4 yıl sonra...
"Hadi aşkım, çabuk!" Yoongi yatak odasından biricik eşine seslenirken hiç olmadığı kadar aceleci hissediyordu.
"Yoongi, sevgilim geç kaldım."
Jimin'in de eşinden pek bir farkı yoktu, yatak odasına koşarken ayakları heyecandan birbirine takılıp yavaşlamasına sebep olmuştu.
"Tamam." Demişti Yoongi derin bir nefes alıp, eşinin geç kalma telaşını biraz olsun önleyebilmek için. "Şimdi ben üstüne çıkacağım, sen de fermuarını çek, yalnız çok tepineceğim üzerinde, dikkat et tamam mı?"
Jimin beyaz tenlinin hızla söylediği sözler üzerine afallayıp kalırken Yoongi valizin üstüne çıkıp kapatmak amacıyla tepinmeye başlamıştı, hâla şaşkınlıkla bakan sevgilisini görünce "Jimin ne duruyorsun, çeksene şu fermuarı." Diye uyarmak zorunda kalmıştı.
Yoongi'nin atladığı bir konu vardı, o da sevdiği adamın her şeyi cinsel bir tarafa çekebilme özelliğiydi, bu yüzden donup kaldığını anlayınca bıkkınlıkla derin bir nefes vermişti. Yine her zamanki gibi daha çok çabalayan taraf hep kendisiydi.
"Çok salaksın, cidden çok salaksın Jimin!" Demişti dişlerini sıktığı için garip çıkan ses tonuyla.
Jimin mahcupça başını eğerken sevgilisini daha fazla kızdırmamak adına kapanmakta direnen valizin fermuarını çekiştirmeye başlamıştı, garip bir şekilde Yoongi'nin planı işe yaramıştı, zayıf beden komik bir şekilde bavulun üstünde tepinirken Jimin'in farmuarı çekmesi çok daha kolay olmuştu.
Yoongi dağılan saçını ve kazağını çekişirip düzeltirken içine büyük bir hüzün düşmüştü, birkaç dakika sonra eşi başka bir ülkeye uçacaktı ve bir ay boyunca görüşemeyeceklerdi. Evliliklerinden beri hiç ayrı kalmayan ikili ilk defa böyle bir olayla karşılaşınca çok daha zor gelmişti.
Evliliklerinin ardından geçen 4 yıl çok şeyi değiştirmişti, zaten mutlu olan ikili zamanla hayallerine bir adım daha yaklaşmıştı. Jimin arkadaşına tuttuğu sözü yerine getirerek ciddi anlamda ses getirecek bir film çekmek adına büyük bir anlaşma imzalamıştı, yurt dışına çıkma sebebi de bu filmin son çekimlerini tamamlamaktı. Sonunda yerinde sayan kariyeri yükselişe geçebilmişti, bunun en büyük etkeni de her adımında arkasında durup onu destekleyen minik ailesiydi.
En az Jimin kadar Yoongi de büyük bir değişim yaşamıştı. Hoseok'la olan dostluklarını yıllar geçsede bozmamıştı. Hoseok da aynı kendisi gibi mesleğinin yanında ek iş olarak müzikle ilgilendiği için kendisine büyük yardımları dokunmuştu. Ortak bir stüdyo açan ikili yavaş yavaş işlerini büyütmeye başlamışlardı, Yoongi'nin yıllar önce kimseye satamadığı minik besteleri şimdi kapış kapış satılacak hale gelmişti.
Bu duygu Yoongi için çok yeniydi, başarı duygusunu tüm ruhunda hissederken anlamıştı, her şeyin bir zamanı vardı ve artık zaman hem Jimin için hem de Yoongi için çok doğru bir zamandı.
Valizle işi biten ikili oldukları yerde öylece kalmışlardı, acele etmeleri gerekirken vedalaşacakları gerçeği yüzlerine vurdukça daha yavaş hareket etme isteğini bastıramamışlardı.
Tam o anda yan odadan tatlı bir ses yankılanmıştı. "Babacım!"
5 yaşına girmiş olan minik prensesleri koşar adımlarla yatak odalarına ulaşmıştı, elindeki minik kağıdı Jimin babasına uzatır uzatmaz kendisini babasının huzurlu kucağına bırakmıştı.
"Gitmeden önce yetiştirdim." Demişti gururla küçük ellerini çırparak, saatlerdir Jimin babası için küçük bir hediye hazırlamaya çalışıyordu bu yüzden babaları ne kadar gürültü yaparsa yapsın merakından yanlarına gidememiş, işini yarım bırakamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IDYLLIC // yoonmin
FanficBir randevu sonrasında "bizden asla olmaz" sonucuna varan ikili, arkadaşlarının onlara bıraktığı minik emanetten sonra sonsuza dek birbirlerine bağlanmak zorunda kalırlar. Not: Kurgu mpreg içerir.