8

41 5 2
                                    


Kitabı yazarken bu bölüm içime en çok sinen, en zevk alarak yazdığım bölümlerden birisiydi. Umarım siz de okurken beğenirsiniz.


Blaze ağzı açık kalmış bir şekilde Flacie'ye bakıyordu. Flacie bu mesafeden emin olamasa da onun gözlerini bile kırpmadığını görür gibiydi. Elindeki silahı şimdi yere doğrultmuştu. Önünde duran, babasının deneyinin tek başarılı parçasına zarar vermek istemezdi.

"Flacie..." diyebildi uzun bir süre sonra Blaze. Flacie cevap vermedi. Ne konuşabileceğini bilmiyordu. Katiliyle, sevgilisiyle, çocukluk arkadaşıyla yüz yüzeydi. Bu karşılaşma anının böyle olacağını hiç düşünmemişti.

"Yaşıyorsun, sen... ama-, nasıl-" gibi anlamsız sözcükler Blaze'in ağzından çıkmaktaydı. Flacie sessizliğini korumaya devam etti. Blaze sonunda ilk anlamlı cümlesini kurabildi:

"Deney başarılı."

Flacie gözlerini kısarak ona bakmaya başladı. "Deney başarılı mı?" Bu muydu yani ilk söylediği? Hala aklından geçen tek şey deneyin başarılı olması mıydı? Babasının oğlu olmaya en iyi şekilde devam mı ediyordu gerçekten de?

" Senden tiksiniyorum." dedi Flacie sonunda. Blaze'e olan nefreti giderek daha da artıyordu.

" Böyle söyleme Flacie. Sen... yaşıyorsun. Eskisi gibisin, sağlıklısın."

"Beni ölüme terk ettin. Beni öldürdün."

"Ve bunun için çok pişmandım ama sonra... seni bulmak için bir umuda tutunarak aramaya başladım. Sonunda... buradasın Flacie."

"Senin için burada değilim. Kendine sakın bir pay çıkarmaya çalışma."

Blaze elini Flacie'ye tutunmaya çalışırcasına öne uzattı ve adım adım yaklaşmaya başladı. O yaklaştıkça Flacie geriye doğru adımlarını hızlandırıyordu.

" Yaklaşma." dedi Flacie. Blaze'den gerçekten korkuyordu. " Benden uzak dur Blaze."

"Flacie ben hala aynı benim, senin aşık olduğun Blaze. Seni ormanın kenarında bırakıp gittiğim için özür dilerim. Bunu sana asla yapmamalıydım."

"Ormanın kenarı mı? " diye sordu Flacie. Karşısındaki silahlı adamın deneylere böylesine bağlı olmasına asla anlam veremiyordu:

"Üzerimde deney yapılmasına izin verdin Blaze. Beni bırakıp gitmiş olman artık umurumda bile değil." diye devam etti Flacie.

" Ama... ama deneyler işe yarıyor Flacie. Sen bunun tek örneğisin."

"Ben hiçbir şeyin örneği falan değilim. Yaşadığımı kim söyledi? Ataklar geçiriyorum, çok güçlü ataklar ve her an ölmeyi bekliyorum ben. Her an korkarak yaşıyorum."

" Babama haber vereceğim. Sana olan biten her şeyin gizemini birlikte çözeceğiz."

"HAYIR!" diye bağırdı Flacie. Onun bu çığlığı Blaze'in telefonuna giden elini durdurdu.

" Hayır mı? Seni kurtaracağız Flacie. Sen... insanlığın yeni bir forma geçişini simgeliyorsun .Sen... ölümsüzsün."

"Blaze, lütfen. Sana yalvarıyorum, gitmeme izin ver."

" Gitmek mi? Nereye gitmene izin vereceğim Flacie? Sen bunca zaman neredeydin? Ormanda nasıl hayatta kaldın?"

Flacie bu soruya ne cevap verebileceğini düşünürken ormandan adım sesleri yükselmeye başladı. Blaze silahını sesin geldiği yöne doğrulturken Flacie de bıçağını sımsıkı tuttu.

İlk ÖlümsüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin