Loki Fanfiction

9

Yeni bölümler neden sabahın köründe geliyor diye düşünüyorsanız eğer yazarınız fındık hasadında bu yüzden erken yatıp sabahın köründe kalkıyor.Keyifli okumalar!

Sonraki birkaç günde Loki saray işleri olunca yanımdan ayrılıp onları halletti.Her gece yanıma geldi ve yanı başımda uyudu.Ben de gün geçtikçe toparladım ve artık şifahaneden çıkıp kendi odama geçtim.

Loki artık acımı almıyor ve ben acı çekmiyordum.Bir kere Odin'in huzuruna çıkmış ve onun tarafından kutsanmıştım.Bu ne demek oluyor hiçbir fikrim yok.Loki'ye bunu sormam gerekiyor.

Bir törene gerek olmadığını söyledim ve bunu sorun etmediler.Frigga bana mavi taşlı bir taç verdi.Gerçekten hoşuma gitmişti.Sanırım bunu her zaman takmam gerekiyordu.

Tacı görenler kutsandığımı mı ne anlıyormuş.Gelen geçen önümde eğiliyor.Bende onlarla beraber eğiliyorum.Loki ise buna gerek olmadığını söylüyor ve bana gülüyordu.

Şu an Loki beni Asgard'da bulunan tek ormana götürüyordu.Rüyamda oraya gitmek istediğimden bahsetmiştim ve Loki'de bunu unutmamıştı.

Loki bana elini uzattı ve bir tepeyi tırmanmaya başladık.Tepeye ulaştığımızda çok güzel bir yeşillik alan gördüm.Vadiler ve nehir harika görünüyordu.

"Çok güzel."diye mırıldandım.Çimenlere oturup manzarayı doya doya izledim.Loki'ye baktığımda onun yeşil gözleri de bana bakıyordu.Onun yeşillikleri her manzaradan daha güzeldi.Gülümseyip önüme döndüm.

Yüzüme yağmur damlası düştüğünde kafamı yukarı çevirdim.Kara,küçük bir bulut tepemizdeydi.Yağmur çiseliyordu.

"Bu da ne?" diye bulutu gösterdim.Asgard günlük güneşlikti.Sadece bizim tepemizde bir yağmur bulutu vardı.

Loki kafasını önce yukarı çevirdi sonra saraya baktı.

"Thor!" diye bağırdı.

"Bunu Thor mu yapıyor?" dedim.Loki bana dönüp kafasını salladı.

"Aman ne romantik." diye mırıldandı Loki.Ben kıkır kıkır gülmeye başlarken yağmur şiddetini arttırdı.Loki ayağa kalkıp elini uzattı.

Beraber geldiğimiz yoldan geri giderken tepemizdeki yağmur bulutu da bizi takip ediyordu.Anlık gelen yağmur taneleriyle hapşırdım.

Loki bana bakıp elinde bir şemsiye yaptı ve açtı.Üzerime bir kapşonlu yapıp şapkasını örttü.Şemsiyeyi elinden alıp ikimizinde içine girmesi için Loki'ye yanaştım.

"Şimdi romantik oldu işte." dedim.Loki gülümseyip kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti.

"Böyle şeylerden etkileniyor musun?" diye tüm ciddiyetiyle sordu.

Cevap vermek yerine Loki'ye daha çok sokuldum.Kedi gibi Loki'ye sırnaşmam hoşuna gitmiş gibi sesini çıkarmadı.Thor işini biliyordu.Muhtemelen sarayın bir yerlerinden bizi görüyordu.

Romantik yağmur yürüyüşümüzü yaparken yanımdan bir ses geldi ve kafamı oraya çevirdim.Bu da ne?Bir portal mı?Yuvarlak bir geçit büyümeye başladı ve karşı tarafta başka bir gezegenden olduğu belli olan birileri vardı.

Geçitten bir kol uzanıp beni içine çekmeye çalışırken Loki diğer kolumu sıkı sıkı tuttu.Yanan kolumdan beni tutanın bir buz devi olduğunu anladım.Birlikte geçitten geçip yere sırt üstü kapaklandım.Loki'de tepeme düştü.Elimdeki şemsiye fırlarken Loki'nin ağırlığı altında ezildim.

Loki kendini toparlayıp ayağa kalktı.Bana da kalkmam için yardım etti.Loki'ye yanaştım.

"Burası neresi?" diye sordum.

Loki tanıdık gelen gezegene baktı.

"JotunHeim."

"Buz devlerinin olduğu gezegen." diye kendi kendime açıklama yaptım.Loki de beni kafasıyla onayladı.

Birkaç buz devi etrafımızı saraken Loki kolumu tutup beni arkasına çekti.

"Kızı ver Loki."

"Tabi alabiliyorsanız alın." Lokicim meydan okumak için doğru bir zaman mı acaba?Etrafımız daha çok sarılıyor gibi de.Beni onlara ver demiyorum ama diklenmesek mi?

"O kızı öldüreceğim Loki.Kehanet olmayacak.Eşin hem kardeşlerimi öldürdü hemde senin ruhunu öldürecek."

Ah herkes buz devi öldürmüyor mu burada?Hayatımda bir kişiyi öldürdüm.O da bana mı patladı?

"Özürdilerim ama bir iyi bir kötü haberim var.İyi haber ben Loki'nin eşi falan değilim.Yani benimle bir işiniz yok.Kötü haber ise üzgünüm Loki ama ileride çok seveceğin eşini öldürmek için düşmanların gerçekten de sıraya giriyormuş."

Loki bana 'Sen ne diyorsun Elizabeth?' bakışı atarken buz devleri dediğim şeylerle afalladı.

"Kız yalan söylüyor.Licx konuştu.Bizzat ona sen anlatmışsın."

"Ne?!Licx mi?" dedim.Beni Thor yerine buz devlerine mi satmıştı?Buna inanamıyordum.Kalbimde hissettiğim hayal kırıklığını hiçbir şey ifade edemezdi.

Buz devleri üzerimize gelmeye başladı.Biri arkadan koşarak geldi.Elindeki uzun sopayı Loki'ye batıracaktı.

"Loki!" diye bağırıp önüne atladım.Loki büyük bir çeviklikle beni de kendisiyle kenara çekti.Bir sürü klonlarımızı oluşturdu.Elimden tutup koşmaya başladı.Onlar hangi klonun gerçek olduğunu anlayana kadar Loki beni bir araziye çekti.

"Heimdall bizi geri al!" diye bağırdı.Buz devleri kafasını gerçek bize çevirmişti ama geç kalmışlardı.Gökkuşağı köprüsünden geçerken Loki'nin elini sıkı sıkı tuttum.

Bifrost'a indiğimizde Heimdall bize selam verdi.

"Merhaba Heimdall." diye karşılık verdim.Loki bana döndü ve kaşlarını çattı.

"Elizabeth."

"Noldu?"

"Bir daha sakın ama sakın benim önüme atlama.Duydun mu?Sakın!Benim göremediğimi sandığın şeyleri de görüyorum."

Loki sinirli bir şekilde yanımdan ayrılıp rengarenk köprünün üzerinden seri adımlarla geçmeye başladı.

Heimdall'a kafamla tekrar selam vererek Loki'nin peşinden koştum.Neden bu kadar hızlı yürüyorsun Loki?Önüne geçip aniden ona sarıldım.

Bunu beklemediği için savunmasız hissettiğine eminim.Elleri havada kalsada sonra bedenime sardı.

"Beni bırakıp gitme Loki.Lütfen bana sırtını dönme."

Çocuk gibi mızmızlanıyordum belki ama en çok güvendiğim o vardı Asgard'da.Licx bana ihanet etmişti.Hâlâ aklım almıyordu.Başından beri casus muydu yoksa kavga ettiğimiz için mi böyle yapmıştı?

Loki beni geri çekip yanan koluma baktı.Kolumu tutarken yüzümü buruşturdum.

"Eli bela mıknatısı mısın?"

"Evet Loki bela mıknatısıyım.Başta da seni çekiyorum." Diye ağzımda geveledim.Dediklerim Loki'nin hoşuna gitmişti,bana baktı ve gülümsedi.

Kolunu bana atarak adımlarıma ayak uydurdu.Kolunun altında ben; tepemizde küçük,kara bir bulutla Asgard sarayına yürüdük...