24

1.9K 101 22
                                    

43 BİN OLMUŞUZ. HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİMM. Beraber büyüyoruz..

Gözlerimi açtığımda odadaydım. Oda da kimae yoktu sadece komidinin üzerinde bir not vardı.

Aşağı da seni bekliyoruz uyanınca inersin.

Ee bunu kendi kendime de anlayabilirdim bence (Hadi hangi kişilik olduğunu tahmin edin)

Ayağa kalktım ve dolaba ilerledim.
Pantalonla rahat edememiştim.

Rahat bi'şeyler bulup giyindim.

(Hem giyindikleri hem de Kumsal)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Hem giyindikleri hem de Kumsal)

Aşağıya indim ve oturma odasına girdim. Hepsi bir taraftaydı.

Beni gören ilk kişi Savaş'tı. Bir sire bakıp önüne döndü. Alışmıştı anlaşılan bayılmalarıma.

Barış beni görünce bakışlarını kaçırmıştı. N'olmuştu acaba?

Salona girmeden direk mutfağa ilerleyip bi'şeyler atıştırdım, kendime su doldurup odadan çıkmadan önce cebime attığım sara ilaçlarımı içtim ve tekrar cebime atıp salona geçtim.

Herkes bana dönmüştü. Hiç birini umursamadan tekli koltuklardan birisine oturdum.

Ciddi bir şekilde onlara döndüm. Onlarda bana aynı şekilde bakıyorlardı. Barış ve Metehan fısıldadıklarını düşünerek konuşmaya başladılar.

Barış "Valaa bak kesin Alev. Nil'in bu kadar ciddi durabileceğini düşünmüyorum"

Metehan "Bilmiyorum Alev ciddi ama Nil numarada yapıyor olabilir. Beklerim. Düşünsene yeni kişilik çıkıyormuş"

Barış "Oda olabilir. Ama hangisi? Kızın içinde 5 kişi var"

"Yanlız, duyuyorum" diye araya girince aynı anda "Alev" dediler.

Göz devirdim "Biip yanlış cevap"
"Nasıl ya?" dediler bu kez bana bakarak. "Sinirlenirsem Alev'den kötü olabileceğime emin olabilirsiniz ama" dedim tatlı tatlı gülümseyerek.

Barış ve Metehan'ın birbirlerine baktıkları sıra konuşmaya devam ettim "Ayrıca ilginç ama kişilik değiştirmedim hala Kumsal'ım"

"Ee neden bayıldın o zaman?" bunu soran tabiki de Demir'di. Artık onunla tartışmicaktım.

"Bilmem ki"
Sara hastasıyım, büyük ihtimal ilaçlarımı içmeseydim birazdan dişlerim kilitlenicek ve kasılarak kriz geçirecektim.. bunu size söyleyemem yoksa daha yaklaşmadan uzaklaşırsınız diğerleri gibi...

<8 yaşındayken> (yılı hesaplamaya üşendim)

<Yazardan>

Kumsal her zaman ki gibi evden kaçmış parka gidiyordu. Eve döndüğü zaman şiddet görücekti ama yine de kaçıyordu, çünkü onun için bir anlık mutluluk bile yetiyordu.

Parka geldi, tek başına oynamaya başladı. Kaydıraktan kaydı, salıncağa bindi. Gözü tahterevalliye kaydı. Ona binicek arkadaşı yoktu ki.

Tek başına oynamaya devam etti. Oynamaya o kadar dalmıştı ki yanına gelen çocuğu görmedi.

"Merhaba" gelen sesle çocuğa döndü. Koyu kahve gözleri simsiyah görünüyordu. Kendisinin aksine siyah saçları vardı. Ondan iki yaş büyüktü.

Ayağa kalkacakken çocuk onu beklemeden yanına oturdu.

"Merhaba" dedi, Kumsal'da çekinerek. "Benimle biner misin?" diye sordu çocuk tahterevalliyi göstererek.

Kumsal'ın gözleri parlamıştı. Hemen ayağa kalktı "Binerim" dedi büyük bir heyecanla.

Çocukta ayağa kalktı ve beraber bindiler. Kumsal o kadar hafifti ki önce o binmesine rağmen çocuk kolay bir şekilde binebilmişti.

Bir süre beraber oynadılar. Kumsal salıncağa bindi, ismini bilmediği oyun arkadaşı ise onu sallamaya başladı.

Kumsal ilk defa bu kadar çok eğleniyordu ve ilk defa oyun arkadaşı oluyordu.

Bir anda tüm bedeni kasılmaya başlayınca yere yığıldı. Oyun arkadaşı yanına geldi, tam yanına oturacağı sırada Kumsal'ın ağzından köpükler çıkmaya başladı. İlk şiddetli krizini geçiriyordu.

Tüm çocuklar ondan uzaklaştı, oyun arkadaşı bile.

İlk şiddetli krizinde, ilk ve tek oyun arkadaşını da kaybetmişti.

<Şimdiki zaman, yazardan>

Elde tutulur hiçbir bilgi yoktu kızın hakkında.

İçerdeki adamını aradı.

"Bir sorun var mı?"

"Hayır, sadece yine bayıldı"

"Tamam. Bi'şey olursa haber ver" dedi ve karşı tarafı dinlemeden kapattı.

Çatı katına çıktı, duvarlara asılmış fotoğraflara baktı, bir tanesini eline aldı. Burda arkadaşına poz veriyordu aslında ama o da gizlice fotoğrafını çekmişti.

Onu bıraktı ve odanın ortasındaki tuvalin üzerindeki örtüyü açtı. Kumsal'ın karakalem çizimine baktı bir süre. Kalemini eline alıp tuvalin karşısına oturdu ve çizmeye devam etti.

Naparsa yapsın gerçeği kadar güzel olmayacağını düşünüyordu ama yine de deniyordu.

Zaten bitmek üzere olan tuvali bitirdi, bir süre resme baktı. Ayağa kalkıp kapının yanında, duvara yaslı baltayı aldı. Tuvalin karşısına geçti, baltayı resmin tam ortasına geçirdi. Tüm tuvali baltayla parçaladı.

Parçalanmış tuvale bakarken sırıttı, onun kadar güzel olmayan herşey yok olmalıydı.

○○○

Hasta ben anca bu kadar yazabildi.

Bölümü 3 gün önce yazıp yayınladığını düşünen ben.. Yayınlamayı unutmuşum ya

Seviliyorsunuz♥💜

YENİ AİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin