

Neyse neyse spslğsldşdldşd. Kahkaha atarak ağlamak isteyen tek ben miyim yaw?¿

Seviliyorsunuzzz 🖤💜

YENİ AİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin