"Kötülük tanrısıyla Asgard'ın ve dokuz diyarın gelmiş geçmiş en iyi kral ve kraliçesi olacaksınız."
Kötülük tanrısı mı?Loki'den mi bahsediyordu?Neler saçmalıyordu bu kel adam?Sıradan bir Midgardlı olarak buna ihtimal dahi vermiyordum.Loki benimle nasıl evlenebilirdi?
Düşüncelerime seslice güldüm.Syrox'da düşüncelerime eşlik etti.Elini havaya kaldırdığında refleksle geriye kaçtım.
"Korkma sana göstereceğim."
Kehanetçi elini alnıma koydu.Hızlıca gözümden görüntüler geçti.
Loki peşimden koşuyor.Asgard tahtındayız.Karnım...Karnım şiş.Kilo mu almışım?Sanmıyorum resmen hamileyim!Loki bana bir şeyler söylüyor ve ben gülüyorum.Bebek Loki'den mi?İyi de bebek yok kariyer devam olayıma ne olmuştu?Loki siyah ve Yeşiller içinde kralları gösteren bir kıyafet giymiş ve elini karnıma koymuştu.Üzerimde açık mor renkli tüllü uzun bir elbise vardı.Loki'ye bakarak en güzel gülümsemelerimden birini ona bahşediyordum.Loki'nin gözleri gülüyordu.Zehirlerini akıtmış ve gerçek gözlerindeki ifadeyi yansıtıyordu.
"Ben küçük kehanetler görmem Leydi Elizabeth.Sadece büyük olanları görürüm.Bu sadece sizinle ilgili değil dokuz diyarı da etkileyecek."
Kehanetçi elini alnımdan çekti.Elektrik çarpmış gibi hissettim ve titredim.
"Asgardda işim bitti sanırım.Odin'e barış için tüm şartlarını kabul ettiğimi ilet lütfen.Prens Loki'ye sevgiler."Kehanetçi tüm endamıyla koridorda yürürken bir şey hatırlamış gibi arkasını döndü.
"Kehaneti sana göstermemin ufak bir yan etkisi olabilir ama geçici endişe etme.Prens Loki'ye iyi bak Leydim.Oldukça iyi birine benziyorsunuz."
Syrox'u muhtemelen bir daha göremeyecektim.Koyu turuncu bir kıyafetle koridor boyu yürüdü.Köşeyi döndüğündeyse ona gerçekten veda ettiğimi hissettim.
Odin'in uyanacağına inanıyordum.Syrox yoksa barış sağlamak istediğini iletmemi istemezdi.Bir süre daha boş koridora baktım.Guruldayan karnımla arkamı döndüm.
İrkilerek geri zıpladım.Loki tam dibimde bana bakıyordu.Elimi kalbimin üzerine koyup sakinleştirmeye çalıştım.
Tek kaşımı kaldırarak sordum.
"Sen bizi mi dinliyorsun Asgardlı?"
Loki bozulmakla bozulmamak arasında kalmıştı.
"Hayır dinlemiyordum.Kehanetçi nereye gidiyor?"
"Gezegenine geri dönecekmiş.Odin'e barış yanlısı olduğunu iletmemi söyledi.Sana da sevgiler dedi."
Son cümleye doğru sesimi kıstım.Neden Thor'a değil de sana sevgilerini gönderiyordu ki?Ben olsam sorardım Loki!!!
"Bunu söylemek için mi seni çağırmış?"
"H-Evet. Evet bunu söylemek için çağırdı."
Loki'den gözlerimi kaçırıyordum.Ama bunun sebebi yalan söylemem değil kehanette gördüklerimin çok gerçekçi gelmesiydi.Loki,gözlerine bakmam için çeneme hamle yapınca arkamı dönüp merdivenlere yöneldim.
Elimle karnıma bastırdım.Lütfen guruldamayı kes!
"Hey Midgardlı sorun ne?Kehanetçi seni ayak işleri için çağıracak biri değil."
Adımlarımı yavaşlattım ve Loki'ye döndüm.
"İyi ama Prens Loki burada sizi ilgilendiren bir konu yok ki.""İsmimim geçtiğini duydum.Eminim."
Gözlerini kısarak bana meydan okuyordu.Bende aynı şekilde karşılık verdim.Yeşil gözlerine baktıkça yüz ifademde yumuşama olmaya başladı.O gözlerin bana bakıyordu Loki.Bu gerçek olabilir mi?
Loki yüzümdeki gülünç değişime bir anlam verememişti.Koşarak merdivenlere yöneldim ve odama girdim.Kapıyı arkamdan kapatır kapatmaz kapıya tekrar yapıştım.
"Prens Loki!Burası benim odam biraz mahremiyet lütfen!"
"Seni rahatsız etmeyeceğim.Konunun benimle olan kısmına bakmama izin ver.Sonra gideceğim."
Loki başımın kenarlarına dokunmak için ellerini uzattı.Kollarının altından eğilerek kaçtım.Kehaneti onun görmesini istemiyordum.Kim bilir bana ne gözle bakacaktı?
"Kaçma Elizabeth."
"Prens Loki konu sizinle ilgili değil ve bu benim özel hayatım."
Loki parmaklarından işaret parmağını açtı.
"Birincisi bana prens Loki demene gerek yok."
İşaret parmağının yanına orta parmağını da açtı.
"İkincisi yalan söylüyorsun Eli!"
"Söylemiyorum!"diye odanın içinde kaçmaya başladım.
"Yalanların şahına yalan söyleyebileceğini düşündüren ne?"
Yalanların şahı mı?Loki nerede?Şakaklarımda hissettiğim parmaklarla kehanetçinin bana gösterdiği gelecek tekrar gözümün önüne geldi.Ama bu sefer Loki'de görüyordu.Kafamda bir karıncalanma hissettiğimde istemsizce ellerim onun parmaklarını tuttu.
"Loki kafam!" diye bağırdım.
Loki ellerini çekince dizlerimin üzerine düştüm.Kafamı yere vurmaktan son anda kurtulmuştum.Loki bir elini kafama yerleştirdi.Diğer elini bacaklarımın altından geçirdi.
Yumuşak yerle sırtım buluşunca gözlerimi yarım araladım.
"Ne oldu bana?" diye mırıldandım.Loki aynı seviyeye gelebilmemiz için eğildi ve konuştu.
"Midgardlı bedenin büyüme dayanmadı.İstediğimi gördüm gerçi."
"Başım düzelecek mi?"
"Evet düzelecek.Bir dahakine bana yalan söyleme nasıl olsa söyleyemiyorsun."
"Loki."
"Efendim Eli."
"Tanrı aşkına kafama ne yaptın böyle?" Ellerimle kafamı tutup karıncalanmanın gitmesini bekledim.
"Aşkımı karıştırma,kafanı düzelteceğim."
Loki yatağın kenarına oturdu.Ellerini başıma koyup dudaklarından kelimleri döktü.Kafamdan çıkan yeşil duman Loki'nin avucunda toplandı.
Rahatladığımı hissettim."Teşekkür ederim."Mırıldanarak konuşuyordum.Ağır bir uyku bastırmıştı.
"Loki özürdilerim bu seninlede ilgili bunu saklamamam gerekir ama bunu sonra konuşalım olur mu?"
"Olur Eli uyu hadi."
Gözlerim ağır ağır kapanırken Loki yatağın kenarından kalktı.Bir süre sessizlik oldu.Muhtemelen beni izliyordu.
"Sana kehanetçilerin tehlikeli olabileceğini söylemiştim Eli."
Birkaç adım sesi ve ardından kapının kapanma sesi geldi.Loki'nin tepkisini görememiş olmak hayal kırıklığıydı.Ne düşündüğünü merak ediyordum.Ben Loki'den hoşlanabilirdim ama onun benden hoşlanacağını düşünmüyordum.Belkide olabilirdi.Sonuçta o da duyguları olan bir varlıktı.
Beynim kendini düşüncelere boğarken bense kendimi Asgard'daki ilk gecemin kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loki Fanfiction
FanfictionBu bir Loki Fanfictionıdır. Bir Midgardlıyla bir Asgardlının hikayesi...